Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        AK Parti’den sonra CHP de seçim beyannamesini açıkladı. Bu beyanname de Ak Parti gibi, ekonomi ağırlıklı. AK Parti’nin ekonomide yaptıkları var, yapacaklarını da bir süreden beri parça parça Başbakan Davutoğlu açıkladı. 12 yılın alışılmış hükümeti ve bu açıklamalar AK Parti seçim beyannamesinin sürpriz etkisini azalttı.

        CHP ise bir süredir herhangi bir şey söylemiyordu. Sonunda seçim beyannamesinin farklılığı nedeniyle de, sürpriz etkisi daha büyük oldu.

        ■ Bir önceki seçimde CHP’nin ekonomi programı diğer partiler gibi 2023 ekonomik hedefleri üzerineydi ve AK Parti’den daha iddialıydı. Mesela AK Parti 2023’te 2 trilyon dolarlık milli gelir hedeflerken CHP 2.5 trilyonu amaçladı. Ancak 2023’e 8 yıl kaldı ve biz halen 800 milyar dolardayız. Son 12 yıllık artış 6 milyar dolara bile varmamışken bundan sonraki 8 yıllık artış nasıl olacak da 1.2 trilyona ulaşacak? Bunun için çift haneli büyümeli ve TL de değerlenmeli. Artık mümkün değil. Hangi parti gelirse gelsin fark etmez. Çünkü çift haneli büyümeyi finanse edecek dış kaynaklar giderek kıtlaşıyor, içeride ise tasarruflar tarihi düşük seviyelerde ve artması için yıllarca istikrarlı biçimde çalışma gerektiriyor.

        ■ Zaten CHP de bu hedeflere sahip çıkmadığı gibi yeni rakamsal hedefler de koymadı. Seçim beyannamesinin açıklanmasının ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı Faiz Öztrak, Habertürk TV’de Eko Siyaset programının konuğu oldu. Faik Öztrak’ın verdiği bilgiye göre, 24 milyarı emeklilere iki ikramiye, 9.7 milyarı asgari ücretin artırılması ve vergiden muaf tutulması, 9.6 milyarı çiftçiye mazot desteği, 23.9 milyarı da aile sigortasının net maliyeti olmak üzere yapılacak harcamaların toplamı 65 milyar lira ediyor. Tutarın bu yılki 1.945 milyar liralık milli gelire oranı yüzde 3.5’e ulaşıyor. Yapılacak harcama kaydırmalar ve yaratılacak ekonomik canlılığın getireceği vergi artışı gibi etkenlerle harcama paketinin net etkisi milli gelirin yüzde 1’ine inecek.

        ■ Böyle bir açılımdan sonra harcamanın kaynağı nereden gelecek ve bütçe açığı ne kadar artacak sorularına Öztrak’ın yanıtı ise “kamu borç oranını yükseltmeyecek ölçüde” oluyor. Türkiye benzeri ülkelerde sorun yaratmayan kamu borç düzeyi ise milli gelirin yüzde 35-40’ı arasında. 2014 sonu itibarıyla bu rakam yüzde 33 düzeyinde. Demek ki, programın uygulanması halinde biraz bütçe açığında, biraz borçlanma oranında artış olacak gibi. CHP’nin harcama programlarının tamamı dört ayaklı stratejiden biri ve en çok kaynak gerektireni.

        ■ Dört ayaktan ikincisi “uluslararası alanda rekabet edecek üretimin artırılması” üzerine kurulu. Burada ekonominin öncü sektörü kesin olarak sanayi olacak.

        ■ Stratejinin üçüncü ayağı “devlet kurumlarının güçlendirilmesi ve vergi denetiminin siyasi amaçlı kullanımının önlenmesi için Gelir İdaresi’nin özerkleştirilmesi” yoluna gidilecek.

        ”Katılımcı demokrasi” başlığını taşıyan dördüncü strateji ayağı ise Türkiye’yi insani gelişmişlik endeksinde 69. sıradan ilk 20’ye taşımayı hedefliyor. Eğitimin kalitesinin yükseltilmesi, eğitilenlerin işgücü piyasasının talep ettiği donamına kavuşturulması, yargının bağımsızlaştırılması, Kürt sorununun çözümü bu başlık altında ele alınıyor.

        ■ Galiba en etkili kriter de bu sonuncusu. Eğitimden çevreye, beslenmeden ekonomiye, siyasetten demokrasiye kadar pek çok faktörü içeriyor ve hiç yanılmıyor.

        Diğer Yazılar