Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Yaşam Silahları ruhsatlandırmak şiddeti önler mi?

        Şükran ÖZÇAKMAK-Serhat ALAATTİNOĞLU-Mustafa ŞEKEROĞLU/AHT

        Beşiktaşlı Gökhan Töre ile 5 arkadaşının gece kulubünde tabancayla vurulması, ateşli silahları yeniden Türkiye'nin gündemine taşırken, olayla ilgili yeni ayrıntılar da ortaya çıktı. Club Bedroom'da 15 gün önce Adanaspor'un eski futbolcusu Erkan Ergün'ün de bacağından vurulduğu belirlendi. Kulübe, 4 ayda 70 adli işlem yapıldığı belirlendi.

        Olay gecesi tanıştığı genç kadınla birlikte kayıplara karışan Korhan B. ise polis tarafından aranıyor. Zanlının, yanındaki kadını zorla alıkoymuş olabileceği tahmin ediliyor. Cep telefonundan sinyal alınaayan ve İstanbul dışına çıktığı sanılan şüphelinin, 2002'de askerden izne geldiği sırada bir yerel gazete muhabirini ayağından vurduğu, hakkında kesinleşmiş hapis cezasının da bulunduğu anlaşıldı.

        Bu arada ifadesi alınan Gökhan Töre'nin, "Yan locadan sesler yükseldi. Ne olduğunu görmek için oraya döndüğümüzde elinde tabanca olan bir kişi gördüm. Rastgele ateş etmeye başladı. Önce masanın altına sığındık ancak yeterli olmayınca bize yakın olan bir kolonun arkasına saklanarak ölümden kurtulduk" dediği belirtildi.

        Günlerdir Türkiye'nin konuştuğu olayı dün de Habertürk yazarı Yavuz Semerci köşesine taşıdı. İstanbul'daki 1 milyon silahın yüzde 85'inin ruhsatsız olduğunu hatırlatan Semerci, "hiç değilse ruhsat altına alınması gerektiğini" yazdı. Uzmanlara sorduk: "Ateşli silahlar, tamamen yasaklanarak mı yoksa ruhsatla mı kontrol altına alınabilir?"

        "Silahların üretilmesini, vatandaşa satılmasını engellemek lazım"

        Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Kemal Yıldız:

        İşlenen suçlara daha ağır ceza verilerek suçu ortadan kaldıramazsınız. Suçu, daha işlenmeden önce baştan engellemeye çalışmak lazım. Bu silahlar birilerinden satın alınıyor. Önemli olan o silahların Türkiye'de satılabilmesini, üretilmesini ve sıradan vatandaşa satılmasını engellemek lazım. Denetimleri arttırıp buna göre önleyici önlemler almak gerekiyor. Buradaki problem, kişilerin şiddet eğilimi. Silah bulamasalar bıçak kullanacaklar. Silahı bulundurma ihtiyacını ortadan kaldırmak lazım. İnsanlar bu kadar kolay ruhsat alamamalı. Silaha olan ihtiyacı psikolojik olarak da engellemek lazım. Şiddet eğilimini ortadan kaldırmamız gerekiyor. İnsanların arabasında beysbol sopası var. Bu insanların hepsi beysbol mu oynuyor?

        "Siyaset dili şiddeti kanıksatıyor"

        Türkiye Psikiyatri Derneği Basın Sözcüsü Doç Dr. Burhanettin Kaya:

        Öncelikle düzeltmek gereken şey şiddeti azaltmaktır. Şiddeti bir problem çözme yöntemi olarak meşrulaştıran, insanlara kanıksatan, uygulanabilirmiş, yapılabilirmiş gibi gösteren zihinsel at yapıyı değiştirmek gerekiyor. Siyasiler, ülkeler arası ve ülke içindeki sorunun çözümünü şiddet üzerinden kuruyor. Şiddetin çeşitleri var ancak en yaygını sözel şiddettir. Ötekine hakaret etmek, aşağılamak, küçük görmek, yok saymak, onun kendini ifade etmesini, çoğaltması, var etmesini engelleyen her türlü tutumdur şiddet. Şiddet toplumda gelir geçer gibi meşru bir tarz olunca o şiddetin saldırganlığa dönüşmesinde silah önemli bir araç oluyor. Eğer silaha ruhsatlı veya ruhsatsız kolay ulaşılıyorsa, şiddeti eyleme dönüştürürken rahatlıkla kullanabiliyorlar. Bu nedenle siyasilerin rol model olma özelliğinden, genel olarak televizyondaki medyadaki şiddetin problem çözme yöntemi olarak sunumuna kadar bir düzeltme gerekiyor. Okuldan aileye, medyadan politikacılara, sivil toplum kuruluşlarından silahlı kuvvetlere kadar her kurum ve ortamda silahlanmanın riskleri, barış toplumu olmada silahsızlanmanın rolü konusunda eğitim verilmeli, bu konu sıklıkla işlenmelidir. Ruhsat verilecek insanın çok özenilerek seçilmesi gerekiyor.

        "Ruhsatlı silah edinmek, ruhsatsızdan daha pahalı"

        Trabzon Silah Sanayi A.Ş. ortağı Murat Alemdaroğlu:

        Silah sahibi olmanın kriterler var. Sorun, silah sahibi olmak isteyen kişinin önceden bir eğitimden geçirilmiyor olması. Bireysel olarak otomobil kullanmak için, bilgisayar kullanmak vs. için eğitim alıyorsunuz ama silah için böyle bir eğitim yok. Ruhsatlı silahla yaralanmalar, en fazla kaza sonucunda meydana geliyor. Bu eğitim silahı kullanmayı öğrenmenin yanı sıra, şiddet eğilimini azaltacak, bilinç düzeyini yükseltecektir. Ayrıca ülkemizde silah satın almak bilinenin aksine halen çok zor. Ancak kullanıcı yasal silah yerine illegal silahı tercih ediyor. İllegal silahı 2 bin TL'ye temin edebilirsiniz. Ama yasal olarak temin etmek istendiğinde kullanıcı aynı silaha en az 10 bin TL vermek zorunda. Asıl sorun burada. Bu nedenledir ki genelde suç, ruhsatsız silahla işleniyor. Ruhsatsız silahların küçük bir kısmı merdiven altı; ancak büyük bir kısmı yurt dışından geliyor. Bu aynı zamanda devletin, vergi açısından da zararına yol açıyor. Çünkü Devlet, silah üreticisinden daha fazla para kazanıyor.

        "Kaçak silah girişi önlenmeli"

        Sarsılmaz Silah Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Latif Aral Aliş:

        Ruhsatlı silah zaten yasal olarak kontrol altına alınmıştır. Devletin silah taşıma veya bulundurma yeterliliklerinin tespitinden kullanıcının sağlık durumuna kadar bu konuda en kuvvetli kontrol tedbirleri söz konusudur. Ruhsatsız silah taşıyanlara ağır ceza vermek yeterli bir tedbir değildir. Önemli olan ülkeye kaçak silah girişini önleyecek tedbirlerin alınması ve kaçak silah girişinin önlenmesidir. İstatistiksel bilgiler ateşli silahlar ile işlenen suçların yalnızca yüzde 2'sinin ruhsatlı silahlar tarafından işlendiğini ortaya koymaktadır. Bu bir eğitim sorunudur. Ruhsat, silahın kimde ve nerede olduğunu tanımladığından zaten caydırıcıdır. Türkiye' de silah saldırı değil savunma amaçlı edinilmekte ve ruhsatlandırılmaktadır. Tamamen silahsızlanmanın yerine ülkeye kaçak silah girişinin önlenmesi daha etkili bir tedbirdir.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ