Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam İşte küresel terörün bireysel sonuçları

        Sema EREREN/HABERTÜRK PAZAR

        İstanbul’da bir günde 2 şüpheli paket bulundu. Metro ve tramvay seferleri durduruldu. Yüreğimiz ağzımızda beklerken haber, cuma sabaha karşı geldi. Bu defa adres Fransa’nın Paris’ten sonra en çok turist çeken, yılda 5 milyon kişinin ziyaret ettiği şehri Nice’ti. Ülkenin en önemli ulusal bayramı Bastille Günü’nün kutlandığı sırada 90 kilometre hızla giden kamyonla düzenlenen saldırıda 84 kişi can verdi, 100’e yakın yaralı vardı. Fransa’da olağanüstü hal 3 ay uzatıldı.

        Dünya, yüksek tehlike gerekçesiyle “Türkiye’ye seyahat etmeyin” çağrısından bulunurken Güney Fransa’nın Akdeniz sahilinde sükûnetin hâkim olduğu palmiyesi bol şehri Nice kana bulanınca kafamızdaki soru işaretlerinin sayısı daha da arttı. Hatta plazada çalışan tedirgin bir anneyle sohbetimde “Keşke her yer cam olmasaydı, oğlumun yüzüne cam parçaları gelir diye çok korkuyorum” dedi. Haksız da sayılmazdı. Başladık düşünmeye; bir saldırı olsa camların patlama ve parçaların bize saplanma olasılığı epey yüksekti. Kabul etsek de etmesek de terör korkusu yaşamımızda neler değiştirdi ve önümüzdeki yıllarda hayatımız nasıl şekillenecek?

        1- ÖZEL HAREKAT TİMLERİ SARDI DÖRT YANI!

        Fransa’da gerçekleştirilen terör saldırılarının ardından güvenliği ordu devralmıştı. Böylece 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez ordu yurtta güvenliğe el koymuş oldu. Nice’de 2 gün önce meydana gelen saldırılardan sonra Cumhurbaşkanı Hollande, 10 bin takviye askerin katıldığı güvenlik operasyonlarının süreceğini, ülkenin sınırlarına takviye birlik gönderileceğini söyledi.

        Özel timler sadece Fransa’da iş başında değil elbette; dünyanın her yerinde... Olağanüstü halde sahneye çıkan özel time önümüzdeki günlerde gözlerimiz alışacak. Şimdi gördüklerimizi görmemeye başlayacağız. Çünkü terör eylemine müdahale etmek için takviye edilen askeri birlikler İstanbul’da da konuşlandırıldı. Olası terör saldırılarına karşı sene başında 800 kişilik ‘özel tim’ kurulmuştu. Emniyet Müdürlüğü ‘koruma timi’ şehrin tehlike potansiyeli yüksek noktalarında 24 saat görev yapıyor. Adım başı polis... Atatürk Havalimanı’nda da terör saldırısından sonra Çevik Kuvvet ve Özel Harekât Şube Müdürlüğü’ne bağlı polislerden oluşturulan 80 kişilik özel tim iş başında. Tim, 24 saat havalimanında risk analizi ve profil değerlendirmesi yapıyor.

        Fransa’nın 14 Temmuz’da Türkiye’de ulusal bayram kutlama resepsiyonunu güvenlik gerekçesiyle iptal edip Ankara’daki büyükelçilik ve İstanbul’daki başkonsolosluğun ikinci bir duyuruya kadar kapatıldığını duyurmuştu. Ardından terör saldırılarının sık yaşandığı Doğu ve Güneydoğu şehirlerinde görülen kamuflajlı ve silahlı özel harekat polisleri İstiklal Caddesi’ne indi. Pek çok noktada polis bariyerleri kuruldu ve sivil polis sayısı artırıldı. Polisler, pek çok tramvay ve metrobüs duraklarında da hazır bekliyor.

        2- DAHA ÇOK GÖZETLENECEĞİZ

        Harvard Law School’dan Prof. Noah Feldman’a göre, dünyada hâkim olan terör endişesi nedeniyle güvenlik kameraları sayısı hızlı şekilde artacak. Ona göre bu hem ulusal hem de uluslararası trend. Diğer yandan durum vatandaş üzerinde “Şu anda yaptıklarım kaydediliyor olabilir” psikolojisi doğurabilir. WhatsApp’ın uçtan uca gizlilik politikası da teröre alet olacağı gerekçesiyle askıya alınabilir. Diğer yandan büyük metropollerde ev ve araç kiralama prosedürleri değişecek.

        3- BİZ BİZE YETERMİŞİZ

        Araştırmalara göre terör eylemleri ilişki biçimlerimizi de başkalaştırıyor. Yükselen tansiyonun ardından yakın çevremize yeni insanlar almaya artık daha az meyilliyiz. İlişkilerde “Biz bize yeteriz” politikası hâkim, yeni insanlara karşı şüpheli bakıyoruz ve içe dönük yaşıyoruz. Çevremize güvenimiz de azaldı. Durum birebir ilişkilerde böyleyken dünyada teröre karşı birlik ve beraberlik de artırıyor. Bunu söyleyen Harvard Üniversitesi’nden David N. Hempton. Patlamalara muhakkak bir uluslararası tepki veriliyor. İstanbul’daki son patlamadan sonra Hillary Clinton, Madonna, Enrique Iglesias, Pink tepki veren isimlerden sadece birkaçıydı.

        4- BİNALAR DEĞİŞECEK

        Tıpkı depremden sonra yapılan düzenlemeler gibi terör saldırılarının arttığı son aylarda binalarda ve halka açık alanlarda da düzenlemeler yapılmaya başlandı, devamı da gelecek gibi gözüküyor. Harvard Üniversitesi’nden Prof. Jerold Kayden, terörün mimari ve şehir planlamasında değişikliği kaçınılmaz kıldığını savunan isimlerden. Kayden, “Özellikle Boston’da gerçekleşen patlamadan sonra halka açık yerlerde geçirilen zaman ciddi biçimde azaldı, en azından kısa bir süreliğine de olsa” diyor ve ekliyor “Park, büyük plaza çevrelerinde çanta arama alanları, kimlik sorgu noktaları konulmalı.” Diğer yandan göze metal ve cam kaplı binalar batıyor. Malum bir saldırı anında bina sonunuzu getirebilir. Atatürk Havaalanı’ndaki patlamada da camlar patlamış, tavan çökerek çok sayıda kişinin yaralanmasına sebep olmuştu.

        5- SUYA DÜŞEN KONSERLER

        U2 Paris’teki, Mariah Carey Brüksel’deki konserlerini terör gerekçesiyle iptal etti. Barcelona’da her yıl dünyaca ünlü müzisyenleri ağırlayan Sonar müzik festivali bu sene yapılmıyor. Nice’deki kamyon saldırı sonrası, Rihanna konser ve Uluslararası Caz Festivali ertelendi. Türkiye’de de terör nedeniyle iptal edilen epey örnek var. M83 ve Foals bunlardan sadece birkaçı. Bir de heyecanla beklenen One Love Festivali Türkiye’ye gelen sanatçı sayısı az olduğundan tek güne düşürüldü. Özellikle de tek çıkış kapısı olan devasa konser alanları büyük endişe sebebi... Olağanüstü durumlarda kaçışı kolaylaştırması için konser alanlarında yeni düzenlemeler yapılması gerekiyor. Ancak bu yolla starlar yeniden Türkiye’ye gelmesi için ikna edilebilir. Mesela İstanbul’daki Scorpions konserinde olağanüstü güvenlik önlemleri alındı. 30 cm’den büyük çantalar içeri alınmadı. Sahnelerin yükseltilmesi gündemde... Diğer yandan terör ülkemize gelen turist sayısını neredeyse yarı yarıya düşürdü. Hal böyle olunca vatandaş ucuz yollu tatilin peşine düştü.

        6- İSLAMOFOBİ 2 KAT ARTTI

        Din sorgulanmaya başlandı. En başta da Müslümanlık. 11 Eylül saldırılarından beri dünyada İslamofobi de arttı ama Paris’teki saldırılardan sonra gidişat daha da ciddi bir boyut kazandı. Ortadoğu’daki IŞİD faaliyetlerinin Batı’da tüm Müslümanların üzerine fatura edilecek şekilde lanse edilmesi, Avrupa’da İslam karşıtı hareketlerin hızla yükselişe geçmesine neden oldu. İstatistikler özellikle Paris, Londra gibi metropollerdeki İslamofobi suçlarının 2 kat arttığını gösteriyor. Leicester Üniversitesi’nden Professor Neil Chakraborti “Kutuplaşma ve düşmanlığın artmasına izin vermeyin” diyor. Dahası Müslümanlar kendi arasında ayrışmaya başladı.

        7- KİM GERÇEKTEN LİDER?

        Dünya çaresiz. Fransa tüm sınırları kapattı, olağanüstü hal devam ediyor. Suriye ve Irak’taki operasyonlarını da artıracak. Liderlerin göçmenlik meselesine karşı da duruşu gittikçe sertleşti. 2. Dünya Savaşı’ndan beri görülen en büyük göç dalgasına karşı liderlerin duruşunu belirleyen en önemli etken terör... University of Texas’dan Yardımcı Doçent Bethany Albertson, liderlerin ulusal güvenlik tehdidi nedeniyle göçmenlik politikalarını sert biçimde sıkılaştıracağını söylüyor. Göçmen karşıtı ve İslamofobik Donald Trump “Müslümanların ABD’ye girişi durdurulsun”, “Müslümanlar fişlensin”, “Müslümanlara işkence yapılsın” sözleriyle tepki almıştı.

        8- GÖZLER ÇIKIŞ KAPILARINDA

        Ufak bir poşetten de korkar olduk, “Kesin şüpheli pakettir” diyoruz. Hâl böyle olunca sigara yasaklarından sonra karlı havada bile restoran ve kafelerde dışarıda oturanlar güzel havaya rağmen patlama korkusuyla içeride oturuyor. Acil durumlar için gittiği yerde önce çıkış kapılarının yerini tespit etmeye başlayanların sayısı fazla. Büyük alışveriş merkezlerindeki mağazaların satışlarında düşüş oldu. Patlamaların ardından gece hayatına da daha az çıkıyoruz. Çıktığımızda nereye nasıl kestirme yolla ve en güvenli şekilde gidilir diye aranıyoruz. Meydanlara daha az gider olduk. Korku, toplu taşımaya da talebi azalttı. Mart’ta İstiklal Caddesi’nde yaşanan patlamanın ardından da toplu taşımayla seyahat eden yolcu sayısı günde 5.6 milyon iken 2.3 milyona kadar gerilemişti. Terör şokunun atlatılmasıyla toplu taşıma yolcu sayıları da arttı. Üstelik endişelenenler sadece yolcular da değil gibi gözüküyor. Metrobüs şoförü bir keresinde “Sırt çantan çok büyük. Bomba olmasın? Bak çocuğum var” dedi. İkna edemedim, ben inene kadar endişeliydi.

        9- BENİM DE BAŞIMA GELİR

        Uzmanlara göre terör korkusu kan pıhtısını, adrenalin seviyesini artırıyor, sindirim sistemimizin bozulmasına yol açıyor. Terör “Benim de başıma gelir sendromu”nu da tetikliyor. Buna ‘Ulaşılabilirlik kısayolu’ (Availability heuristic) deniyor. Dr. David Purves’a göre Paris’teki gibi terör saldırıları insanları derin bir endişeye sürüklüyor ve dünya kendini olduğundan daha büyük bir tehlike içerisinde zannetmeye başlıyor. Kendini çaresiz ve savunmasız hissediyor. Hipnoterapist Dr. Charles Skillas, 11 Eylül saldırılarından sonra kendini kronik olarak güvende hissetmeyenlerin sayısında büyük artış oldu.

        10- DİZİLERDE BİLE TERÖR...

        “Bombadan nasıl kaçılır?”, “Canlı bomba nasıl anlaşılır?”, “Olay anında ölü taklidi yapılmalı mı yapmamalı mı? başlıklı haberler aldı başını gidiyor. Sosyal medya hesaplarımız da olayın tesiri altında. Dizilerde de terör işleniyor. Scandal, House of Cards, Newsroom akla gelen birkaç örnek... Sinemada da durum farklı sayılmaz. Aşk temasının pabucu terörle dama atıldı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ