Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Trabzonspor Fenerbahçe - Trabzonspor maçının yazar yorumları - Trabzonspor Haberleri

        SERDAR ALİ ÇELİKLER | HERKES BİRAZ, VİTOR ÇOK MUTLU!

        Dünyadaki tüm antrenörlere bir sınav uygulayalım; sınavın tek sorusu şu: Bir rakibiniz var, oyuncuları teker teker terk ediyor. Rakibin hocası yok, antrenörü var. Hafta içi idman falan yapmadıkları gibi bir iki idmanımsıda da futbolcular birbirleriyle kavga ediyor. Şimdi rakip bu. Bu rakibe karşı çok iyi başlayan bir takımınız var. 11’de öne geçtiniz. Sonra 30’a kadar önde bastınız; presle boğdunuz, 2 net pozisyon ürettiniz ama olmadı. Sonra doğal olarak takımınız biraz geride beklemeye başladı. 42’de de bu rakip 10 kişi kaldı. 2. yarıya da en iyi oyuncusu çıkmadı. Antrenörü de iyice defansif 2 oyuncu soktu. Yani fark olmasından korktu.Şimdi böyle bir durumda ikinci 45’i nasıl oynarsınız?Eminim yüzde 95 cevap şu olur: Tempoyu artırır bir an önce 2’yi bulup rakibin direncini kırarım. Bunu yapacak fizik yeterliliğim yoksa da pas oyunu oynayarak sette eksik rakibi topun peşinden koşturup iyice yorarım, son 20’de de farkı artıracak pozisyonlara çalışırım.

        * * *

        Dünyadaki antrenörlerin yüzde 95’inin yapacağını Vitor Pereira yaptıramadı. 10 kişilik Trabzon’dan açıkça korktu.İlk 30 dakika içinde “Vaaay epey basıyor Fener” diye seyrettiğimiz takımı ikinci yarıda ara ki bulasın.Çünkü Vitor, “Aman ağzımızın tadı bozulmasın” tarzında bir adam. Skoru bulunca koruma içgüdüsü her şeyin üstünde.Diyelim tempo yapacak fizik yeterlilik yok, o zaman pas oyunu oynar, eksik rakibi bayıltırsınız. O da yok. Peki ne var; 2. yarıda sadece ve sadece 1 pozisyon var. Rakibe verilen 1 şut imkanı var; bir türlü kopmayan maçtan dolayı gerilen tribünler, oyuncular var.

        İlk 30 dakika çok iyiye yakın oynayan, sonra kötü oynamayan ilk 45’i gayet güzel, kontrolü tamamen elinde tutan bir Fenerbahçe vardı.2. yarıda ise tam anlamıyla bekleyen, hiçbir şey yapmayan, rakibin ümidini hep diri tutan bir Fenerbahçe vardı.Bu maçtan dolayı Vitor’un çok mutlu olacağına eminim.

        Fenerli yöneticiler, oyuncular ve teknik ekibi; lider olunduğundan, 3 puandan memnundurlar. Stadın 3’te 1’ini boşta bırakan taraftar da yarı mutlu yarı mutsuzdurlar.Rahat ve güzel bir galibiyet almayı uman, eksik rakibe daha fazla gol atılmasını bekleyen taraftarlar yarı mutsuz, biraz mutludurlar.Sadi Tekelioğlu biraz mutludur. İki olmasaydı daha da mutlu olurdu. Salih Dursun çok mutludur. Futbolcu olduğundan değil, yıllardır Fener maçlarında olay çıkarma özelliğinden dolayı bu oyundan ekmek yiyebildiği için yine işini yaptığından mutludur.Fenerliler’in büyük çoğunluğu için ise kekremsi bir tat bırakan bir galibiyet oldu.Ama Vitor diyecektir ki; “3 puan aldık, lideriz. Daha ne istiyorsunuz?”

        Haklı mı değil mi?

        Siz karar verin.

        TARAFTAR

        Destekleri de iyiydi ama bana göre alkışı asıl hak eden davranış, sahaya pet şişe atan holiganı hep birlikte yuhalamalarıydı.

        DİEGO RİBAS

        Bu tip komplolardan nefret ederim, bir süredir de dikkat ediyorum ama artık dün iyiden iyiye şüphelerim arttı. Bir kez daha ortaya sorayım: Diego, RvP’ye pas atmıyor mu, bana mı öyle geliyor?

        FAİK ÇETİNER | RAKİP OLMAYINCA...

        Fenerbahçe-Trabzonspor maçları hep çekişmeli, hep zevkli, hep heyecanlı geçer. Maçı da bu gözle seyretmeye başladık. Pereira, Molde maçının başarılı isimleri Fernandao, Ozan Tufan ve Volkan Şen’i yanına oturtmuş, Nani’den vazgeçmemiş, Mehmet Topal’ı da sahaya sürmüştü.Maçın ilk 10 dakikası dolmamıştı ki Fenerbahçe müthiş bir hücum organizasyonu sonunda Nani’nin golüyle öne geçti.Bu golle maçtaki üstünlük de tamamen Sarı- Lacivertliler’in oldu. Trabzonspor, ilk 45 dakika içinde ne doğru dürüst hücum yapabildi ne de defans. Bu yarıda farkın artmaması onlar adına şanstı.Ben uzun yıllardan beri böyle vurdumduymaz bir Trabzon görmedim.Orta alanı tamamen rakibine teslim eden, hücumda çoğalamayan, defansında inanılmaz hatalar yapan Karadeniz ekibinin hali gerçekten düşündürücüydü.Bir de devre biterken Alper Uludağ’ın acemice gördüğü kırmızı kartla takımın gardı tamamen düşüverdi.Alper Potuk, Diego, Nani ve Mehmet Topal gibi hareketli ve çabuk oyuncular ile orta alan ve hücum üstünlüğünü eline alan Fenerbahçe için oyun kolay bir hale dönüverdi. Bu görüntülerle maçın ikinci bölümünde 10 kişi kalmış Trabzonspor karşısında, Fenerbahçe’nin farkı artıracağını düşünenler çoğunluktaydı.Ancak ikinci devre biraz rehavet, biraz da Pereira’nın geç hamleleriyle oyun çekilmez bir hale geldi.Son bölümde Alper Potuk çıktı, Volkan Şen girdi. Oyunu dikine oynayan, adam eksilten, topu karşı alana çabuk götüren Alper neden çıktı, anlayamadık. Sonra Van Persie- Fernandao ve Diego-Markovic değişiklikleriyle birlikte Ozan Tufan’ın kulübede kalışı Fenerbahçe’nin hücum gücünü iyice azalttı. Sarı- Lacivertliler’in kötü görüntüsüne rağmen, 10 kişilik Trabzon’un bundan faydalanacak gücünün olmayışıyla maç mutlu sonla bitti. Dünkü maçtan sonra F.Bahçe liderlik koltuğuna oturdu. Orada uzun süre kalır mı? Bu soruya en iyi cevabı Pereira verir.Elindeki malzeme çok iyi. Ama onu iyi kullanıyor mu, tartışılır.

        SEYİRCİ FAKTÖRÜ

        Hafta sonu oynanan maçlarda tribünlerin boş olduğunu gördük. Fenerbahçe takımını ise taraftarı yalnız bırakmıyor.Takım liderlik koltuğuna oturduğuna göre önümüzdeki haftalarda kapalı gişe oynarlar gibi geliyor.

        OZAN TUFAN NİYE YOK?

        Son Molde maçının başarılı ismi, dün sahaya çıkan 11’de kendine yine yer bulamadı. Ben bu işi çözemedim.Pereira böyle bir silahı neden kullanmıyor, anlamak mümkün değil.

        BÜLENT YAVUZ | BABAYİĞİT HAKEM

        Öncelikle bıyığı henüz terlememiş, bu gencecik ve pırıl pırıl hakemi, can-ı yürekten tebrik ediyorum ve kutluyorum. Fenerbahçe-Trabzon rekabeti ve beraberinde getirdiği bütün problemler, 5 yıldır taraflı tarafsız herkesi yordu.

        İşte böyle bir müsabakada düdük çalmak her babayiğit hakemin harcı değil.Ufak tefek hatalar oldu. Ama ben Deniz Ateş Bitnel’in hakem tekniğine, duruşuna ve oyunu yönetme stiline hayran kaldım.Bu maçın kavgasız, gürültüsüz, problemsiz bitmesi hem hakemlik adına hem de futbolumuz adına hayırlı oldu.

        Aykut’un elle oynaması doğru. Ancak kartı göstermeyebilirdi. Alper Uludağ’ın 1. ve 2. sarı kartları doğru. İhraç kararı da örnekti.Salih’in sınırları zorlayan hareketleri, Aykut Demir’İn provoke davranışlarını hakemin tolere etmesi bu maç için elzemdi.Hakem de onu yaptı. Top kornere çıktı, yardımcı taç verdi.Bu kabahat hakeme ait değil.Son söz bu tayinden dolayı MHK Başkanı Kuddusi Müftüoğlu’nu tebrik ediyorum.

        NOTUM 8.5

        ÇOK İYİ

        Şimdi gelelim asıl konuya; herkes Fenerbahçe’nin Trabzonspor’u parçalayacağını, hatta skorun çok farklı biteceğini bekliyordu. Biz de, “Kesinlikle böyle bir şey olmaz. Trabzonspor ne kadar kötü olursa olsun, derbi maçları başka havada geçer...” diyorduk, böyle de oldu. Fakat, Sadi hocanın bu maçtaki en büyük yanlışı da şuydu.Alper Uludağ çok kötü oynarken, neden onu oyundan almadı ve inat yaptı.2’şer dakika arayla peş peşe gördüğü çift sarı kartın kırmızıya dönüşmesiyle oyun dışı kalması takımın dengesini bozdu. Bunu görmek lazımdı.Diyebilirsiniz ki, yedeği mi vardı Alper’in? Evet vardı, Yusuf Erdoğan’la sol bek başlayabilirdi.Sonuç olarak 10 kişi kalan taraf Trabzonspor oldu.

        Yine de kabul etmek lazım ki, Trabzonspor 10 kişi kalmadan önce de, sonra da disiplinli oynadı. N’Doye ile de net bir gol pozisyonu buldu ama olmadı. Nani’nin attığı golden sonra bile dağınıklık görmedim ben Trabzonspor’da. Sadece yediği golde savunma dizilişinde hata yaptılar.Yani 4 Trabzonlu defans oyuncusunun arasından Nani’nin gol atması aslında biraz da şansızlıktı da diyebiliriz.Neyse, Sadi hoca, sakatlanan Mehmet Ekici’nin yerine Aytaç Kara’yı, kötü oynayan Özer’in yerine de Yusuf’u oyuna dahil ederek ikinci yarıya başladı. Belirtelim, doğru hamlelerdi.

        F.Bahçe’ye gelince, Avrupa dönüşüne rağmen tempolu oynadı ama iki rakibinin de puan kaybetmesi onları daha da heyecanlandırmış Buna karşın Trabzon’un bu kadar direnç göstermesini de beklemiyorlardı.Ben şunu iddia ediyorum; Trabzon, 11 kişi devam edebilseydi maçın sonucu beraberlik bile olabilirdi.İkinci golün de korner yerine taç kararı veren hakem hatası sonrası geldiğini de hatırlatalım.

        Sonuç olarak Trabzonspor, Fenerbahçe’ye kaybetti. Kaybetmeseydi, pazar günkü seçimde yeni başkana moral hediyesi olacaktı ama olmadı. Sağlık olsun diyelim.

        AYKUT’UN İŞGÜZARLIĞI

        Hakem düdüğü çalmadan topu ofsayt diye elle kesmek ne demek, bak gördün mü bir de cezalı duruma düştün...

        CAVANDA ÖZÜNE DÖNDÜ

        Nihayet Cavanda özüne döndü. Fenerbahçe maçında harika oynadı. Her pozisyonda o vardı. Takımı 10 kişi kaldığında o 3 kişilik oynadı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ