Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam İlişkiler Yolda yürürken doğum yapan küçük kız

        Müslim SARIYAR-AHT

        Sokakta doğurduğu bebeği bırakıp kaçan N.A., M.A. ile flört ediyordu. Onunla birlikte olunca şantaj kâbusu başladı. M.A.’nın ağabeyi “Ailene söylerim” diye kızla beraber oldu. Sonra da bir arkadaşıyla ilişkiye zorladı. Bebeğin babası DNA testiyle belli olacak.

        İSTANBUL Bağcılar’da kaldırımda yürürken doğum yapan ve yol ortasına düşen bebeği anne babasıyla bırakıp kaçan 16 yaşındaki N. A.’nın şantaj kurbanı olduğu ortaya çıktı. N.A.’nın bir yıl önce isteğiyle kendisinden bir yaş büyük M.A. ile ilişkiye girdiği ancak daha sonra sevgilisinin ağabeyi ve ağabeyin bir arkadaşının da şantajla küçük kızla birlikte olduğu ortaya çıktı. N.A. eski sevgilisiyle diğer iki kişiden şikâyetçi olurken, bebeğin babasını üçlüden alınacak kan örneği belirleyecek.

        SARSICI GÖRÜNTÜLER

        Türkiye önceki gün yürürken doğum yapan 16 yaşındaki N.A.’nın bebeğinin kaldırıma düşüşü ve terk edilişini saniye saniye gösteren kamera görüntüleriyle sarsıldı. Mahmutbey Mahallesi Devekaldırımı Caddesi üzerindeki bir işyerinin güvenlik kameralarına geçtiğimiz salı gecesi saat 00.35 sıralarında takılan görüntülerde beraberinde anne ve babası olan 16 yaşındaki N.A. aniden başlayan doğumla bir kız bebek dünyaya getiriyor. Bebek hızla kaldırıma düşerken N.A., anne ve babasıyla yoluna devam ediyor. Polise terk edilmiş bebek ihbarıyla ortaya çıkan olayın ardından güvenlik kamera kayıtlarından kimliklerine ulaşılan 16 yaşındaki N.A. ile annesi F.A. ve babası Ö.A. gözaltına alındı. Ancak N.A.’nın çocuk polisine bir pedagog eşliğinde anlattıkları büyük dramını ortaya çıkardı.

        İLK İLİŞKİ VE REDDEDİLİŞ

        N.A.’nın hikâyesi, henüz 11 yaşındayken bir yaz tatilinde gittiği Giresun’da başladı. N.A. köyde 8 yaşındaki amcaoğlu ile oyun oynarken ilişkiye girdi. Çocukluk aklıyla yaşadığı ilk aşkından tam 4 yıl sonra ise o tarihte 17 yaşında olan tornacı M.A. ile tanıştı ve flört etmeye başladı. M., N.A.’yı temmuz ayında evine davet etti ve ikili burada cinsel ilişkiye girdi. Ancak N.A.’nın ifadesine yansıyan iddialarına göre; M., N.A.’ya “Kız değilmişsin seni istemiyorum” dedi. Bunun üzerine N.A. bir daha sevgilisiyle görüşmedi. Bir süre sonra ise M.’nin ağabeyi M.A., küçük kızı arayarak kardeşiyle ilişkiye girip girmediğini sordu. N. A. ise reddetti. Durumu cep telefonu mesajıyla M.’ye bildirmek istedi. Mesajı M. yerine yanlışlıkla ağabeyin cep telefonuna gönderdi. Ardından da şantaj dolu günler başladı.

        ŞİKÂYETÇİ OLDU

        M.A., N.A.’nın peşini bırakmadı. Sürekli ‘Seni rezil ederim. Annene, babana söylerim” şantajıyla kendisiyle beraber olmaya zorladı. Uzun süre tehdit ve şantajlara boyun eğmeyen N.A. eylülde M. A.’nın isteği üzerine evinde buluştu. M. A. burada N.A. ile zorla ilişkiye girdi. Bir süre sonra M.A.’nın M.Ç. adındaki arkadaşı eve gelerek kızı, aynı şantajla cinsel ilişkiye zorladı. Art arda şantajla ilişkiye zorlanan N.A. bu tarihten itibaren ne eski sevgilisi ne de iki şantajcı ile görüşmedi. N.A. bir süre sonra da hamile olduğunu anladı. N.A. savcılıktaki ifadesinde de olay gecesiyle ilgili şunları söyledi: “O gecesi çok karnım ağrıdı. Kanamam da vardı. Anneme söyledim. Beni hastaneye götürüyorlardı. Yürüdüğüm sırada birden sancım ve kanamam arttı. Ne olduğunu anlamadan benden bir parça yere düştü. Ben düşen parçanın kan pıhtısı olduğunu zannettim. Bebek olduğunu anlamadım. Üstüm başım kan içerisinde kalmıştı. Hemen eve döndük. Üzerimi değiştirdim. Evde benden iki parça daha düştü. Komşumun arabasıyla hastaneye gittik. Hastanede benden kalan parçaları temizlediler. M., ağabeyi M.A. ile arkadaşından şikâyetçiyim. Bebeğimin devlet yurduna verilmesini istiyorum” diye konuştu. Anne ile baba kızlarının hamileliğinden haberleri olmadığını, olayı salı akşamı öğrendiklerini, polikliniğe götürmek isterken ise doğumun gerçekleştiğini anlattı. Öte yandan N.A.’nın bebeği annesinin yardımıyla evde doğurduğu eteğinin altında taşıdığı ancak yürürken düşürdüğü iddia edildi.

        Bebeğin adı ‘Ecem Ahu’ oldu

        Hastanede tedavisi süren bebeğin adı Ecem Ahu oldu. Başhekim Yardımcısı Serpil Kaplan Yalçınkaya, “Bebeğin sağlık durumu iyi, 3 kilogram ağırlığında. Geldiğinde kafasında bir şişlik vardı, ancak ultrasonda herhangi bir sorun ortaya çıkmadı. Göbek bağı kendiliğinden katlanmış, yani doğum sırasında düğüm atılmış olabilir. Hemşireler Ecem, bölüm asistanları Ahu adını koydu” dedi. Ailenin istemediğini ifade ettiği Ecem Ahu bebek, tedavisinin ardından Çocuk Esirgeme Kurumu’na teslim edilecek.

        Ağabey cezaevinde arkadaşı askerde çıktı

        SAVCILIĞIN talimatıyla polis, tornacı eski sevgili M.A.’yı gözaltına aldı. M.A. ifadesinde N.A.’nın aynı mahallede yaşayan evli bir erkek ile ilişkisi olduğunu, bunu da herkesin bildiğini anlattı. Suçlamaları kabul etmeyerek, “İlişkiye girmedik” dedi. M.A. polisteki sorgusunun ardından çıkarıldığı savcılık tarafından serbest bırakıldı. Polis, N.A.’nın anlatımlarında adı geçen iki şantajcıyı yakalamak için çalışma başlattı. 22 yaşındaki ağabey M.A.’nın ‘uyuşturucu’ suçundan cezeavinde, arkadaşı M.Ç.’nin de askerde olduğu belirlendi. Polis, savcılığın talimatıyla ikilinin bulundukları yerlerde ifadelerine başvuracak.

        GÖBEK BAĞI MUAMMASI

        Bebeğin hastaneye götürüldüğünde göbek bağının bağlı olması, “Göbek bağı nasıl ve kim tarafından bağlandı?” sorusunu gündeme getirdi. Bebeğin göbeğinin polis ekipleri tarafından bağlanmış olabileceği ihtimali ileri sürüldü. İkinci ve en kuvvetli ihtimal ise olay yerine gelen ambulansta bulunan sağlık ekipleri tarafından bebeğin göbeğinin bağlanarak hastaneye götürülmesi. Görüntülerde yer almamasına rağmen polis ekipleri, “Hemen ambulansa haber verdik” diyerek olaydan kısa süre sonra bir sağlık ekibinin geldiğini söylemişti.

        Özlem YILMAZ (AHT)

        ‘Hastaneye bağlı geldi’

        BAĞCILAR EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ’NDE GÖREVLİ JİNEKOLOG DR. MUSTAFA ÖNER KARACAOĞLU: “Bebek hastaneye göbek bağı bağlı şekilde getirildi. Eğer bebek, polisler tarafından bulunduğu sırada göbek bağıbağlı değilse, göbek bağını polisler bağladıysa, doğum orada gerçekleşmiş olabilir. Ancak polisler bebeği bulduğunda veya bebeği ilk görenler bulduğunda göbek bağı önceden bağlanmış ise o zaman doğum da önceden gerçekleşmiş, bebek taşınıyordur. Göbek bağı uzun süre bağlanmadan bekletilseydi bebeği kan kaybından kaybede bilirdik.’’

        ‘Böyle doğum olmaz’

        KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM UZMANI PROF. DR. ÜMİT ÖZEKİCİ: “Küçük bir kızın ayakta ilk doğumunu yapması uzak bir ihtimal. Yürürken doğum olmaz. Onun için çok doğum yapması, erken doğum olması lazım... Belki bu kız, bebeği pardösüsünün altında saklıyordu. Zaten doğum sırasında göbek bağı kopsa ve düğüm atılmasa anne de, bebek de kan kaybından ölür.

        ‘Ne olduğunu anlamamıştır’

        TÜRK JİNEKOLOJİ VE OBSTETRİK DERNEĞİ BAŞKANI İSMAİL METE İTİL: “Görüntülerde hızlı bir doğum var. “Görüntülerde hızlı bir doğum var. Küçük yaşta ne olduğunu bile anlamamış olabilir. Uzun süre ağrı çektikten sonra son anda hızlı hızlı giderken doğuruyor. Göbekbağı kopmuş olabilir. Hiç takip edilmediği için ne olduğunu anlamamıştır.”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ