Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Deli mi demiştiniz?, ‘Deli’ lakaplı sahibi Jack Ma, Mustafa Alkan haberleri

        Mustafa ALKAN/malkan@htgazete.com.tr

        Çin’in küresel alışveriş sitesi Ali Baba, geçen ay Mark Zuckerberg, Tim Cook, Bill Gates ve diğer teknomilyarderlerin kıskanç bakışları altında, New York’ta iki günde 25 milyar dolarlık hisse sattı. Şirketin borsa değeri de 231 milyar dolara fırladı. Alibaba, sadece en büyük rakibi eBay değil onlarca teknoloji devini sollayıp Apple, Google, Microsoft ve Facebook’un ardından dünyanın en değerli dördüncü teknoloji şirketi oldu. Haliyle bütün spotlar Ali Baba ve patronu Jack Ma’ya döndü. Ma ise New York’ta, borsadaki ilk günün sonunda NBC televizyonuna yaptığı açıklamada kendini büyük badirelere rağmen şansı ve iyi niyetiyle milyarder olmuş ünlü Hollywood filmi karakteri ‘Forrest Gump’a benzetti. Ma, “Kendime kahraman olarak seçtiğim kişi Forrest Gump’tır. O adamı gerçekten çok seviyorum. Filmi en azından 10 kez seyretmişimdir. Filmin anlattığı gibi ne kadar değişirseniz değişin, siz sizsinizdir. Ben aptal bir adamım. 15 yıl önce ayda 20 dolar kazanıyordum” dedi. O ‘aptal adam’ şimdi 18 milyar dolarlık serveti ile dünyanın en zengin 100 kişisinden biri...

        PERUKLU VE MAKYAJLI BİR STAND-UP ÜSTADI

        Jack Ma’nın, Çince adıyla Ma Yun’un, yoksul ve çelimsiz bir çocuk olarak başlayıp küresel işadamlığına uzanan hikâyesi, dünyada bugüne kadar anlatılan okumuş çocukların bir anda tekno-milyarder olma hikâyelerine pek benzemiyor. Çünkü olay, Komünist Parti üyelerinin tüccar ve esnaflardan daha fazla olduğu bir ülkede geçiyor. Ma’nın son dönemin diğer Çinli zenginlerinden en önemli farkı, çok çenebaz olması, hızlı düşünüp hızla karar vermesi. Üstelik Ma eğlenceli de... Öyle ki onun üniversitelerde yaptığı espri ve anekdot dolu konuşmalarına “stand-up gösterisi” diye bilet kesmek mümkün. Çenesinin düşüklüğü iş yaşamının başlangıcında Ma’ya engel de olmuş. Doğduğu şehir Hangzhou’da üniversite diplomasını aldıktan sonra kapısını çaldığı KFC dahil onlarca şirket onun nefessiz konuşmalarından ve iddialı tavrından hoşlanmamış ve “Biz size döneriz” deyip savuşturmuş. Hikâyenin devamı şöyle: Kendi işini kurmaktan başka çaresi kalmayan Ma, e-ticaret işine girmek istiyordu ama ortağa ihtiyacı vardı. Fakat kime gittiyse ikna edemedi. Fikirlerini aşırıcı ve tuhaf bulanlar ona “Deli Ma” lakabını yakıştırmaktan öteye gitmedi.

        Ma’nın bir çılgın olduğu şüphe götürmez: Tuhaf peruklar takıp rujunu sürüp bir stadyumda topladığı şirketinin kuruluş yıldönümünde 16 bin çalışanına serenat yapmıştı örneğin. Ama kimse artık ona ‘deli’ demeye cesaret edemiyor... Ma, kendiyle alay edebilen, eğlenceyi seven, aklına geleni çok da tartmadan dillendiren bir girişimci. Dışa açık ve enerji dolu kişiliğiyle alışılagelmiş Çinli işadamı veya lider tipiyle taban tabana zıt. Bir Batılı gibi yaşıyor ama hayatının pek çok yönüne Çin kültürü ve felsefesi hâkim. Geçen ay İngilizce’ye de çevrilen otobiyografisinde Ma, arkadaşlarıyla poker oynamaya bayıldığını ama yalnız başına dağlarda yaptığını, hem Budizm’e hem Taoizm’e hem de Konfüçyanizm’e inandığını anlatıyor. Çin edebiyatına has ‘Kung fu’ romanlarından vazgeçmiyor. Hatta kendi Kung fu romanlarını yazıyor. Kung fu efsanelerini şirket kültürünün parçası haline getirmiş durumda.

        DOĞRU ZAMANDA DOĞRU YERDEYDİ

        Alibaba.com’un felsefesi, kime ne lazımsa bulup buluşturmak. Bu pahalı bir mücevher de olabilir, sanayide kullanılan hortum da... Önce Çin pazarında büyüyen şirket son birkaç yılda hizmetini küresel hale getirdi, ürün gamına eğlence ve finansı kattı. Geçen yıl 2 milyar dolar harcayıp internet tabanlı video dağıtım işine girdi ve 248 milyar dolarlık ciroya ulaşarak dikkatleri çekti.

        Peki, Ma’nın sırrı ne? Pekin Uluslararası İşletme ve Ekonomi Üniversitesi’nden Feng Pengcheng’e göre Ma’nın Alibabası’nı devleştiren, Çin’in internet tabanlı ticareti destekleme kararı aldığı bir dönemde işe koyulması oldu. Çin, e-ticarette Alibaba’yı dünya ölçeğine taşıdı. Ma, dünyaya kendi Steve Jobs’larını, Marc Zuckerbeg’lerini armağan etmek isteyen Çin’e iyi geldi. Müthiş bir kişisel başarı öyküsü yaratan Ma, ülkesinde durumunun ne kadar hassas olduğunun farkında. Geçen yıl piyasaya bir sanal kredi kartı sunmaya hazırlandığında Çin Merkez Bankası müdahale edip planı çöpe atmıştı. Ma da “Bazen sizi yeni bir teknoloji değil bir evrak yıkabilir” demişti.

        Ma şirketinin CEO’luğundan ayrıldı ama yönetim kurulu başkanlığını bırakmak için henüz çok genç. New York Borsası’nda yapılan halka arzın ardından Ma ve 27 kişilik ‘Politbüro’sunun yerini koruyacağı açıklandı. Çünkü Çin’in daha ona ihtiyacı var..

        Burnuna silah dayandı hayatı değişti

        Üniversiteyi bitirdikten kısa bir süre İngilizce öğretmenliği yapan Ma, 1995’te bir çeviri bürosu kurdu. Bir müşterisi ile birlikte ödeme almak için ABD’nin Seattle kentine giden Ma’ya Amerikalı işadamı silah çekip eli boş gönderdi. Ama bu deneyim kaderini değiştirdi. Çünkü Seattle’da yaşayan bir arkadaşı onu internetle tanıştırdı. Ma’nın kafasında birkaç fikir belirmişti bile... Ma önce Çin’in ilk kotasyon sitesini kurdu. Bir yıl bile geçmeden de siteyi devlete sattı. 17 arkadaşını ikna edip sadece 60 bin dolar sermeye ile 1999’da Alibaba’yı kurdu. Toptancılıktan perakendeye yöneldi ve hizmetini tüm dünyaya taşıdı. Henüz işin başındayken Ma, “eBay okyanusta bir köpekbalığı. Biz Yangze (Çin) nehrinde bir timsahız. Denize açılırsak eBay bizi yutar” demişti. Ama eBay, Alibaba’nın rekabetine dayanamayarak Çin ofisini 2006’da kapatmak zorunda kaldı. Bugün Alibaba, e-ticaretin “tanrıları” Amazon.com ve e-Bay’in toplamından daha fazla ciro yapıyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ