Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar ‘Çocuğuna kitabı sevdiren anne, rahat eder

        Ekin TÜRKANTOS/ GAZETE HABERTÜRK-PAZAR

        Teknolojiyle küçük yaşta tanışan çocukları telefon, tablet ve bilgisayardan koparmak güç. Bu, aileler için de büyük bir sorun ancak yine de görev onlara düşüyor. Yazar Aslı E. Perker ve müfredat geliştirme ve kütüphane öğretmeni Nilüfer Turan, “Kitabımla Oynuyorum” adlı bir atölye çalışmasıyla aileleri bu konuda bilgilendirmek üzere yola çıkıyor. Etkinlik, 3-6 yaş arası çocuklara yaratıcı drama yöntemiyle kitap sevgisi aşılamayı ve çocukları bir yandan eğlendirirken, bir yandan da onların psikomotor becerilerini geliştirmeyi hedefliyor. Tanışma toplantısı yarın saat 11.00’de Sizdrama Kalamış’ta gerçekleştirilecek olan atölye öncesinde, Aslı E. Perker ve Nilüfer Turan ile konuştuk.

        ■ Bu etkinlik nasıl şekillendi?

        Aslı Perker: Erken yaşta kitap okumanın ne kadar etkili olduğuna ilk kez Amerika’da uyandım. İnsanlar çocuklarına kitap okuyor, sokağa çıkmaya başladığı andan itibaren şehir kütüphanelerine götürüyordu. 2011’de Türkiye’ye döndüğümden beri bu proje aklımda... Kızım Leyla’ya kitap seçerken o kadar zorlanıyorum ki. Kitapçıların raflarında 0-6 yaş aralığı var. Oysa arada dağlar kadar fark var. Kitap bulacağım diye canım çıkıyor. Tavsiyeler önemli. Şanslıyım ki hayatıma Nilüfer girdi. İddiamız çocuğu eline tablet yerine kitabı almaya ikna etmek. Okumaya başlamadan önce kitabı oynayacağız, yani çocuklara küçük ipuçları verip karakterler gibi davranmalarını isteyeceğiz. Mesela hikâyede hayvanlar varsa, onlar gibi yürüyüp zıplayacak ve fark etmeden kitabın içine girecekler. Z kuşağı bunlar, her şey ikna üzerine kurulu.

        Nilüfer Turan: Annelere, çocukların dünyasında kitapların pusula görevi üstlendiğini göstermek istiyorum. “Peki, çocuğumuz için uygun kitapları nasıl seçeceğiz?” diye soran annelere nasıl birer kitap avcısı olabileceklerini aktaracağım.

        ■ Çocuklara kitap okumayı sevdirmek için annelere ne gibi görevler düşüyor?

        A.P.: Kızım Leyla doğduğu günden beri kitaplar erişebileceği her yerde. İlk başta paralıyordu ama ses çıkarmadım. Yeter ki kitabın dokunulmaz bir şey olduğunu düşünmesin. Kuru kuruya kitabı okumak yetmiyor, içindeki tavşan olacaksın, kurbağa olacaksın. Göreceksin, buna değecek. Önce sen eğleneceksin kitapla, sonra çocuk. Ve zorlamayacaksın, ilgisini çekmediğinde başka kitap seçeceksin. Leyla bazen bir kitabı dinlemek istemiyor, bir kukla geçiriyorum elime, birden kukla “Hayır, hayır, bu kitabı Leyla’ya ben okuyacağım” diyor, bizimki de dikkat kesiliyor. Bu yolda her şey mübah. “Bu kadar vakit mi var?” diyenleri duyabiliyorum. Bugün çocuğuna kitabı sevdiren anne, yarın çok rahat eder. Bir kenarda kitabını okuyan çocuk kadar güzeli var mı?

        N.T.: Annelere okul öncesi dönemde büyük görev düşüyor. Okuma kültürü edindirmede 0-6 yaş çok önemli. Çocuklarını iyi tanısınlar, onlara ilgi alanlarına göre kitap okusunlar, ayrıca hayal güçlerini geliştirecek nitelikte kitaplar seçsinler. Bir de hem kendileri eğlensin, hem çocuklarını da bu eğlenceye dahil etsinler. Sabırlı olsunlar. Zamanla gelişimi fark edecekler

        ■ Çocuğa kitap okumanın onun gelişimine etkilerini nasıl gözlemliyorsunuz?

        A.P.: Leyla bugüne kadar kurbağa görmedi ama kurbağanın neye benzediğini biliyor. İlk söylediği kelimelerden biri fildi, kitaplardan öğrendi ve daha 16 aylıkken hayvanat bahçesine gittiğimizde “Fiiii” diye bağırdı. Algısı açılıyor, şu an en çok onu önemsiyorum.

        N.T.: Çocukların en önemli işi hayal kurmak ve oyun oynamak. Hepimiz hayaller kurup, kendimizi masal kahramanları yerine koymadık mı? Çocuklar kahramanları sever. Anneler çocuklarına yemek yedirirken “Hadi aslan gibi aç ağzını” dediklerinde çocuk hemen aslan olur. İşte bu nedenle canlandırmaya ve yaratıcı dramaya inancım sonsuz.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ