Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Erdoğan: Eşlerine ihanet edenler mağdur olamaz!

        Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Eşlerine ihanet edenleri biz hiç bir zaman bu toplumun içinde kalkıp da mağdur olarak göremeyiz, mağdur olarak da kimseye gösteremeyiz, böyle bir gayretin içinde olamayız'' dedi.

        Erdoğan, Yunanistan'a gitmeden önce Esenboğa Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

        Başbakan Erdoğan, ''Eski CHP Genel Başkanı istifa etmişti, o istifa sürecinde sizin o malum görüntülerle ilgili bir talimat verdiğiniz haberleri basına yansımıştı. Böyle bir talimat var mı, MİT'ten gelen bir haber var mı yapılan inceleme sonucuna ilişkin. Şu anda CHP'de 'lider kim olacak' tartışmaları yapılıyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun ismi geçiyor, Deniz Baykal'ın da geri dönebileceği konuşuluyor. Sizin yorumunuz ne, geri döner mi Deniz Baykal?'' sorusuna şu yanıtı verdi:

        ''Ana muhalefetin içerisinde ne olur ne olmaz o beni ilgilendirmiyor, bizi ilgilendirmiyor. Fakat MİT ile ilgili bizim talimat verip vermediğimiz noktasında herhalde MİT'i ana muhalefet lideri yönetiyor. Öyle anlaşılıyor. Ne olup ne bittiğini de gayet iyi biliyor. Madem biliyor, 'bilgilerim var, belgelerim var' diyordu, bu bilgileri belgeleri niçin bugün kadar yargıya taşımadı?

        Hep söylediğimiz şey şudur; Sayın Hikmet Sami Türk gayet güzel bir tespit yaptı. Baştan itibaren hep komplo, komplo, komplo dedi. Komplo dediyse, bu gizli buluşma iddia ediliyorsa, iddia edildiği gibi gerçekten gerçekleştiyse ki şu ana kadar ana muhalefet lideri böyle bir şeyi yapmadığını da söylemiyor. İsmi geçen diğer isim, o da söylemiyor. Kaldı ki biz bu işin içerisinde olmayacağımızı başından beri söyledik ama zorla bizi de bu işin içerisine sokma gayretine girdiler. Ve ister istemez kenarından köşesinden bizi de buna bulaştırıyorlar.

        Benim en çok üzüldüğüm konu şudur; Türkiye'nin özellikle toplumsal ahlak değerleri açısından bir erozyona uğratılma gayreti var. En büyük tehlike aslında buradadır. Yani, bu işleri meşru görme gayreti içerisinde olanlar var. En tehlikeli olan yan burasıdır.

        Bu milleti ayakta tutan en önemli güç toplumsal ahlakımızdır. Bunun üzerinde spekülasyona girenler var. Ve bunun üzerinden mağdura oynayanlar var ve kusura bakmasınlar böyle bir anlayışı kabul etmemiz mümkün değil ve bu tür rolü oynayanlar eşlerine ihanet edenleri biz hiç bir zaman bu toplumun içinde kalkıp da mağdur olarak göremeyiz, mağdur olarak da kimseye gösteremeyiz, böyle bir gayretin içinde olamayız. Hangi tarafta olursa olsun, düşüncede olursa olsun, kim bunu yapıyorsa bir defa bunu nasıl olur da mağduriyet içerisine sokabiliriz? Bu, muhafazakar toplumun ahlak değerlerinde bir erozyon başlangıcıdır ki tehlike zaten buradadır, sıkıntı buradadır.''

        YSK'NIN KARARI

        Erdoğan, ''Eski danışmanlarınızdan Ahmet Tezcan'ın bir iddiası oldu. Bugün de gazetelere yansıdı. Yine Sayın Baykal ile ilgili 'dört yıl kadar önce benzer bir iddianın gündeme geldiğini ve sizin bunu engellediğinizi' iddia etti. Bu olay doğru mudur'' sorusuna, ''Bizi lütfen bu işlerin içerisine çekmeyin, hiç katmayın. 4 yıl önce Ben Ahmet Bey'e ne söylediysem aynı konumdayım. Çünkü biz bu tür pisliklerin içerisine AK Parti olarak giremeyiz ve bundan sonra da girmeyeceğiz'' dedi.

        Erdoğan, ''İran'a gitme konusununda son kararınızı verdiniz mi? İranlı yetkililer sizin bu ziyareti gerçekleştireceğiniz yönünde açıklamalar yapıyorlar. İran tarafından bir adım mı bekliyorsunuz bu ziyareti gerçekleştirmek için'' sorusuna şu yanıtı verdi:

        ''İran ile ilgili benim tabii bu tarihlere yönelik hiçbir sözüm yok. Ama İran'a gidebileceğime yönelik daha önce söylediğim sözüm var. Fakat aynı tarihlerde benim Azerbaycan ve Gürcistan'a verilmiş bir sözüm var.

        Konuyla ilgili olarak tabii beklentimiz de var. Nedir beklentimiz? Özellikle takas konusunda eğer Türkiye burada devreye girecekse bu konuyla ilgili olarak artık Türkiye'ye yönelik de biz kararlılık beyanını tabii istedik. Ve burada Brezilya ile birlikte bu süreç içerisinde biz de bu sürece katkımız olsun, yardımcı olalım, bunu istedik, bunu arzuladık. Olay budur. Gerektiği anda Dışişleri Bakanım gider, gerekirse daha sonra ben de gidebilirim ama bu ara yani pazartesi günü için böyle bir gitme durumum bu saatten sonra olmayacaktır. Çünkü şu ana kadar İran'dan bu noktada bir adım atılmış değil. Fakat geçen pazartesi günü biliyorsunuz Sayın Laricani ile İstanbul'da zaten bu konuyla ilgili geniş bir görüşme de yaptık.''

        ''BENİM VATANDAŞIM MİLLİ MESELELERDE ÇOK DAHA HASSASTIR''

        Başbakan Erdoğan, ''Referandumla ilgili 12 Eylül 2010 tarihi hemen Ramazan Bayramının sonuna denk geliyor. Acaba bu noktada vatandaşların katılımıyla ilgili bir endişeniz var mı'' sorusu üzerine, ''Vatandaşımız iki bayramı birden kutlar. Çifte bayramı beraber kutlarız. Benim vatandaşım artık bu konuda inanıyorum ki milli meselelerde çok daha hassastır. Ramazan içerisinde bizler Anadolu'yu adım adım dolaşırken halkımızla kucaklaşacağız, bütünleşeceğiz. İftar sofralarında beraber olacağız. Sahurlara kadar inanıyorum ki referandumu beraber konuşacağız'' dedi.

        Erdoğan, bir başka soru üzerine, ''Bir defa erken seçim ifadesini kitabımızdan silelim. Türkiye'yi erken seçim zararına uğratanlar yıllarca bunun hesabını veremediler. Biz artık Türkiye'ye gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ilan edilen tarihler neyse bu tarihlerde seçim alışkanlığına başlattık, götürdük. Bundan sonra da böyle devam edeceğiz. Onlar kendi kendilerine çalıp oynuyorlar. Onlar yine çalıp oynamaya devam etsinler. Biz vakti ne zamansa o zaman da erken seçimi yapacağız. Referandumu da şu anda ilan edilen zamanda yapacağız. Böylece Türk halkı inşallah aydınlık geleceğini hazırlayacaktır. Bunun tohumlarını da atıyoruz, atacağız'' diye konuştu.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ