‘Böylesini Hollywood’un abartılı senaryolarında bile bulamayız’

Ece ULUSUM - GAZETE HABERTÜRK

eulusum@htgazete.com.tr

53’üncüsü gerçekleştirilecek Uluslararası Antalya Film Festivali’nde bu yıl hem etkinlik anlamında hem de bölümlerde yenilikler var. İptal söz konusu değil, çok şükür... Sağlam adımlarla ilerlerken festivalin direktörü Elif Dağdeviren ile konuştuk. Hem etkinliğin yeniliklerini anlattı hem de ülke gündeminin Türk sinemasını nasıl etkileyeceğini sordum. Uzun uzun anlattı. Konu hazır sinemadan açılmışken yeni ne var ne yok araştırdık.

Türkiye’nin gündemi epey kalabalık; darbe girişimleri, patlamalar, skandallar... Sormak isterim, sizce sinema piyasasını nasıl etkileyecek?

Yaklaşık 120 yıldır olduğu gibi sinemanın büyüsü ne olursa olsun her türlü olumsuzluğun içinde inatla ve umutla parlamaya devam eder, ediyor da. Hükümetimizin, olağanüstü halin günlük hayatı etkilemeyeceğine dair açıklamasının ardından daha önce başlayan filmlerin bazılarının çekimleri devam ediyor. Buna rağmen, özellikle 15 Temmuz öncesinde finansal konularını henüz netleştirmemiş olan yapımlarsa ne yazık ki zor zamanlardan geçiyor. Çünkü filmlere yatırım yapmak, başta film sektörü olmak üzere kültür-sanat alanlarında faaliyetlere devam etmek finansörlerin öncelikli listesinde değil ve ben bunu kesinlikle çok yanlış buluyorum. Zira aslında tam da bu zamanlarda kültür-sanata ihtiyaç var. Ayrıca genellikle kültür ve sanata yatırım yapan ülkeler böyle zamanlar yaşamıyor. Yine de uzun vadede bu yaşadığımız dönemin etkileyici filmler doğuracağını düşünüyorum.

Yaşanan darbe girişiminin yansımasını beyazperdede sizce görebilir miyiz?

Göreceğimiz muhakkak. Hele de böylesini Hollywood’un abartılı senaryolarında bile bulamadığımız bir gerçeklikte...

Sinema oyuncuları ve yapımcıları gündemle ilgili yorum yapmaktan çekiniyor. Nasıl hissettiğini bile anlatmak istemiyor. Pek tabii zorunda değil ama sinemacıların hep bir duruşu vardı, birden toz oldu. Dünyanın dört bir yanından oyuncularla telefon ve mail üzerinden röportaj yaparken kendi ülkelerini, ülkemizi ve düşündüklerini söylüyor. Siz ne düşünüyorsunuz?

Bunun genel bir tespit olduğunu sanmıyorum; yorum yapan da var yapmayan da... Yorum yapmayanların da nedeni bence yaşanan durumlarla ilgili pozitif ya da negatif duruşlarıyla ilgili değil. Sosyal medyada yaptıkları her yorum sonrası, hangi taraftan olursa olsun, bir takım insanların yazılanları hiç okumadan tamamen önyargıyla saldırmaları da etkili. “Sen ünlüsün, ne derlerse desinler dayanmak zorundasın” denilse de bu büyük haksızlık. Çünkü ünlüden önceki sıfatları “insan”... Kimsenin bu nedenle acımasızca eleştirilmesini doğru bulmuyorum. Dünya starları elbette görüş bildirirler, yaptıkları yorumlar sonrası bu kadar büyük bir sosyal medya linci yaşanmıyor. Çok da kıyaslamamalı.

‘FESTİVALDE BU YIL DARBE FİLMLERİ SEÇKİSİ OLACAK’

Bir de etkinlik iptalleri çok oluyor. Bazı festivaller tam 1 yıllık bir erteleme yaptı. Fakat Uluslararası Antalya Film Festivali duruşunu değiştirmedi. Festivale katılımla ilgili bir değişiklik oldu mu?

Tüm festival ekibi olarak aynı hızla ve heyecanla çalışmaya devam ediyoruz. Hatta bu yıl daha heyecanlıyız çünkü tam da şu sıralar ülkemizin, Uluslararası Antalya Film Festivali gibi uluslararası duruşu ve saygınlığı yüksek şekilde görünürlüğe, iletişim araçlarına ve iletişime ihtiyacı var. Dünyaya demokrasiye nasıl sahip çıktığımızı gösterdik. Şimdi de demokrasiden sonra hayatımıza ve hayatımızın içindeki kültür-sanat gibi etkinliklere nasıl sahip çıktığımızı göstermenin zamanı. Onun için de hiçbir etkinlik iptal edilmemeli tam tersi daha çok kucaklanmalı. Ama tabii, bu korkunç ve akıl almaz olay sırasında kaybettiğimiz insanları hiçbir zaman unutmadan, sürekli hatırlayarak.

Bu yıl festivalde neler olacak?Yeni planlarınız var mı?

Türkiye’de bitmiş, seyirciyle buluşacak filmlerle ilgili FILM TMR bölümümüz... Çekilmiş filmlerin ulusal ve uluslararası ticari potansiyeli ve iletişim stratejilerine nasıl katkıda bulunabileceğiyle ilgili bir bölüm olacak. Bir de göçmen sorununu sırtında taşıyan kadınlara yönelik hem film hem de etkinlik programımız var. Bir diğer bu yıla özel yeni bölüm; Güneş Tutulması... Darbelerin ne yazık ki başarılı olduğu ülkelerde yaşanan dramları anlatan filmlerden bir seçki olacak.

Festivalin günümüz Türk sinemasındaki yeri nedir, nasıl bir yönlendiricilik misyonunu üstleniyor?

Festival, 53 yıldır Türkiye sinemasındaki etkinliğini kaybetmedi. Her şeyden önce sektör açısından çok önemli bir buluşma. Başta ülkemiz sinemasından örnekler olmak üzere, yerli ve yabancı filmleri Antalya halkıyla ve sinefillerle buluşturmak gibi önemli bir misyonu var. Bir de festival, toplumun hassas konularıyla ilgili farkındalıkları nasıl yaratacağına konsantre olmaya devam ediyor. Aynı zamanda da ‘uluslararası’ tanımını hak etmek için Türkiye sinemasının dünyaya açılımını, dünyanın önemli sektör bileşenlerine ev sahipliği yaparak buluşturmak misyonunu da yerine getiriyor. Örneğin Antalya Film Forum bu manada çok kıymetli, 2 yılda Türkiye filmlerini dünyaya taşımakta aracı olmaya başladı.

TÜRK SİNEMASI YOKLAMASI

Hazır konu sinemadan açılmışken sinema dünyasından basın danışmanı Günfer Günaydın ile biraz neler var, neler yok konuştuk. Ben sordum, o sağa solu arayıp işin aslını öğrendi.

-Daha afişi yayınlanır yayınlanmaz yer yerinden oynadı. Serenay Sarıkaya ve Nejat İşler yan yana yürüse olay, bir aşk filminde oynarsa merak edilmez mi? Filmin adı İkimizin Yerine, yönetmen koltuğunda Umur Turagay oturdu. Vizyon tarihi 21 Ekim. Nejat İşler uzun zaman sonra beyazperdede, dizilerle yıldızı parlayan Serenay bu sefer ne yapacak, kim bilir...

-En çok merak edilen filmlerden biri de Hiner Saleem’in Dar Elbise’si. Tuba Büyüküstün, Caner Cindoruk, Hazar Ergüçlü, İnanç Konukçu gibi isimler var. 28 Ekim vizyon tarihi ama daha gelmeden epey konuşuluyor.

-23 Eylül’de Türkan Derya’nın filmi Çok Uzak Fazla Yakın var. Dizi dünyasından sonra Derya’nın ilk uzun metrajlı filmi. Başrolde genç yetenekler Burcu Biricik ve Özgün Çoban var.

-Emre Karayel, Ceren Moray ve Begüm Kütük’ün oynadığı, bir aşk üçgenini konu alan film El Değmemiş Aşk 9 Eylül’de sinemalarda.

-Yok Artık 2’nin çekimlerine geçenlerde başlandı. Yönetmen Caner Özyurtlu’nun kadrosu sağlam; Zafer Algöz, Şebnem Bozuklu, Şahin Irmak, Yagmur Tanrısevsin ve nicesi...

-Aralıkta Murat Boz’un üçüncü filmi geliyor. Boz alıştı beyazperdeye. Yine romantik komedi ve yine güzel kadınlar var; Yasemin Allen ve İrem Sak.

DEV KADROLAR AÇIKLANDI AMA

Duyumlara gelirsek; BKM ısınma turlarındaymış. Mesela Ata Demirer’in yeni projesi varmış ama ser veriyor sır vermiyor. Ay Lav Yu’nun ikincisi çekilecekmiş, hazırlıklar devam ediyor.

Şahan Gökbakar ise cast aşamasında. Kesinliğini bilmediğimiz ama herkesin dilinde dolanansa Mahsun Kırmızıgül’ün yeni bir film çekmek istediği.

Malum piyasa temkinli davranmak istiyor, bazı projeler beklemeye alındı. Geçen yıldan beri konuşulan Yılmaz Erdoğan’ın çektiği Ekşi Elmalar bu durumdan etkilenenler arasında olabilir. Çünkü bu yıl ekimde vizyona girecekken henüz ses seda yok.

Umarım yakında biter, kadro insanı sabırsızlandırıyor; Farah Zeynep Abdullah, Şükran Ovalı, Fatih Artman, Devrim Yakut, Songül Öden...

Normalde çekimlerine bu ay başlanacağı duyurulan Gupse Özay’ın filmi Görümce’nin son durumu bilinmiyor. Ve daha çok var ama aklımızın bir kenarına yazılan, henüz durumunun da ne olduğu bilinmeyen film; İstanbul Kırmızı.

Ferzan Özpetek’in kendi kitabından beyazperdeye uyarlayacağı filmin kadrosunu söylüyor ve susuyorum: Tuba Büyüküstün, Halit Ergenç, Mehmet Günsur...