Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Enis Arıkan: Ezgi'yi ben evlendireceğim

        Ece SARUHAN / HABERTURK MAGAZİN

        FOTOĞRAFLAR: Hasan ÖRNEKOĞLU

        ‘KOCAN Kadar Konuş: Diriliş’te Ezgi Mola’nın canlandırdığı Efsun’un en yakın arkadaşı Mehmet karakterine hayat veren Enis Arıkan, HT MAGAZİN’e konuştu. Mola ile 15 yıldır arkadaş olduklarını söyleyen Arıkan, “Anlaşamayacağım biriyle evlenmesinden çok korkuyorum. Ezgi’yi ben evlendireceğim” diyor.

        Ece Saruhan’ın Arıkan’a yaptığı evlilik teklifini HTDokun’da izleyebilirsiniz.

        ‘Tektaş, ilişkiyi hiçbir yere taşıyamaz’

        ‘KOCAN Kadar Konuş: Diriliş’in beni en çok etkileyen yanlarından biri Murat Yıldırım’ın canlandırdığı Sinan karakterinin evlenme teklif ederken bir Kızılderili sözü olan çok romantik bir cümleyle Efsun’un parmağına kırmızı bir ip geçirmesiydi. Filmdeki “Erkeğin yatırdığı harca tektaş” denir sözünden hareketle, “Benim için kırmızı ip çok daha anlamlı” dedim Enis’e. “Aynı fikirdeyim” dedi ve “Tektaş bir ilişkiyi hiçbir yere taşıyamaz. Dünyanın en güzel gelini ya da damadı olmanın, dünyanın en güzel yerinde düğün yapmanın hiçbir anlamı yok. Önemli olan ruhunun görünmez bir iple bağlandığı insanı bulmak” diye ekledi. Sonra yılın ilk karının altında, hem ipçileri hem de tektaşçıları mutlu edecek bir evlenme teklifi sahnesi çektik Enis’le. Sohbetimiz boyunca attığımız kahkahalara herkes ortak olsun diye... Ben onun parmağına kırmızı ip geçirdim, o benimkine oyuncak bir tektaş. Evlenme teklifime Enis’in ne cevap verdiğini merak edenler HT Dokun’la izleyebilirler.

        BOL KAHKAHALI EVLENME TEKLIFI HT DOKUN’DA!

        "HAYAL KURMAKTAN HİÇ VAZGEÇMEYELİM"

        ENİS Arıkan, “Sevdiğin insanla bir ömür geçirmeyi hayal etmek dünyanın en masum şeyi. Hayal kurmaktan da masumiyetten de hiç vazgeçmeyelim” diyor.

        MASAL TADINDA AŞKLARIMIZ OLSUN

        Kıvanç Baruönü'nün yönettiği, başrollerini Ezgi Mola ile Murat Yıldırım’ın paylaştıkları ‘Kocan Kadar Konuş: Diriliş’ adlı film 1 Ocak’ta vizyona girdi. Şebnem Burcuoğlu’nun aynı adlı romanından sinemaya uyarlanan film, Efsun ile Sinan’ın evlenmeye hazırlanırken yaşadıklarından hareketle herkesi kendi evlilik arifesine ışınlayan samimiyette. Sıcacık hikâyesiyle, soğuk kış günlerinde içinizi ısıtacak cinste.

        Filmde Efsun’un en yakın arkadaşı Mehmet karakterine, hem insanlığına hem de oyunculuğuna hayran olduğum Enis Arıkan can veriyor. Kendisiyle filmi konuşmak için Conrad İstanbul Bosphorus’ta buluştuk. Enis’in fotoğrafları çekilirken sohbet ettiğim Kıvanç Baruönü bana “Enis bize Ezgi’nin hediyesi” dedi. Hediye, Enis’i tarif etmek için öyle doğru bir kelime ki... Benim için de sanattaki ve hayatımdaki pırıl pırıl varlığıyla paha biçilemez bir hediye kendisi. Aynı anne-babadan olmayan kardeşim gibi... Bakın neler anlattı bana Enis şahanesi...

        ‘Kocan Kadar Konuş: Diriliş’ çok eğlenceli olmasının yanında beni ağlattı da. Efsun’un babasıyla konuştuğu duygusal sahnelerde gözyaşlarımı tutamadım. Bu filmin parçası olmak sana neler hissettirdi?

        Çok sevdiğim BKM’nin çatısı altında olmak ve başta yönetmenimiz Kıvanç Baruönü olmak üzere çok iyi bir ekiple birlikte çalışmak beni çok mutlu etti. Çok iyi bir kadroyla, çok sıcak bir iş yaptığımızı düşünüyorum. Söz ettiğin duygusallığı ben de galada filmi seyrederken yaşadım, bahsettiğin sahnelerde ben de ağladım.

        Canlandırdığın Mehmet karakterinin ilk filmde tek sahnesi vardı, bu filmde daha çok görüyoruz seni. Üstelik filmi birlikte seyrettiğim insanların ortak görüşü özellikle bekârlığa veda sahnesinde döktürdüğün yönünde...

        Çok teşekkür ederim. Biliyorsun utanıyorum böyle cümleler duyunca. Ne mutlu ki bana da çok tatlı yorumlar geliyor. Ben her şeyin inanmakla başladığını düşünen bir oyuncuyum. Bu filmde senaryoya, yönetmene, ekibe çok inandım. Bu da insanın performansına yansıyor. Bu iş ekip işi, tek başına olmuyor. Dediğin gibi ilk filmde tek sahnem vardı. Ezgi (Mola) benim en yakın arkadaşım. Konservatuvardan beri birlikte oynayamamıştık. O tek sahne bizim için çok kıymetliydi. Yaşlanınca birlikte güleceğimiz bir anı olarak kalacağını düşünürken ikinci film geldi ve hikâye büyüdü. Filmdeki iki ailenin karmaşası arasında Mehmet karakteri biraz renk oldu galiba. Ezgi’nin canlandırdığı Efsun karakterinin bu karmaşa içinde nefes aldığı alan oldu.

        Filmde pasta yapan Enis Arıkan, “Ezgi de ben de tatlı hastasıyız” diyor.

        ‘EZGI’YI BEN EVLENDIRECEĞIM’

        Gerçek hayatta da Ezgi’yle birbiriniz için nefes alınan alansınız öyle değil mi?

        Öyle. 15 yıllık arkadaşız, arkadaştan öte kardeşiz. Bazen “Ezgi’siz ne yaparım acaba?” diye düşünüyorum. Benim için gerçekten çok değerli.

        Canlandırdığı karakterin adı gibi efsunlu bence Ezgi. İnsanı büyüleyen, “Bu kadın benim hayatımın bir parçası olsun” dedirten bir enerjisi var.

        Öyledir. Girdiği her ortamda sevilir ve kendi kalbi de sevmeye sonuna kadar açıktır. Ezgi benim gözümde samimiyeti ve gerçekliği temsil ediyor. Bana sonsuz güven veriyor.

        Çekimlerde “Ezgi gerçekten evlense ne hissederim?” diye düşündüğün oldu mu?

        Ona da söyledim bunu, benim anlaşamayacağım biriyle evlenmesinden çok korkuyorum. Umarım benim de seveceğim biriyle evlenir, aksi takdirde kabullenemeyebilirim. Sanırım herkes kendi kız kardeşiyle ilgili kapılıyordur böyle düşüncelere. Ezgi’yi ben evlendireceğim.

        Filmin ilk sahnesinde aşk doktoru olarak çıktın karşımıza. Yeni yıl hediyesi niyetine bir aşk reçetesi versene bize.

        Reçete niyetine geçebilecek kadar güzel cümleler kurabileceğimi sanmıyorum ama filmdeki hayal sahnelerinden çok etkilendim. Kıvanç Baruönü öyle güzel çekti ki o sahneleri, izlerken kendimi gerçekten bir masalın içindeymiş gibi hissettim. Bundan hareketle masal tadında aşklarımız olsun diyorum, sonu da mutlu bitsin. 2016 için en büyük dileğimse sevgi. Ben hiçbir insanı birbirinden ayırt etmiyorum. Herkesin “Kötü” dediği birinin bile içindeki iyiyi görmeye çalışıyorum. İnsan çok değerli. Tüm sıkıntılarımı bir insana sarıldığımda unutabiliyorum. Herkesin kalbini görmeye çalışıyorum. Sadece sevginin olduğu yerde mutluluk vardır, bunu unutmayalım.

        "HAYATA GÜLMEK İÇİN GELDİM"

        Yakında ‘Geldim, Gördüm, Güldüm’ adlı mizah programıyla SHOW TV’de izleyeceğiz seni. BKM’de ilk seyircili çekiminizi gerçekleştirdiniz. Nasıl geçti?

        Yine çok güvendiğim BKM’nin çatısı altında toplandık. Ekipte Cengiz Bozkurt, Ersin Korkut, Şahin Irmak, Seda Türkmen, Murat Eken, Gülhan Tekin, Burcu Gönder, Çetin Altay gibi isimler var. Ben bu hayata gülmek için geldim. Başıma ne gelirse gelsin gülecek bir neden ararım. Komedi yapmayı, insanları güldürmeyi de çok seviyorum. İnsanları gönülden güldürebilmek için ekipçe çok çalışıyoruz. İlk çekimimiz çok keyifli geçti. Salon, balkon da dahil olmak üzere doluydu. Sahneye çıkarken kalbimizin nasıl attığını anlatamam. Seyircinin çok eğlendiğini görmek bizi çok mutlu etti.

        "İŞTE BU DEDİRTECEK OYUNU BEKLİYORUM"

        Craft Tiyatro’nun çok sevilen ‘Garaj’ adlı oyununda birlikte rol aldığın Güven Murat Akpınar’la filmde de buluşmuşsunuz...

        Evet, çok güzel denk geldi. Murat’ı izlerken çok heyecanlandım, çok güzel oynamış.

        Oyunda canlandırdığın, sana ödül getiren, seyirci için başlı başına ödül olan Orkide’yi çok özlüyorum ben. Keşke oyunun yazarı Kemal Hamamcıoğlu yeniden buluşmamızı sağlasa...

        Ben de Ece! İnan belki yıllar sonra da oynarım diye replikleri tekrar edip duruyorum. Ne zaman Orkide’yi düşünsem içim sızlıyor. O benim bir parçam. Umarım bir yerlerde yeniden karşılaşırız.

        Yeni bir oyun var mı ufukta?

        Aynı şekilde keyif alacağım, okuduğumda bana “İşte bu!” dedirtecek bir oyunla seyirciyi selamlamak istiyorum. Çok oyun okuyorum, içlerinde çok güzel olanlar da var ama hâlâ istediğime ulaşamadım.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ