Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Saat değişikliği sağlığı nasıl etkiliyor?

        İnsanoğlu her ne kadar değişikliklere kolay adapte olabilen varlıklar olarak görünse de fiziksel olarak içinde 1000 küsur kefe taşıyan süper hassas bir teraziye benzemektedir. Kefelerden birinde meydana gelen değişiklik tüm dengeyi saniyeler içerisinde allak bullak etmektedir. Karanlıkta uyuyup gündüz aktivitelerimize devam etmek içimizde sirkadiyan ritmi (yani vücudumuzun görünmeyen saatini) dengede tutmaktadır. Bu ritmin hücresel düzeyde geçerli olduğu Nobel ödüllü bilim adamımız Prof. Dr. Aziz Sancar ve ekibi tarafından keşfedilmiştir.

        Sirkadiyan ritmin bozulması sonunda (melatonin hormon dengesizliğinin ardından) ortaya tansiyon sorunları, organ fonksiyon bozuklukları, vücut sıcaklığında oynamalar ve hatta kanser hastalıklarını tetikleme görülmektedir.

        Bir saatlik değişim bile insan vücudundaki bu ritmi en azından 3 hafta kadar bozmaktadır. Belki “Günlük hayatımızda bazen 1 saat erken 1 saat geç yatabiliyoruz; hatta bazen saatlerce uykusuz kalabiliyoruz. O zaman denge bozulmuyor da saatleri ileri geri alınca mı dengeler bozuluyor?” diye bir soru gelebilir aklınıza. Unutmamak gerek ki olay kolumuzdaki, duvardaki saatte yaptığımız değişiklikten ibaret değil. Gün ışığının doğuş batış saatine göre vücudun içerisinde (dünyadaki ritme ayak uydurmuş) hiç farkında olmadığımız, tıkır tıkır işleyen bir biyolojik saat var. O saat bazı günler uykusuz kalsak da dengesini korumaya devam ediyor. Lakin yapılan saat değişikliği çok uzun süreli olduğu için iç saatimizde dengesizliklere sebep oluyor. İşte o noktada da sağlık sorunları baş gösteriyor. İstatistiki araştırmalar saat değişiklikleri döneminde kalp krizlerinin % 24 arttığını iddia ediyor. Cleveland Tıp Merkezi hekimlerinden Dr. Samuel Friedlander ise depresyonun, kilo almanın ve ardından felçlerin hatta çeşitli kanserlerin arttığını ileri sürüyor.

        Bu fikri destekleyen tıbbi yayın sayısı hiç de küçümsenmeyecek kadar. Görüldüğü üzere bütün veriler bir araya toplandığında saat değişikliği yapmanın enerji tasarrufuna faydası olmadığı gibi bir de sağlık sorunlarına sebep olması dikkat çekiyor. Kısacası ülke olarak 2016 yılında almış olduğumuz karar son derece yerinde.

        Buna rağmen başta söylediğim fikrimi tekrar etmek istiyorum: Ayçiçekleri gibi yüzü güneşe dönük bir milletiz biz. Akdenizliyiz çünkü. Bir süre karanlıkta işe gidebilmek zor geliyor o yüzden. Lakin unutmamak gerek ki güneş ışığının çok kısıtlı parladığı bazı ülkelerde insanlar o karanlıkta çocuklarına dünyanın en iyi eğitimini verebiliyorlar, ekonomik rahatlık açısından dünyanın ilk 3’üne girebiliyorlar, terör ve savaştan uzak yaşayabiliyorlar, yaş ortalamalarını 95’e yükseltebiliyorlar. Yeter ki iç denge korunabilsin.

        Neva ÇİFTÇİOĞLU BANES / GAZETE HABERTÜRK

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ