Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Medya 50 liralık lahmacun haber polemiğine neden oldu

        GAZETE HABERTÜRK / Tülay ŞUBATLI

        Bodrum Maça Kızı’nda 50 liraya satılan bir lahmacun ve ayran, ünlü yazarlar arasında polemiğe yol açtı. Polemiğin çıkış noktası haziran ayında gazetelerin magazin eklerinde yer alan ve Maça Kızı’nda lahmacunun 50 liradan satıldığını duyuran haberdi. Konunun sosyal medya sitesi Twitter’da da “trend topic” yani en çok konuşulan konulardan biri olmasının ardından Hürriyet Gazetesi yazarlarından Vahap Munyar, Maça Kızı’nın sahibi Sahir Erozan ile 50 liralık lahmacun hakkında yaptığı söyleşiyi 9 Temmuz günü köşesine taşıdı. Bu yazıyı, yazarımız Serdar Turgut 10 Temmuz tarihli yazısında eleştirdi. HABERTÜRK’te hafta sonu İzzet Çapa’nın Sahir Erozan ile yaptığı söyleşinin yer almasına Munyar eleştirel bir yazıyla yanıt verdi. Munyar, “Malatyalı Vahap yazınca etik dışı olan lahmacun, Çapa yazınca manşete çıktı” başlıklı yazısında “Serdar Turgut bu durumda İzzet Çapa ve Habertürk’e ne diyecek acaba?” diye sordu. Munyar’a yanıtsa gecikmedi. İzzet Çapa, gecce.com’da kaleme aldığı köşe yazısında Munyar’ın eleştirilerine ayrıntılı bir cevap yazdı.

        ‘Malatyalı Vahap yazınca etik dışı, Çapa sürmanşet’

        Hürriyet Gazetesi Yazarı Vahap MUNYAR

        “Haziran ayının ilk yarısında Melkan-Murat Tabanlıoğlu ve Özdem Gürsel’in davetiyle tasarladıkları Milas Bodrum Havalimanı Dış Hatlar Terminali’ni gezmek üzere birkaç gazeteci arkadaşımla birlikte Bodrum’a gittik.

        O davet kapsamında bir gece Sahir Erozan’a ait Maça Kızı’nda konakladık. Washington’daki Cities Restoran günlerimden bildiğim, ilk kez karşı karşıya geldiğim Sahir Erozan’la o akşam tanıştık.

        Bizim gittiğimiz günlerde Sabah’ın Günaydın ekinde, ‘Maça Kızı’nda lahmacun 50 lira’ haberi yer almıştı. Hazır karşımızda Sahir Erozan’ı bulunca sorduk:

        -Gerçekten bir lahmacun 50 lira mı burada?

        -Bir ayranla birlikte 50 liraya satıyoruz.

        Önce Milas Bodrum Havalimanı Dış Hatlar Terminali’yle ilgili izlenimlerimi yazdım. 20-25 gün sonra da, ‘Bir lahmacun bir ayranı 50 liraya satıyorum, çünkü’ başlıklı bir yazı yazdım.

        Hürriyet’in Washington temsilcisi olduğu dönemde Sahir Erozan’ın Cities Restoranı’ndan çıkmayan Serdar Turgut, Habertürk Gazetesi’ndeki köşesinde konuyu ele alıp, beni ‘etik dışı’ davranmakla, Ertuğrul Özkök’ün sitcom gazeteciliğine uygun davranmakla suçladı.

        Yazdıkları hiç umurumda bile değildi. Ta ki, çalıştığı gazete dün lüks restoran işletmecisi İzzet Çapa’nın Sahir Erozan’la yaptığı söyleşiyi, ‘34 liralık lahmacunun mucidi: Lahmacuna filet mignon koyuyorum’ başlığıyla sürmanşete çıkarıncaya kadar.

        Öncelikle şunu belirtmeliyim. Lahmacun, Türkiye’nin hemen her noktasında ucuz şekilde karın doyurulabilecek sembol gıdalarımız arasındadır.

        Bu nedenle Sahir Erozan’ın, filet mignon (ince şeritler halinde kesilmiş bonfile) da koysa, boyutu daha büyük de olsa, bir lahmacun ve yanında ayranı 50 liraya satabilmesi bana çarpıcı geldi. Ben gurme değilim, yemek yazısı yazmadım. Sadece gördüğümü, üstelik Sahir Erozan’la da konuşarak yazdım, o kadar...

        Şimdi tüm meslektaşlarıma soruyorum. Maça Kızı’ndaki lahmacunu Malatyalı Vahap Munyar yazınca ‘etik dışı’ davranmakla suçlanabiliyor ama lüks restoran işletmecisi İzzet Çapa yazınca gazetesinin manşetine çıkabiliyor. Serdar Turgut bu durumda İzzet Çapa ve Habertürk’e ne diyecek acaba?”

        ‘Ne lahmacunmuş biz de Adanalıyık komşu sayılırız’

        Habertürk Gazetesi Yazarı İzzet ÇAPA

        “Ne lahmacunmuş ama...

        Her gün yazılarını keyifle okuduğum Vahap Munyar gibi ciddi bir ekonomi gazetecisinin bile ağzını sulandırmış. Tabii içindeki filet mignon sayesinde değil, haber değeri olarak. Hakkını teslim etmek lazım, ‘50 liralık lahmacun’ Vahap Bey tarafından Hürriyet’in sayfalarında ele alınınca gerçek değerini buldu ve ünlü oldu. Efendim herhalde anladınız, ortalığı böylesine karıştıran Bodrum Maça Kızı’ndaki Sahir Erozan’ın filet mignon’lu lahmacunları.

        Bu garip ve fantastik olaylar zincirine bugün köşesinde Vahap Munyar son halkayı büyük bir zarafetle eklemiş. Diyor ki: ‘Malatyalı Vahap yazınca etik dışı olan lahmacun, Çapa yazınca manşete çıktı.’ Çapa’yı gazetem manşet yaptı ama Vahap Bey de başlığa çıkarmış, bu da sevindirik yaptı beni. Burada Çapa dediği ben oluyorum ama asıl giydirme noktası Serdar Turgut.

        Turgut, Vahap Bey’in ‘50 liralık lahmacun’ haberinin etik dışı olduğunu yazmış. Bunun üzerine o da ‘Ben yazınca etik dışı olmakla suçlanıyorum, lüks restoran işletmecisi İzzet Çapa yazınca manşete çekiliyor. Serdar Turgut Çapa’ya bakalım ne diyecek’ diye atıyor fırçasını.

        ‘LÜKS SÖZÜ İÇİMİ PARÇALADI’

        Serdar Turgut’un yazısına ben de katılmadım, ayrıca o ne der bilemem. Turgut’u kınarken beni neden kullanıyor onu da anlamadım ama Vahap Bey’e küçük bir ‘çapa’ri atmak geldi içimden.

        Kendileri, Melkan-Murat Tabanlıoğlu’nun davetlisi olarak Bodrum Havaalanı’nın dış hatlarını gezmek için gittiğinde yapmış bu röportajı. Ben ise ‘tekne kazıntısı’ bir gazeteci olarak kendi paramla uçtum maalesef. Büyük gazeteci olmanın kurallarından biri de davetli olarak ‘gidip gelmek’ herhalde. Bir de ‘lüks restorancı İzzet Çapa sorunsalı’ var ki ‘lüks’ sözcüğü içimi parçaladı. Keşke bir kez bile olsa mekânlarımdan birine gelseydi Vahap Bey. Örneğin her gün 500-600 kişinin girip çıktığı Limonata’da onunla lüks kavramı üzerine biraz laflayabilseydik.

        ‘HABERTÜRK MUHABİRİYİM’

        Herhalde benim röportajımın sadece manşetine bakıp sayfaları çevirdi Munyar. Yoksa lahmacun meselesinin sadece birkaç paragrafta kaldığını, Sahir Erozan ile Bill Clinton’a danışmanlığından, yalısındaki Obama’nın yardımcısı Joe Biden’e verdiği davete kadar neler konuştuğumuzu da okuyabilirdi. Benim adıma yazık olmuş!

        Galiba makro ekonomiye değil mikro ekonomiye bakıyor Vahap Bey. Bir de bana gına getiren şu restorancı-gazeteci meselesi var. İyi ya da kötü, ki bunlar lüks gibi izafi kavramlar, bir yıldır Habertürk’ün profesyonel muhabiriyim. ‘Abilerin’ gözünde ise hâlâ lokantacı. Bu konuyu pek takmıyorum aslında. Neden mi, bir reklamcı büyüğümün yaşadığı ve anlattığı şu öykü sık sık aklıma geliyor da ondan.

        ‘OĞLUM SENİN MESLEĞİN NE?’

        Reklamcı abi, bir gün Bostancı’da yaşlı bir balıkçıdan balık alıyor. Adam ona ‘Oğlum senin mesleğin ne?’ diye soruyor. ‘Reklamcıyım baba’ diyor. Yaşlı adam şöyle bir bakıyor ve ‘Oğlum’ diyor: ‘Sonunda cılık culuk olan şeyler meslek sayılmaz. Mesela balıkçılık, reklamcılık, lokantacılık... Meslek dediğin doktor, mühendis, avukat gibi olmalı...’ İşin şakası bu ama yine de siz bu kadar takmayın Vahap Bey... Hepsi cılık culuk zaten... Ayrıca Malatyalı olduğunuza sevindim. Biz de Adanalıyık... Komşu sayılırız...”

        SERDAR TURGUT NE YAZMIŞTI?

        HABERTÜRK yazarı Serdar Turgut, köşesinde Vahap Munyar’ı, eleştirmişti. Munyar’ın köşesinde “Bizim lahmacun çok özel. Ben burada sadece lahmacun satmıyorum ki. 50 TL’nin içinde konsept ve hizmet var. Tabaklarımızın her biri 10 dolardan aşağı değil” diyen Erozan’ın sözünü hatırlatan Turgut, ‘konsept’in halkla ilişkilerciler tarafından kullanıldığını ifade edip “Vahap Munyar burada dönen dolabı neden göremiyor? Çünkü içinden geldiği gazetecilik geleneğinde Ertuğrul Özkök damgası var... Bu insanların yazdığı, yönettiği gazetede bir zengine tapınma ve sitcom gazeteciliği var” demişti.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ