Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Anne Garipoğlu: "O kızı düşündükçe aklımı yiyeceğim"

        Cem Garipoğlu'nun annesi Tülay Makbule Garipoğlu'nun kuzeniyle internetten haberleşirken söylediği "O zavallı kızı düşündükçe aklımı yiyeceğim. En başta delireceğimi sandım ama çocuklarım sayesinde şimdi iyiyim" sözleri dava dosyasına girdi

        İstanbul Bahçeşehir'deki bir villada hunharca öldürülen Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun annesinin, internette MSN üzerinden yaptığı görüşmeler, annenin yaşadıklarını net biçimde ortaya koyuyor. Ayrıca polis tarafından cinayet sonrası evde çekilen fotoğraflar da vahşetin boyutlarını bir kez daha gözler önüne seriyor. Türkiye'yi sarsan cinayet sonrası Rusya'ya kaçan ve uzun süre de geri dönmeyen anne Tülay Makbule Garipoğlu'nun, yurtdışında olduğu sırada internet üzerinden yaptığı görüşmelerde, olayın şokunu üzerinden atamadığı görülüyor. Yurda döndükten sonra, delilleri karartmak ve değiştirmek suçlamalarıyla tutuksuz yargılanan anne Garipoğlu, mahkemede verdiği ifade dışında, bugüne kadar hiçbir açıklama yapmadı.

        'İNANMAK İSTEMİYORUM'

        Cem Garipoğlu'nun firarda olduğu bir dönemde kuzeni ile MSN üzerinden görüşen anne Garipoğlu, her gece kâbus gördüğünü söylüyor. Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava dosyasına da giren bu sanal görüşme sırasında Garipoğlu şunları anlatıyor: "(...) O zavallı kızı düşündükçe aklımı yiyeceğim. Ona asla böyle bir şey yaptığına inanmak istemiyorum. Düşünemiyorum da zaten. Her uyuduğumda çocuklarımın kafasını kopuk halde görüyorum. Başta deliririm sandım ama çocuklarım sayesinde ayaktayım. Bunu ilk sana itiraf ettim. Enişten içeride... Benim için de aynı tehlike var..." Bu arada cinayetin işlendiği evde polis tarafından çekilen ve dava dosyasına giren fotoğraflar, acımasızca katledilen Münevver'in, katil veya katillerin elinden kurtulabilmek için büyük bir mücadele verdiğini gösteriyor. Salondaki kanepede başlayan mücadelenin kanepenin arkasında sürdüğü de polislerin çektiği olay yeri fotoğraflardan anlaşılıyor.

        AVUKATTAN ELEŞTİRİ...

        Fotoğraflarda kanlı gömlek, tişört ve yeşil renkli bir eşofman dikkat çekerken, gazete kâğıdına sarılı cinayet aleti de yine fotoğraf karelerine yansıyor. Münevver Karabulut'a ait takma tırnak ve saçlar da yine polisin delilleri arasında... Fotoğraflarda göze çarpan ve üzerinde kan izi bulunan abajur ise Münevver'in boğuşma sırasında, sehpa üzerinde bulunan bu abajura sarıldığını ve yerinden çıkarttığını gözler önüne seriyor. Öte yandan Karabulut ailesinin avukatı Rezzan Epözdemir, baba Mehmet Nida Garipoğlu'nun serbest bırakılması kararını eleştirerek, "Kanlı gömlek ve diğer deliller, Adli Tıp tarafından incelenmeden baba Mehmet Nida Garipoğlu, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Bu bir skandal. Bu deliller, Mehmet Nida Garipoğlu'nun da orada olduğu ve cinayete iştirak ettiğini ortaya koyuyor" iddiasında bulundu.

        DELİL KARARTMAKTAN HAPİS CEZASI İSTENİYOR

        Cinayet sonrasında 13 ay kadar yurtdışında kalan, sonra da geri dönen anne Tülay Garipoğlu, delilleri karartmak ve değiştirmek suçlamalarıyla, 6 yıla kadar hapis istemiyle tutuksuz olarak yargılanıyor.

        SABAH

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ