Bir erkekle bir kadın sporcunun güreşmesi özür gerektiren bir durum mudur?
Samsun'da 19 Mayıs kutlamlarında bir kadın güreşiyle bir erkek sporcunun güreşmesi tartışmalara neden oldu
Bülent Günal-Hilal Öztürk-AHT
‘Yaşananlardan çok etkilendik, özür dileriz’
19 Mayıs kutlamalarına damgasını vuran fotoğraf, Samsun 19 Mayıs Stadı’nda çekilmiş, gösteri sırasında Beden Eğiti mi ve Spor Yüksekokulu Güreş Antrenörlüğü Bölümü 2. sınıf öğrencisi Nurcan Kılıç (21) ile lise öğrencisi Kamil Özkıvanç (17) güreşe tutuşmuştu. Samsun Valiliği bir kadın güreşçi ile erkek sporcunun güreşmesiyle ilgili inceleme başlattı. Olayın kahramanlarından Nurcan Kılıç, partneri gelmediği için Kamil Özkıvanç’la eşleştiğini, güreşmediklerini, sadece güreş teknikleri sergilediklerini söyledi. Daha sonra ikili yaşananlardan çok etkilendiklerini ve herkesten özür dilediklerini açıkladı. İşte bu açıklamayla yeni bir tartışmanın da fitili ateşlendi. Bir erkek ve bir kadın sporcunun güreşmesi özür gerektiren bir durum mudur?
"Özür dilemek yeterli değil lisansları iptal edilmeli"
Seyfettin Selim (Kırkpınar Yağlı Güreşleri Ağası-4 yıldır ağalık yapıyor)
ORTAYA çıkan fotoğraf hiç şık olmadı. Güreş bizim ata sporumuzdur. Peygamber Efendimizin de yaptığı bir spordu. Güreş bizim halkımız için önemli ve hassas bir spordur. Dışarıdan bakan hiçbir göz, kadın bir güreşçiyle erkek bir güreşçinin güreş tutmasına sıcak bakmaz. Tüm dünyada da böyledir. Tüm spor dallarında kadınlar ve erkekler ayrı gruplarda yarışır. Teniste de böyledir, atletizmde de güreşte de. Özür dilemişler ama özür dilemekle geçecek bir şey değil ki bu. Lisansları iptal edilmeli, spordan uzaklaştırılmalılar. Görüntüye bakıyorsunuz, erkek, kadın güreşçiyi omzuna almış, yere vurmaya çalışıyor. Hoş bir görüntü mü? Rakibin gelmediyse güreşme.
‘Töremizde var Emine Pehlivan 79 yıl önce bir erkekle güreşti!’
Ali Gümüş (Dünya Spor Yazarları Birliği Güreş Kurulu Başkanı)
ERKEKLE kadının güreşmesi Türk töresinde vardır. Dede Korkut’ta anlatılır Bamsı Beyrek ile Banu Çiçek’in hikâyesi. Kız der ki “Gel seninle atlarımızı yarıştıralım. Eğer beni geçersen ok atalım, oklarımızı yarıştıralım, bunda da geçersen gel seninle güreş tutalım.” Sonunda Bamsı Beyrek ile Banu Çiçek güreşirler ve erkek kazanınca evlenirler. 1933 yılında İzmir’de, Emine Pehlivan, Bulgar ağır sıklet şampiyonu Dimiski ile güreşti ve onu tuşla yendi! Aynı yıl ilk kez Budapeşte’de kadınlar arası dünya güreş şampiyonası düzenlenmişti. Eğer Emine Pehlivan’ı Budapeşte’ye göndermiş olsaydık, kesin dünya şampiyonu olurdu.
‘Bu, normalleşemediğimizin en önemli göstergesi’
Doç. Dr. Ahmet Talimciler (Ege Üniversitesi Spor Sosyolojisi Öğretim Üyesi)
BU olayın bu kadar büyütülüp soruşturmaya kadar vardırılması, toplumsal ön kabullerimiz ile kadın ve erkeğe bakış açısının ne kadar dar olduğunun göstergesi. Olmayacak şeyleri hiç olmayacak noktalara taşıyabiliyoruz. Profesyonel olarak karşılaşma icra etmiyorlar, gösteri yapıyorlar. Bu olayın konu yapılması bile yanlış. Türkiye’nin hâlâ normalleşmediğinin göstergesi.
‘Özür dileyecek bir şey yok sporun cinsiyeti olmaz’
Hamza Yerlikaya (Dünya, Olimpiyat ve Avrupa Şampiyonu eski milli güreşçi)
ÖZÜR dilemeyi gerektirecek bir durum olduğunu düşünmüyorum. Ulu Önder Atatürk’ün gençliğe armağanı olan böyle bir günde, organizasyon yapılırken, bu gösterinin soruşturmalık olması ne kadar doğru? Kadın erkek eşitliği diyorsak, her şartta ve koşulda eşitlik diyorsak bu görüntüden rahatsızlık duymamalıyız. Doktora giderken cinsiyet gözetiliyor mu? Sporun da cinsiyeti olmaz. Böyle özel bir gösteriye tepki gösterilmesi yanlış.
