Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Cumartesi 2 sergi, 72 eserle göçmenlik ve tutku

        Ece ULUSUM / HT CUMARTESİ

        Sezon açıldı, sergilerden sergi beğenin! Borusan Contemporary’de şubata kadar gezilebilecek yepyeni iki sergi var; “Görünenin Ardındaki” ve “Tutku”. Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’ndan seçkilerin sunulduğu “Tutku” sergisinin teması şehvet ve arzu. Üzerine her sanat dalının söyleyecek bir sözü olduğu arzu, şiir ve anlatı gibi edebiyat disiplinleriyle yeniden yorumlanıyor. Seçkide, Dominic Harris, Martin Walde, Rick Silva, Lale Delibaş, Shilpa Gupta, Zeynep Beler, Erdal İnci, Ola Kolehmainen gibi farklı kuşaklara ait sanatçıların çalışmalarını bir arada görmek mümkün. Serginin küratörü sanat tarihçi Dr. Necmi Sönmez, “New Media Art olarak nitelendirilen video, interaktif heykel, neon yerleştirme teknikleriyle hazırlanan sergide izleyiciler eserlerle diyaloğa girebilecek” diyor. Ayrıca sergiyi ücretsiz olarak verilen rehberlik hizmetiyle de gezebilirsiniz.

        Diğer sergi de artan yabancılaşma ve güven eksikliğinden doğan göçmen sorunlarına odaklanan “Görünenin Ardındaki”. Küratörlüğünü Christiane Paul’ün yaptığı seçkide Krzysztof Wodiczko, Michal Rovner ve Zimoun’un toplam beş eseri yer alıyor. Serginin en ilginç parçası Michal Rovner’ın 1 ton ağırlığındaki “Parçalanmış Zaman” isimli eseri. Whitney Amerikan Sanatları Müzesi’nde yardımcı küratör ve New York Görsel Sanatlar Üniversitesi doçenti olan serginin küratörü Christiane Paul sergiyle ilgili sorularımızı yanıtladı.

        Sergiyi ziyaret etmeden nasıl bir beklenti içinde olmalıyız?

        İnsanlar sergiye açık bir zihinle, somut bir beklentileri olmaksızın gelmeli. Ziyaretçiler, güncel siyasi sorunlara hitap eden somut şeyler görmeyi beklememeli. Ama bu sergide, işleri tüm dünyada gösterilen çok önemli sanatçıların medya enstalasyonlarını görmeyi bekleyebilirler.

        Dünyanın gündeminde göçler var. Hükümetlerin politikaları her gün biraz daha sertleşiyor. “Görünenin Ardındaki” bu konuya nasıl bir perspektifle yaklaşıyor?

        Sergi savaş, yoksulluk, yerinden yurdundan olma, göç, etnik ve dini kimlik gibi güncel siyasi olayların yarattığı atmosfere bir karşılık olarak düşünüldü. Krzysztof Wodiczko’nun “Konuklar” projesi tamamen mültecilerin durumuyla ilgili... Ziyaretçiler oda büyüklüğündeki bir projeksiyon ortamında mültecilerle, camın arkasındaki bulanık siluetler olarak karşılaşıyor ve öykülerini dinliyor. Proje bizim, göçmen ve mültecilerin bir “kategori” değil birey olduklarını, somut ve çok farklı problemlerle karşı karşıya bulunduklarını anlamamızı sağlıyor. Michal Rovner’ın enstalasyonlarında göç ve yerinden edilme olguları, arazi katmanlarında veya antik bir taşın yanında sürekli hareket halinde küçücük insan figürlerleriyle ifade ediliyor. Bu eserde zaman, mekân ve insanlık arasındaki ilişki üzerine düşünülüyor. Bu eserler yanıtları sunmuyor ama kendi korkularımızı, yanlış fikirlerimizi ve sorumluluklarımızı sorgulatıyor.

        1 ton ağırlığındaki “Parçalanmış Zaman”ın yerleştirme süreci nasıldı?

        Zor ve karmaşık oldu. Eser ağır 2 taştan oluşuyor. Vinçle kaldırılarak ikinci katın terasına çıkarılması, buradan da Dolly ile galeriye taşınması gerekti. Eser yapısal bir kirişin üzerine yerleştirildiği için galeride onu koymaya uygun çok az yer vardı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ