Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Gezi olaylarında tutuklanan bayrakçı Ali Sarıçiçek HT Pazar'a konuştu

        NAZENİN TOKUŞOĞLU - HT PAZAR

        Gezi direnişi sırasında tutuklanan bayrakçı Ali Sarıçiçek he gün karakolda imza verme şartıyla iki gün önce tahliye oldu. Tüm yaşadıklarına rağmen onunla çok keyifli bir röportaj yaptık. Elde kalan bayraklarla bol bol anı fotoğrafı çektirdik...

        Sizi biraz tanıyalım...

        Kayseri'de doğdum, büyüdüm. 39 yaşındayım. 10 yaşındayken annemi kaybettim. Babamla çıktık geldik akrabalar burada olunca. 17 yaşındaydım. Ablam hanımı görmüş, evlendik. İyice yerleştik.

        Hep bayrak işinde miydiniz?

        Babam da bayrak satardı. Kayınpeder manzara resimleri satardı sonra o da bayrağa kaymış. Bacanaklar da bu işte. Ben de girdim. Başka yerleri de denedim ama sağlam bir işim olmadığı için hep bayrağa döndüm.

        'GALATASARAY, FENERBAHÇE'DEN FAZLA SATIYOR'

        Keyifli mi bayrak işi?

        Keyifli aslında. Şimdi oğlum da geliyor benimle. Takım bayrakları da satıyorum. Türkiye'yi geziyorum.

        Nasıl yani?

        Bartın, Yalova, Tekirdağ, Zonguldak... Gurbetteki vatandaşlar mesela yurda ilk geldiğinde uğrayacağı yer Edirne, Lüleburgaz, Tekirdağ. Oralara gidiyorum tam geliş zamanında. Zonguldak'ın özellikle Devren'in yüzde 99'u yurtdışında. Gün geliyor oralarda bir ay kalıyoruz tatil için dönüş yaptıklarında.

        Hangi gün çok satıyor bayrak?

        29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda...

        Ve hangi takım taraftarı çok bayrak alıyor?

        Galatasaray, Fenerbahçe'den biraz fazla satıyor. Yakınlar.

        Gelip sizi bulan müşteriniz var mı?

        Var tabii, maç ya da miting zamanları dışında Etiler Akmerkez civarında oluyorum. Özellikle bana gelen var. "Param yok sonra getiririm" deyip alan oluyor. Hakikaten geri geliyorlar.

        'Ailece CHP'liyiz'

        İşe döndünüz mü?

        Daha iş bitmedi, "Günlük imza atacaksın" dediler. O zaman hemen başlayamam. Bakalım, Allah büyük!

        Yine de espri yapabiliyorsunuz...

        "Örgüt kurdun" dediler, "İşte örgüt" dedim. Eşim Merhamet de örgüt lideri. Hayat başka türlü geçer mi? (Hasan ve Hüseyin 6 aylık, Merdan 6, İnanç 14, Selami 17 yaşında - resim altı)

        Alevisiniz...

        Bizde din, ırk, mezhep ayrımı yoktur, insan vardır. Hacı Bektaş Veli'nin bir sözü var, "Eline, diline, beline sahip ol"... Bunlara uyarsan tamamdır.

        Siyasi görüş?

        Ailece CHP'liyiz.

        Bayrak satmasaydınız Gezi'ye gider miydiniz?

        Gitmezdim. Başta oradakileri haksız bulmuştum ama şimdi sonuna kadar hak veriyorum. Kalan yüzde 50 senin halkın değil mi? Neden ayırıyorsun o insanları?

        'Bayraklarımı geri vermediler'

        Gelelim Gezi'ye...

        İkinci hafta oğlumla gittik ilk. Beşiktaş'tan Taksim'e geçtik. Meydanda polis "Bayrakları kapatın" dedi. Sonra yedek polis ve TOMA geldi. "Oğlum kalk" dedim "kargaşada bayrak falan satılmaz. Bayrakların başına bir şey gelmeden gidelim"... Önce onu eve yolladım. Bu arada 200-300 kadın yürüdü ilk. Onlara su sıkıldı. İçlerinde kaldım bir anda. Yolları da kapadılar. Polise "Şu aradan geçip, otobüse binip evime gideyim" dedim. "Yasak açamam, emir geldi" dedi. Israr ettim olmadı. Bir çift geldi o sırada. Amerikan pasaportunu gösterip geçtiler. "Ağabey buradan geçmek için Amerikan pasaportu mu taşımak gerekiyor. Sen de bu bayrağın altında yaşıyorsun ben de" diyerek bayrakları gösterdim. "Sen de bu bayrağın ekmeğini yiyorsun" dedim. İki polis ne anamı, ne bacımı bıraktı sağ olsun. Bu sırada TOMA su sıktı gelişigüzel. Bayraklar mahvoldu. Yere düştüm. Tekmelediler. Vatandaşlar müdahale etti, "Adam bayrak satıyor, neden vuruyorsunuz" diye. Kurtuldım ellerinden, bir ara sokağa girip oturdum. Korunağım da yok. Biri maske verdi. Gazdan çok kötü oldum. Sonra saat 9 buçuk gibi bir polis geldi, "Bayrakçıyı ve bayrakları alın" dedi. Ters kelepçe taktılar. "Ağabey sağ elim kırık, hâlâ sakat. Dikkat edin" dedim. İyice sıktı elimi. İşkence yaptı yani. 20 tane bayrağım vardı onları da aldılar.

        Bir daha vermediler mi?

        Söz verdiler ama gitti bayraklarım. Vatan, Çağlayan derken tutuklandık. Tutuklanma kısmı ayrı hikâye. 8 kişiydik. 2 buçuk saat hakimin keyfini bekledik, misafiri varmış. Evrakların arasından önceden hazırlanmış bir kağıt çıkardı ve karar verdi. Sözde 8 kişi de kimliğini saklamış. Nüfus cüzdanım sizde, yazdığın anda adresim çıkıyor. Baronun verdiği gönüllü avukatlar hep yanımızdaydı Allah razı olsun. Cüppelerini attılar "Bizi de tutuklayın bu insanlar suçluysa" diye. Cezaevindeyken avukat bir hanım bize yiyecek getirdi. Gözümüzün önünde dövdüler kadını.

        Diğerleri ne iş yapıyordu?

        Karakola sığınan bir adam vardı. Bir haftalık evli biri vardı, ne maskesi var ne silahı; sadece İstiklal'de resmini çekmişler. Medyada filan yayınlanmasaydı daha bir sene kalırdık herhalde.

        Korktunuz mu?

        Kendim için korkmadım. Ne olacak, devlet orada 3 öğün yemeğimi veriyor. Ama 5 çocuk, ev kirası... Büyük oğlum bunlara nasıl yetişecek? 6 aylık ikizlerim var.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ