Diziler birbirlerinden çok fazla rol çalıyor

Bu yılın en çok izlenen dizileri hiç şüphesiz Öyle Bir Geçer Zaman ki, Muhteşem Yüzyıl ve Fatmagül’ün Suçu Ne?. Elbette bir de hepsinden farklı duran Behzat Ç.. Ama onun reytingi ötekilerden geride. Öte yandan özellikle de internette en çok takip edilen de yine o. Diğer üçü ise birbirleriyle kıyasıya bir rekabet içinde yarışıyorlar. Fakat son zamanlarda nedense birbirlerine benziyor, adeta birbirlerinden rol çalıyorlar. Yani bir olayı önce bir dizide, sonra sırasıyla ötekilerde izler olduk. Öylesine benzer şeylerle karşılaştık ki ekranda, kimi gece hangi dizide olduğumuzu unuttuk. En iyisi bunu örneklerle anlatmak sanırım. Haydi buyurun bu tuhaflığa birlikte bakalım.

Önce Fatmagül tecavüze uğradı. Olay, kadına şiddet tartışmalarına tavan yaptırdı. Tecavüz bir insanlık ayıbı. Bu korkunç olayın lanetini üzerimizden atamadan bu defa Öyle Bir Geçer Zaman ki de bu konuya değindi. Ali Kaptan daldı eski evine ve boşandığı eşi Cemile’ye barbarca tecavüz etti. Muhteşem Yüzyıl’da Boncuk Ağa’nın Victoria’ya (Sadıka) tecavüz girişimiyle, tecavüz üç dizide birden sahnelendi. Öyle Bir Geçer Zaman ki’de minik Osman denize düştüğünde hepimizin içi parçalanmıştı. Bir hafta boyunca tüm yurtta Osman’ımın akıbeti tartışıldı. Tabii durum böyle olunca, dizinin reytingleri de iyice tavan yaptı. Muhteşem Yüzyıl’ın senaristi, buna Şehzade Mehmet’in havuza düşüşüyle karşılık verdi. Allah’tan iki çocuğa da bir şey olmadı. Derin bir oh çektik hep beraber. Öyle Bir Geçer Zaman ki’de Osman’ın dramı hepimizi ekrana çekiyor. Fatmagül’ün Suçu Ne?’de de zaman zaman bu konuya mesaj gönderiliyor. Mukaddes ve Rahmi’nin oğlu Murat’ın biyolojik babası Salih, avukat Münir’in gazlamasıyla çocuğunu alacak gibi görünüyor. Yani hazırlanın; yakında minik Murat’ın dramına tanık olacağız.

CAROLIN’E RAKİP GELDİ

En can alıcı esinlenmeyiyse en sona bıraktım. Öyle Bir Geçer Zaman ki’nin yabancı gelini Carolin’i aylardır tartışıyoruz. Artık Fatmagül’ün Suçu Ne? dizisinin de bir Carolin’i var efendim. Kerim’in eski sevgilisi İngiliz Kristen yabancı gelin kontenjanına girdi. Önce iş nedeniyle İstanbul’a geldi. Ama sonra bir türlü gitmek bilmedi. Şimdi Kerim’in kalbini kazanmaya çalışıyor. Fatmagül’de ise kıskançlık kıvranmaları başladı. Sevgili Bizim Ekran okuyucuları, işin özü, bu üç diziden birini kaçırdım diye sakın üzülmeyin. Birini kaçırdıysanız gözünüz ötekinde olsun, dizinize ötekinin benzer öyküsüyle devam edin. Şaka bir yana sevgili senarist arkadaşlar, elbette rakiplerinizden esinlenin ama ne yapın edin, dizileri de bu kadar birbirine benzetmeyin.

'CANIM BABAM' AY SONUNDA BAŞLIYOR

NEe yalan söyleyeyim, heyecanla Canım Babam’ın başlamasını bekliyorum. Sıcak Saatler, Bir İstanbul Masalı ve Hanımın Çiftliği’nde muhteşem oyunculuk performansıyla hayranlık uyandıran Mehmet Aslantuğ’u ilk kez sit-com’da izleyeceğiz çünkü. Aslında birkaç ay önce Gold Film’in çekeceği İffet’te oynayacağını duyurmuştuk ama son anda İffet’e bir çalım attı Aslantuğ ve sit-com’u seçti. Canım Babam, eşi vefat etmiş, üç çocuğuyla beraber yaşayan özel bir hastanenin ortağı ve aynı zamanda da iyilik sever bir doktor olan Kerem Altay’ı anlatıyor. Aslantuğ, dizide çocuklarına hep söz hakkı verse de son sözü daima kendisi söyleyen, kuralcı, takıntılı, hiperaktif bir babayı canlandırıyor. Aslantuğ’a dizide Özge Özberk, Yeşim Ceren Bozoğlu, Neslihan Atagül eşlik ediyor. Medyapım’ın çektiği dizi ay sonu Show TV’de başlayacak. Eminim onca zorlu rolün altından hakkıyla kalkan Aslantuğ, bu sit-com’da da hayranlarının gönlünü kazanacak.

İKONCAN YARATMAK İÇİN YARIŞACAKLAR

Sosyetenin ikoncan lakaplı iki güzeli İvana Sert ve Eda Taşpınar artık ekranda yarışacaklar. İvana Sert, Show TV’de bugün görücüye çıkacak “Bugün Ne Giysem?” adlı programda ev hanımlarını en şık yapmaya çalışacak. Sert’e Nur Yerlitaş ve Hakan Akkaya eşlik edecek. 100 bin liralık büyük ödüllü yarışmanın danışmanlığını ünlü koreograf Uğurkan Erez yapacak. Önümüzdeki hafta ise atv’de sosyetenin bir diğer ikoncan lakaplı güzeli Eda Taşpınar’ı, Deniz Berdan ve Gülşah Saraçoğlu ile birlikte “Sen Yeterki İste” adlı benzer formattaki programda izleyeceğiz. Yani bu iki güzel bu sezon Bodrum plajlarındaki en güzel ikoncan olmak için değil, ekranda en şık ikoncanı yaratmak için yarışacaklar. Haydi hayırlısı...

'ÜSKÜDAR'A GİDERKEN' ALDI DA BİR HÜZÜN

Emeği geçenlerin ellerine sağlık diyelim ve ekranların yeni dizisi Üsküdar’a Giderken’e, ilk bölümünü kaçıranlar için “Aman bu diziye dikkat” diyerek konuya girelim. Evet, gerçekten de sıcacık bir aile dizisi ortaya çıkarmış bu ekip. Genç yıldızlarla usta isimleri harmanlayıp, şahane bir dizi olarak perdesini açmış. Hele de vefat eden Erkan Can’ın, oğluyla buluştuğu, ona hayata dair nasihatler verdiği o sahneler yüreğimi yaraladı. Babasını kaybetmiş, o hayali nasihatleri rahmetli babasından defalarca dinlemiş bir adam olarak Üsküdar’a Giderken bana kendi anılarımı hatırlattı. Bu dizide öne çıkan bir isim de, Çalgı Çengi adlı filmde harikalar yaratan Murat Cemcir. Üskadar’a Giderken, sadece büyük usta Erkan Can ve Murat Cemcir için bile seyredilir. Gönülden tavsiye ediyorum...

ANTALYA TELEVİZYON ÖDÜLLERİ DİZİ SEKTÖRÜNÜN GELDİĞİ YERİN İSPATI GİBİ

Hayır, bugün ödüller doğru isimlere gitti mi, gitmedi tartışmalarına hiç girmeyeceğim. Bence yılın öne çıkan üç önemli işi vardı. Biri Muhteşem Yüzyıl, öteki Öyle Bir Geçer Zaman ki ve diğeri de Behzat Ç. olarak sıralandı. Ödüller de zaten bu üç yapım arasında gidip geldi. Yedi saat süren jüri toplantısında herkes kendi tezini savundu. Elbette tartışılacak tarafları vardır ama içinde ben olduğum için söylemiyorum; bunlar en adil, en doğru seçimlerdi. Benim için Antalya’nın başka bir önemli yanı daha vardı. Uluslararası fuarlardan dönen televizyon yöneticileri, abilerimiz, dizi sektörümüzün dünyada ne kadar öne çıktığını, tüm Ortadoğu’da ve Balkanlar’da Türk dizilerinin krallığının yaşandığını anlattı. Bu durum, sektörün bir köşesinden tutan herkesi gururlandırdı, umutlandırdı. İnanın bu alanda artık dünyanın en önemli üç beş ülkesinden, en öne çıkan üç beş markasından biriyiz biz. Ve Antalya Televizyon Ödülleri’nin bu çorbada bir dirhem tuzu varsa, sadece bunun için bile sevinmeliyiz. Ben de en çok buna seviniyorum zaten...