Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Yaşam Okunduğu söylenen kitaplar gerçekten okunuyor mu?

        Cihan GÜNEŞ-Zeynep YILDIRIM / AHT

        İngiltere’de yapılan bir anket, okunduğu söylenmesine rağmen aslında okunmayan kitapları ortaya koydu. Okunduğu hakkında yalan söylenen kitapların başında George Orwell’in 1984 adlı kitabı bulunuyor. Araştırmada okunduğu söylenen ancak okunmayan 10 kitabın listesi de yer aldı. İngiltere’nin önemli yayın organlarından The Guardian’ın kitap ekinde yayınlanan araştırma hakkındaki görüşlerini Türk edebiyatçılarına-yazarlarına sorduk, Türkiye’den liste çıkardık. Türkiye’de kitap prestij göstergesi olarak mı kullanılıyor?

        Yazar Ahmet ÜMİT:

        ‘Cahil görünmek istemiyorlar’

        İnsanlar cahil görünmemek için, okumadığı kitapları okudum derler. Bazı kitaplar vardır ve okunması gereken temel ögelerdir. Belli bir eğitim seviyesinin üzerinde insanlar bu kitapları okumadıysa cahil görüneceklerini düşünür. Mesela Anna Karenina’yı, Suç ve Ceza’yı, Don Kişot’u okumadıysanız herkes size “cahil galiba” diye bakabilir. Bazen kitaplardan uyarlanan filmleri izlerler ve okumuş varsayarlar. Benim başıma da çok geldi. Kitabınızı okuduk diyorlar, sonra kitapla ilgili bir şeyden bahsederken okumadıklarını anlıyorum.

        Timaş Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Emine EROĞLU:

        ‘Türk okuru için bu söylenemez’

        Türk okuru için bu söylenemez. En çok okunan klasikleri saysak Jane Eyre, Suç ve Ceza, Savaş ve Barış onların arasında yer alabilir. Bu eserler okul ve halk kütüphanelerinde, kitaplıklarda rahatlıkla bulunabilir, İngilizce ekitap metinleri ücret ödemeden temin edilebilir olduğu halde okur yeniden satın alıyor. Farklı çevirilerini, basımlarını bulunduruyor kütüphanesinde. Bu durum bir gösterişle açıklanamaz. Türk okurunun satın almasına rağmen okumadığı kitaplar, okumayı zorlayan metinler: James Joyce’un Ulysses’ı bilinç akışı tekniği ile yazıldığı için, Dante’nin İlahi Komedya’sı poetik, Eflatun’un Devlet’i kuramsal, Homeros’un İlyada’sı destan olduğu için okunmaz.

        AREL Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Emek ÜŞENMEZ:

        ‘Kendilerini daha seçkin gösterme çabası içindeler’

        Arkadaş ortamlarında ve dost sohbetlerinde aslında kurmaca bir dünya ile karşı karşıya olduğumuz söylenebilir. Özellikle üniversite gençliği ve aydın diye adlandırdığımız “okumuş” insanlar arasında yaygın olan bir yalan vardır. İnsanlar kendilerini arkadaş ortamı içinde daha seçkin, mümtaz, elit, ayrıcalıklı gösterme çabası içindeler. Sohbet esnasında sırf ayrıcalıklı görünmek için değil, “rezil olmama veya dışlanma” korkusu ile ‘Aaa evet o kitap, evet ben de okumuştum’ sözleri ve sahte gülümsemeler... Popüler olarak alıntı yapılan ve dillendirilen romanlar okunmadığı halde ‘okudum’ denilen eserlerdir.

        Divan Edebiyatı Araştırmacısı Prof. Dr. İskender PALA:

        ‘Bana göre bir hastalık’

        Kitap okumadan okumuş gibi görünmek bana göre bir hastalıktır. İnsanlar neden bu yöne başvururlar anlamış değilim. Kendi çevremdeki öğrenciler, kişiler ve seminerlerime katılanlar böyle davranmazlar. Ben bu duruma şaşırıyorum. Zaman zaman karşılaştığım insanlar “Sizin bir kitabınızı okumuştuk” der, ben onları sınava tabi tutmam çünkü bana samimi geliyorlar. İnsanlar açıkça kitap okumadıysa, okumadım diyebilmeli. Sırf kültürlü görünmek için böyle bir yola başvurmamalı. Böyle bir çabaları olmamalı.

        Sabit Fikir Dergisi Gen. Yay. Yön. Elif BEREKETLİ:

        ‘Kaç kişi Tanpınar ya da Oğuz Atay’ı gerçekten okumuştur’

        Hepimizin okuduğunu söyleyip okumadığı kitaplar, izlediğini söyleyip de izlemediği filmler vardır herhalde. İnsanların kendilerini tanımlamak ve ifade etmek için dış etkenlere ihtiyaç duyduğu bir dünyada böyle bir bilgi çok şaşırtıcı olmasa gerek. Kitap okumak çok içsel bir eylem ve önemli olan kitap okuma skorundan çok okuduğun kitabı ne kadar anladığın, yorumladığın ve bu kitaplardan ne aldığın. Ünlü bir kitap için göğsünü gere gere ‘Okumadım’ diyebilen bir insanın karizması bence çok yüksek. Araştırma Türkiye’de yapılsa sonuçlar daha da vahim çıkabilir. Kaç kişi Yaşar Kemal, Tanpınar ya da Oğuz Atay’ı gerçekten okumuş olabilir ki?

        Marmara Üni. Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Doç. Dr. Baki ASİLTÜRK:

        ‘Nitelikli bir okur davranışı değil’

        Özellikle klasiklere karşı böyle bir bakış açısı var. Bu normal bir okuyucu davranışı değil. Nitelikli bir okur, okuduğu kitabı söyleyebildiği gibi, okumadığı kitabı da açık yüreklilikle söyleyebilmeli. Mesele ben Abbas Sayar’ın Yılkı Atı kitabını daha ortaokul zamanlarında okumalıydım ama maalesef daha birkaç yıl öncesinde okuyabildim. Ama bu kitabı okumadığımı da açık yüreklilikle söyledim.

        YTÜ Türk Dili Bölümü Öğretim Görevlisi Hikmet ALTINKAYNAK:

        ‘Beklentiyi karşılamadığı için okumayı bırakabilir’

        İnsanlar niye böyle yapıyor diyorsanız, yanıtı belli zaten; kültürlü, güçlü, bilgili, zeki görünmek için. Bizde de öyledir ya, kitap bir statü prestij göstergesi olarak, önce salonlarda güzel bir kütüphane biçiminde yerini alır. Raflarına göre kitap yerleştirilir, dekore edilir. Aslında parası çok olanların, kitabı dekor olarak kullanmayanların dışında herkes bir kitabı okumak için alır. Ama beklentilerini karşılamadığı için kitabı yarım bırakıp okumaktan vazgeçebilir ya da zaman ayırıp okuyamaz. Bu nedenle de basılan, dağıtılan, satılan, okunan ve anlaşılan kitap sayısı hep farklıdır. Değilse, basılan her kitap ya da tüm klasikler okunabilseydi, dünya ve Türkiye farklı olurdu. İnsanlar mutluluğun okumakla da elde edilebileceği gerçeğine ulaşırdı.

        Yazar Hilmi YAVUZ:

        ‘Toplumda entelektüel görünmek için kitap taşırlar’

        Herhalde bu araştırma romanlarla sınırlı değil. Birçok felsefe kitabının dahi kapağını açmayanlar, sırf toplumda entelektüel görünmek için koltuklarının altında kitap taşırlar. O kitapları taşıyan insanlar gerçekten öyle görünmüyorlar. Türkiye’de gerçek anlamda entelektüel ile enteli birbirinden ayırmak girişimi pek kolay değildir. Zeki olma konusunda ise; bir insanın dünya görüşü ile ilgilidir.

        Yazar Cem MUMCU:

        ‘O kitapları okumak daha karizmatik gösteriyor olabilir’

        Algı dünyasında yaşıyoruz. Her şey algı üzerine kurulu. Herkesin fotoğrafı Adriana Lima ve Brad Pitt gibi. İnsanlar öyle yaşamıyor ama fotoğrafları öyle. Yani hayat görüntü üzerine kurulmuş. İçi dolu olmayan o kadar çok şey yaratıldı ki; bu kitaplar da onlardan biri. O kitapları okumak onları daha farklı gösteriyor öyle düşünüyorlar. Artık daha mı karizmatik gösteriyor bilemem. Eskiden de vardı ancak gittikçe çok yayıldı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ