Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Medya Türk basınından sansürün kaldırılışının yıl dönümü

        Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Türk basınından sansürünün kaldırılışının yıl dönümünü kutladı.

        "ÖZGÜR VE TARAFSIZ BİR BASIN DEMOKRASİ VAZGEÇİLMEZ YAPI TAŞIDIR"

        Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, düşüncelerin, görüşlerin ve haberlerin kamuoyuna ulaştırılmasının demokrasinin sağlıklı şekilde işlemesi açısından elzem olduğunu, bununla birlikte basının da sorumluluklarının bilinciyle hareket etmesi gerektiğini belirtti.

        Cumhurbaşkanı Gül, Basında Sansürün Kaldırılışının Yıl Dönümü dolayısıyla yayımladığı mesajda, özgür ve tarafsız basının, demokrasilerin vazgeçilmez yapı taşlarından biri olduğuna işaret etti.

        Haber, düşünce ve bilginin iletilmesine aracılık ederek toplumun bilgilenmesini, farklı fikirlerin dile getirilmesini ve tartışılmasını sağlayan basının kamuoyu oluşumunda etkin rol oynadığını vurgulayan Gül, demokrasi ve kamuoyu arasındaki güçlü bağ düşünüldüğünde, basının üstlendiği bu rolün değerinin daha iyi anlaşıldığını ifade etti.

        Basının baskıya, sansür ve kısıtlamalara maruz kalmadan görevini yerine getirmesinin, demokratik düzenin temel gereklerinden olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, mesajında, ''Bu nedenle, ifade hürriyetinin ve basın özgürlüğünün korunmasının, demokrasimizin ilerlemesi bakımından hayati önem taşıdığını bir kez daha vurgulamak istiyorum'' ifadesine yer verdi.

        1908 yılında sansürün kaldırılışının ardından geçen süre içerisinde Türk basınının, ulusal ve yerel düzeyde, yazılı ve görsel boyutunun yanı sıra, sanal ortamda da memnuniyet verici bir gelişme gösterdiğine dikkati çeken Gül, şunları kaydetti:

        ''Bugün Türkiye, basınımızın da katkılarıyla açık, şeffaf ve demokratik bir ülke olarak dinamizmini sürdürmektedir. Ülkemizde farklı görüşlerin demokratik bir zeminde ortaya konulmasını, sorunlarla ilgili son derece canlı tartışmalar yapılmasını ve kamuoyu duyarlılığının artmasını önemsiyor ve çok olumlu buluyorum.

        Türkiye, son yıllarda insan haklarının ve özgürlüklerin genişletilmesi amacıyla büyük reformlar gerçekleştirmiştir ve gerçekleştirmeye devam etmektedir. Hepimizin arzusu, Türkiye'nin en gelişmiş demokratik ülkeler seviyesine ulaşmasıdır. Basın özgürlüğü ve ifade hürriyeti konusundaki bazı sıkıntıların da bu süreç içerisinde çözüme kavuşacağı kanaatindeyim.

        Düşüncelerin, görüşlerin ve haberlerin kamuoyuna ulaştırılması, şüphesiz demokrasinin sağlıklı şekilde işlemesi açısından elzemdir. Ancak bununla birlikte basının da sorumluluklarının bilinciyle hareket etmesi gerekmektedir. Diğer taraftan hukukun evrensel standartlarına bağlı kalınmasının ve basın özgürlüğünün istismar edilmemesinin yanı sıra; doğru haber verme, tarafsızlık, özel hayata ve kişi haklarına saygı gibi ilkelerin gözetilmesi de önem taşımaktadır. Türk basınının her zaman bu ilkeleri üstün tutacağına inanıyorum.

        Basında sansürün kaldırılışının yıl dönümünde, Türk basınına çalışmalarında başarılar diliyor, görevlerini yaparken hayatını kaybeden değerli basın çalışanlarını saygıyla anıyor, basın camiamızın tüm mensuplarına selam ve sevgilerimi iletiyorum.''

        "BASIN MENSUPLARININ BASKI GÖRMESİNE MÜSAADE ETMEYİZ"

        Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçmiş yıllarda ifade özgürlüğüne uygulanan tehdit ve baskıların ceremesini yaşamış biri olarak, hiçbir basın mensubunun mesleki faaliyetleri dolayısıyla baskı görmesine, bu baskılar yoluyla basın özgürlüğünün tehdit edilmesine müsaade etmeyeceklerini belirtti.

        Başbakanlık Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre, Erdoğan, Türk Basınında Sansürün Kaldırılışının Yıl Dönümü ''Basın Bayramı'' dolayısıyla yayımladığı mesajında, gelişmiş demokrasilerde ifade, haber alma ve eleştirme özgürlüğünün yanı sıra, özgür, tarafsız, sorumlu ve sağduyulu basın organlarının varlığının da hayati bir önem taşıdığını bildirdi.

        Demokrasinin tehdit altında olduğu, vesayetin hüküm sürdüğü bir ortamda, basın özgürlüğünden, ifade hürriyetinden ve sağlıklı bir medya işleyişinden bahsetmenin mümkün olamayacağına işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:

        ''Geçmiş yıllarda ifade özgürlüğüne uygulanan tehdit ve baskıların ceremesini yaşamış biri olarak, ifade etmek isterim ki, hiçbir basın mensubunun mesleki faaliyetleri dolayısıyla baskı görmesine, bu baskılar yoluyla basın özgürlüğünün tehdit edilmesine müsaade etmeyiz.

        Hükümet olarak, bugüne kadar bu anlayışla hareket ettik, demokrasimizin standartlarının yükselmesi ve basın mensuplarımızın daha özgür bir ortamda mesleklerini icra edebilmeleri için yoğun gayretler gösterdik. Medya mensupları ve yöneticileriyle biraraya gelerek, basın özgürlüğü konusunda atılması gereken adımları demokratik bir ortamda tartışmaya, ele almaya özen gösterdik. Bundan sonra da aynı hassasiyeti göstermeye, hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi yönünde adımlar atmaya devam edeceğiz.

        İnanıyorum ki, Türkiye'de demokratikleşme yolunda, hak ve özgürlüklerde ilerleme sağlandıkça, medyamız daha da özgürleşecek ve toplumumuzun şeffaflaşması yolunda çok daha büyük mesafeler kat edilecektir. Medya yöneticilerimiz ve çalışanlarımız da basın yayın meslek ilkeleri ve etik değerler doğrultusunda yayın yapmak, kişilik haklarına, özel yaşama saygı göstermek suretiyle, demokrasimizin gelişmesine katkıda bulunacaklardır. Bu düşüncelerle, Basın Bayramı'nı kutluyor, tüm basın emekçilerine başarılar diliyorum.''

        "GÜÇLÜ VE ÖZGÜR BASIN DEMOKRASİNİN GELİŞMESİNE KATKI SAĞLAYACAKTIR"

        TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Türk basınından sansürün kaldırılışının yıl dönümü dolayısıyla yayımladığı mesajda, basının kamuoyu oluşturma ve kanaat yayma gücüyle çok önemli fonksiyonları yerine getirdiğini, demokrasinin gelişmesine katkı sağladığını belirtti.

        Basın organlarının, vatandaşların hakları, kişisel hayatın dokunulmazlığı, terör ve şiddetin engellenmesi konusunda duyarlılıklarının, Türkiye'de yayıncılık anlayışının gelişmesine hizmet edeceğine inandığını ifade eden Çiçek, mesajında şu ifadelere yer verdi:

        ''Güçlü ve özgür basın, demokrasinin gelişmesine ve özgürlüklerin genişlemesine katkı sağlayacaktır. Yaklaşık bir asır önce ülkemizde kaldırılan sansürle basın ve özgür düşünce gelişme imkanı bulmuştur. Bu düşüncelerle, Türk basınında sansürün kaldırılışının yıl dönümünü kutluyor, tüm basın çalışanlarına sağlık ve başarılar diliyorum.''

        KILIÇDAROĞLU'NDAN İNCE MESAJ

        CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sansürle mücadelenin herkese düşen bir sorumluluk olduğunu belirterek, ''Sansür hepimizin sorunu olsun ki gazetecilik yaptığı, iletişim özgürlüğünü savunduğu için cezaevine atılan, yazmayı düşündüğü kitabının bilgisayar kaydına bile el konulan, milletvekili seçildiği halde yemin etmesine izin verilmeyen gazeteci ayıbından kurtulalım'' dedi.

        Kılıçdaroğlu, Basından Sansürün Kaldırılışının 103. Yıl Dönümü dolayısıyla Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin'e mesaj gönderdi.

        Mesajında, bu günün, 103 yıl öncesine bakıldığında sevinilecek, kutlanacak bir gün olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, geçen 103 yıla bakıldığında ise özgür ve sansürsüz basın konusunda çok fazla yol alınamadığının görüldüğünü belirtti.

        ''Ne yazık ki günümüzde, mesleki değerleri önde tutarak gazetecilik yapmanın, yazmanın, çizmenin, soru sormanın bile bedele bağlandığı bir süreçten geçiyoruz. Yine özgür basın mücadelesi veriyoruz, yine sansüre karşı mücadeleden bahsediyoruz'' ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, sansüre karşı mücadelenin yalnızca basının, gazetecilerin görevi olmadığını, herkese sorumluluk düştüğünü vurguladı.

        Sansürün, halkın haber alma, gerçekleri öğrenme hakkının önündeki engel olduğuna, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini engellediğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, mesajında şu görüşlere yer verdi:

        ''Sansür hepimizin sorunu olmalı ki çoğulculuğu, çok sesliliği ve demokrasinin egemen olmasını sağlayabilelim. Hepimizin sorunu olmalı ki sandık başına gittiğimizde, her zaman saygı duyacağımız ve herkesin de saygılı olmasını isteyeceğimiz oyumuzu bilince dayalı olarak kullanalım.

        Hepimizin sorunu olmalı ki basından sansürün kaldırılışının 103. yıl dönümünde sansür ve baskı nedeniyle elinden kalemi, köşesi alınan, programları yasaklanan, yöneticilikten el çektirilen gazetecilere hep birlikte sahip çıkalım, destek olalım.

        Sansür hepimizin sorunu olsun ki gazetecilik yaptığı, iletişim özgürlüğünü savunduğu için cezaevine atılan, yazmayı düşündüğü kitabının bilgisayar kaydına bile el konulan, milletvekili seçildiği halde yemin etmesine izin verilmeyen gazeteci ayıbından kurtulalım.

        Bu önemli ve anlamlı günde, kalemini demokrasi, insan hakları ve halkın çıkarları için kullanan, çoğulculuk ile çok sesliliği şiar edinen basın mensuplarıyla sansürsüz günlerde buluşmayı diliyor, şahsınızda cemiyetiniz üyesi olarak rozet takacak gazetecileri kutluyor, bu anlamlı günde sizlerle birlikte olan meslektaşlarınızla, konuklarınıza sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum.''

        "ÇAĞDAŞ DÜNYAYLA YARIŞIR KONUMDAYIZ"

        Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Yaptığımız yasal düzenlemelerle medyaya yönelik diğer çalışmalar, demokrasimizin işlerlik kazanmasını, ifade özgürlüğü ve haber alma hakkının layıkıyla kullanılmasını temin etmeye yöneliktir. Bugün gelinen noktada basın özgürlüğü ve bunun sonucu olarak açık toplum olma bakımından çağdaş dünyayla yarışır konumda bulunmaktayız'' dedi.

        Arınç, Sansürün Kaldırılışının 103. yılı ve Geleneksel Gazeteciler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, gazetelerin ilk ortaya çıktığı ve yaygınlık kazanmaya başladığı dönemlerden başlamak üzere devlet otoritesiyle basın arasındaki ilişkinin büyük sorunların yaşandığı bir alan olduğunu belirtti.

        Basının toplumu ve bireyleri etkileme, kamuoyu oluşturma bakımından elinde bulundurduğu güç karşısında yönetimlerin, basını yönlendirme, şekillendirme ve kısıtlama yoluna gittiklerine işaret eden Arınç, ''sansür'' kavramının böylece ortaya çıktığını, bunun ortadan kaldırılmasının uzun yıllar süren mücadeleleri gerekli kıldığını ifade etti.

        Tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye'de de sansürün kaldırılması ve basının gerçek işlevine kavuşturulmasının çetin mücadelelerin sonucunda gerçekleşebildiğini vurgulayan Arınç, elde edilen nispi kazanımların olağanüstü dönemlerde sekteye uğradığını, bu durumlarda basın ve toplumun büyük bedeller ödediğini bildirdi.

        Arınç, 1908'den bu yana katedilen gelişmelerin, basın özgürlüğü adına önemli kazanımlar olduğunu ifade ederek, ''Fakat gerek medyadaki baş döndürücü gelişmeler, gerek sosyal ve kültürel gelişimlerin hızlanması, bu çabaların sürekli olmasını, ortaya çıkan yeni engellerin kaldırılmasını zorunlu hale getirmektedir'' dedi.

        Günümüzde demokrasi kavramının içeriği ve kapsamının medyanın ulaştığı güç sayesinde büyük ölçüde geliştiğine dikkati çeken Arınç, artık yönetimlerin karar alma ve uygulama süreçlerinde topluma açık olmak, kamuoyunu ikna etmek konularında daha fazla çaba göstermek durumunda olduğunu belirtti.

        Teknolojinin başarıyla kullanılmasıyla ifade özgürlüğü ve haber alma bakımında medyanın topluma büyük imkanlar sunduğuna işaret eden Arınç, şunları kaydetti:

        ''Artık toplumu ilgilendiren olaylar gizli kalmamaktadır. Olaylar hakkında toplumun değişik kesimlerinden farklı görüşler hızla kitle iletişim araçlarında yer bulabilmektedir.

        Çağdaş demokrasi kavramının günümüzde anlamı da bireyin, devlet karşısında katılımcı, denetleyici, aynı zamanda sorgulayan konumda olmasıdır. Birey ve yurttaş kavramları, kendisi ve ülkesi hakkında verilen kararları etkileme, denetleme ve bu kararlarda söz sahibi olma haklarını da içermektedir.

        Yaptığımız yasal düzenlemelerle medyaya yönelik diğer çalışmalar, demokrasimizin işlerlik kazanmasını, ifade özgürlüğü ve haber alma hakkının layıkıyla kullanılmasını temin etmeye yöneliktir.

        Bugün gelinen noktada basın özgürlüğü ve bunun sonucu olarak açık toplum olma bakımından çağdaş dünyayla yarışır konumda bulunmaktayız.

        Bu duygularla 103'üncü yılını kutladığımız Sansürün Kaldırılışı ve Geleneksel Gazeteciler Günü'nü kutlar, tüm medya mensuplarına ve milletimize hayırlı olmasını dilerim.''

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ