Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yunanistan krizi hafta sonu yapılacak referandumla yeni bir safhaya girecek. Merkel “Önce referandumu yap, sonra bize gel görüşelim” derken, Tsipras “hayır” oyunun çıkmaması halinde istifa edeceğini açıkladı. Yunan halkı kemer sıkmaya evet derse Tsipras gidecek, yeni hükümet kurulacak veya erken seçim yapılacak.

        - Arada geçecek zamanda eğer yeni mali yardım alınamazsa bazı ödemeler yapılamayacak. Ama bu durum Yunan hükümeti tarafından resmileştirilmedikçe, bir moratoryum ilan edilmedikçe, IMF veya diğer alacaklılar resmi kanallardan temerrüt durumunu kesinleştirmedikçe resmen iflas etmiş sayılmayacak.

        - Bu süreçte Avrupa Merkez Bankası’nın 89 milyar Euro’luk acil likidite yardımını sürdürmesi veya bunun miktarını artırması hayati önem taşıyacak. ECB’nin zincirin diğer zayıf halkalarına desteği de belirleyici.

        - Referandumdan “hayır” çıkması durumunda ise Başbakan Tsipras’ın eli güçlenecek. İzlediği politikanın halk tarafından desteğini almış olarak pazarlık masasına daha güçlü dönecek.

        - AB tarafı ise sermaye kontrolleri getirmesine, bankaları kapatmasına, para ve sermayenin dolaşımını engellemesine ve AB’nin kuruluş ilkelerini ihlal etmesine karşılık Yunanistan’ı ne Euro ne de AB üyeliğinden çıkarma niyetinde. Karizmayı fena halde çizdirmesine rağmen AB, Yunanistan’ı üyelikten çıkarmayacağını, buna niyetli olmadığını gösterdi. “Önce ölümü gösterip sonra sıtmaya razı etmek” diye özetlenecek böyle bir davranışın amacının hem Yunanistan’a hem de onu örnek alabilecek diğer ülkelere ders vermek olduğu belirtiliyor.

        - Piyasalar tabloyu aşağı yukarı böyle okuduğu için, ilk günkü şok hareketler duruldu. Hatta Euro kaybını geri aldı.

        - Yunanistan krizinin nereye evrileceği, ne kadar zamanda çözüleceği, nasıl çözüleceği Türkiye için de son derece önemli. Çünkü Yunanistan ile her ne kadar büyük ticari ilişkilerimiz olmasa da, Avrupa en büyük ticari partnerimiz. İhracatın yaklaşık yarısını bu bölgeye yapıyoruz. Bu yılki ihracatın gerilemesinde AB’ye ihracattaki düşüş etkili. Yunanistan Avrupa’yı, Avrupa da bizi etkilemeye aday.

        - Dış finansmanın üçte ikisini sağladığımız bu bölgede bozulma, Türkiye’nin finansman kanallarında daralma yaratabilir.

        - Dün açıklanan dış ticaret rakamlarında da gördük ki, Avrupa pazarı canlı değilse ihracatımız artmıyor, mayısta olduğu gibi yüzde 18 gibi yüksek düzeyde daralabiliyor.

        - İşin bulaşıcılık boyutu da çok önemli. İflasla oluşan şok dalgaları hem finansal piyasaları bozuyor ve hem de beklentiler kanalı üzerinden tüketim ve üretimi negatif etkiliyor.

        Kısaca komşu için hayırlı olan bizim için de hayırlı olacaktır.

        SONUÇ: “Tek altın kural, altın kural bulunmamasıdır.” Bernard Shaw

        DIŞ BORCA KUR PİYANGOSU: 17 MİLYAR DOLAR AZALMA

        Yılın ilk çeyreğinde dış borç stoku 10 milyar dolarlık azalmayla 392.8 milyar dolara indi. Milli gelire oranı da 1 puan gerilemeyle yüzde 49.4’e indi. Böylece küresel kriz sonrasında sürekli artma eğiliminde olan dış borçta ilk kez mutlak rakam ve milli gelire oran olarak da gerileme meydana geldi. Ancak azalmanın tamamı kur farkından kaynaklandı. Çünkü çeşitli para birimleriyle alınan dış borçlar dolarla ifade ediliyor. Yılın ilk çeyreğinde dolar yüzde 10 değerlendi. Bu yolla dış borçta 17.1 milyar dolar azalma meydana geldi. Eğer dolar değerlenmeseydi stokta 10 milyar azalma değil, 7 milyar dolar daha yükseliş olacaktı.

        Diğer Yazılar