Meclis'te taciz skandalı

Bir süredir üst düzey bürokratlara yönelik iddia ile sarsılan TBMM’de şimdi de ‘psikolojik taciz’ (mobbing) iddiası gündemde. Meclis Başkanlığı, Park ve Bahçeler Müdürü Turan Gürdoğan hakkında, ‘psikolojik tacizde’ bulunduğu gerekçesiyle soruşturma başlatarak açığa aldı

GAZETE HABERTÜRK / Saliha ÇOLAK

MECLİS, ‘bebek’ skandalının ardından şimdi de ‘parkta taciz’ iddiasıyla sarsılıyor. Bu kez, Park ve Bahçeler Müdürü, psikolojik tacizden ‘sözle cinsel tacize’ kadar bir dizi suçlama ile karşı karşıya. TBMM Başkanlığı, taciz iddiaları üzerine soruşturma başlattı, başka kadın personelden de benzer iddialar gelince Park ve Bahçeler Müdürü Turan Gürdoğan ‘soruşturmanın selameti’ için açığa alındı. Bu uygulamaya rağmen, bebek iddiasının hedefindeki Genel Sekreter Ali Osman Koca’nın, soruşturma sırasında açığa alınmaması tepkiye yol açtı.

‘O NASIL SAKIZ ÇİĞNEME!’

TBMM Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nde görevli N.Z., Müdür Turan Gürdoğan hakkında kendisine sürekli psikolojik tacizde (mobbing) bulunduğu gerekçesiyle şikâyet dilekçesi verdi. Daha önce benzer şikâyetler nedeniyle soruşturma geçiren, başka bir birimde görev verilen, ancak iddialar asılsız çıkınca eski görevine dönen Gürdoğan hakkında soruşturma açıldı. Soruşturma sırasında bilgisine başvurulan diğer kadın görevliler de, Gürdoğan’ın kendilerine, “O nasıl sakız çiğneme, öyle giyinme, böyle gülünür mü?” gibi tepkiler verdiğini, cinsel çağrışımlar içeren sözler ve küfre varan ağır sözler söylediğini anlattı. Ayrıca Gürdoğan’ın evinin tamir işlerinde personeli kullandığı, TBMM’nin gübre ve fidelerini evine taşıdığı öne sürüldü. Bunun üzerine hazırlanan ön rapor TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’e sunuldu. Şahin, Gürdoğan’ı, delilleri karartma ve personeli etkileme ihtimaline karşı soruşturma bitene kadar açığa aldı.

SOYADI YASADIŞI

İddiaların doğru olmadığını savunan Gürdoğan’ın, psikolojik tacizle suçlanmasına rağmen açığa alınmasına tepki gösterdiği öğrenildi. Gürdoğan’ın soruşturma başladıktan sonra N.Z. hakkında şikâyet dilekçesi verdiğini, dilekçesinde, “N.Z.’nin boşanmasına rağmen evlilik soyadını kullanmaya devam ettiğini, kendisi hakkındaki şikâyet dilekçesini de yasadışı bir şekilde evlilik soyadıyla verdiğini” savunduğu öğrenildi.