Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yeni evlenen Temel askere gitmiş. Haberleşmenin mektupla yapıldığı zamanlar ama karısının okuma yazması yok. Mektupları babası okuyup aktarıyor. Eşinin hamile kalıp kalmadığını çok merak eden Temel uygun ifade tarzını şöyle bulmuş: “Yürü mektubum yürü, köyden haber alda gel. Bir idik iki olduk, üç olduk mu sor da gel.”

        TL’nin hızlı değer kaybettiği son 1 yıldaki sorular dolar 3 lira olur muydu. 24 Ağustos’ta 3 TL’yi gördü. Birkaç milyar dolarlık toplu satışlarla 2.90’a kadar indi, iki hafta kadar nefeslendi. Dışarıda gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinde yaşanan değer kaybına paralel dolar cuma günü yeniden 3 TL’yi gördü. 2,3,4 rakamları önemli bir psikolojik bariyer, Şimdi 4 liraya gider mi diye sorulmaya başlandı.

        - Buna verilecek yanıt doların elbette bir gün 4 lirayı da göreceğidir. Ama o gün ne zamandır? Birkaç ay sonra mı yoksa bir kaç yıl sonra mı? Zamana yayılı bir değer kaybı gerçekleşirse sorun yok.

        - Ancak Mayıs 2013’ten bu yana TL’nin ve diğer gelişmekte olan para birimlerinin değer kaybı hızlandı. Enflasyonun da üzerinde reel bir kayıp söz konusu. Çünkü son 28 ayda tüketici enflasyonu yüzde 18.5 olurken, Mayıs 2013’te 1 TL: 55.93 sentten 4 Eylül itibarıyla 1 TL: 33.16 sente inerek liranın kaybı yüzde 40.7’ye vardı. Enflasyonu ikiye katlayan bir durum var. 2001 krizinde TL’nin 8 aylık birikimli kaybı yüzde 58.5 olmuştu. Şimdi daha uzun zamana yayılan daha düşük oranlı bir kayıp söz konusu.

        - Yine bir yıl gibi kısa sürede 2’den 3’e çıkan doların 4’e gidip gidemeyeceğine kanaat getirebilmek için, sadece TL’ye değil, diğer gelişmekte olan ülke paralarına da bakmak gerekiyor. Bunun TL ile karşılaştırmalı bir grafiği bitişikte yer alıyor. Büyük ölçüde paralel bir hareket ama TL’nin daha yüksek bir değer kaybı var.

        - TL’nin içinde yer aldığı en çok işlem gören 10 gelişen ülke parasının ortalaması son 28 ayda dolar karşısında yüzde 30.3 değer yetirdi. TL yüzde 40, diğerleri yüzde 30 düştü. TL’nin kaybının daha yüksek olmasını, Türkiye’de enflasyonun yüksekliğine,1 Kasım ile birlikte son 1.5 yılda 4 seçimin yapılmasına, ortaya çıkan jeopolitik ve siyasi risklere yormak mümkün. Ama büyük resim diyor ki, değer kaybında TL önlerde ama tek başına değil. Bu eğilimin devamı gelebilir.

        - Kaldı ki güçlü dolar dönemindeyiz. Son aylarda dolardaki güçlenmeye ara verilen bir süreci yaşadık. Ama doların değerlenmesi hareketi henüz tamamlanmadı. FED faiz artışına başlamadı bile. İşin içine bir de doların değerlenmesi girdiği zaman gelişmekte olan para birimlerindeki değer kaybının devamı gelebilir. O zaman 4 lirayı daha yakın vadede bile görebiliriz.

        - Dolarda yaşananların iç gelişmelerle belli bir ilgisi var ama asıl büyük etki dışarıdan geliyor ve sermaye hareketleriyle bire bir örtüşen bir eğilim söz konusu.

        YERLİLERIN TASARRUFU DÖVİZ MEVDUATI ÜZERİNDEN ARTIYOR

        Mayıs 2013’e göre TL % 40.7, sıcak para % 39 geriledi

        TL'NİN SICAK PARAYLA İLİŞKİSİ ÇOK SICAK

        Gelişmekte olan ülkelerin büyüme hızlarının düşmeye başladığı, daha riskli görüldüğü ve sonunda sermaye girişinden daha çok sermaye çıkışının gerçekleştiği bir dönemi yaşıyoruz. Haziran 2014 ile Temmuz 2015 arasındaki 13 ayda bu ülkelerden çıkan net kısa vadeli sermaye tutarı 1 trilyon doları buldu. Haziran 2014 öncesindeki 5 yılda bu ülkelere giren toplam sermaye ise 2 trilyon dolar hesaplanıyor. Yani 5 yılda gelenin yarısı 1 yılda çıkmış oldu.

        - Buna paralel Türkiye’den kısa vadeli sermaye çıkışı yaşanıyor. Bu nedenle sıcak para stoku 2011 yılından beri ilk kez 100 milyar doların altına indi.

        - Yandaki tablodan da izlenebileceği gibi, Mayıs 2013 her yönüyle gelişmekte olan ülkelerin ve Türkiye’nin kırılma ayı. Reytingimizin yatırım yapılabilir düzeye çıktığı, buna karşılık sermaye hareketlerinin de tersine dönmeye başladığı bir ay.

        - O ayda sıcak para stoku 158.4 milyar dolarla rekor düzeye çıktı. 2014 sonunda 131.3 milyar dolara indi. Aradan geçen son 8 ayda da 35.7 milyar dolar daha azalarak 95.6 milyar dolara geriledi. Ödemeler dengesi verilerinin de işaret ettiği gibi, asıl büyük çıkış devlet iç borçlanma senetlerinden. Hisse senetlerinden de çıkış var ama buradaki gerilemenin nedeni büyük ölçüde borsadaki değer kayıpları.

        - Ne tesadüf ki, TL’nin değer kaybıyla sermaye hareketlerinin tersine dönmesi tam olarak örtüşüyor. Aradan geçen 28 ayda sıcak para stoku 62 milyar dolar azaldı ve yüzde 39 daraldı. TL’nin kaybı da yüzde 40.7’ye vardı. Düşüş oranları ne kadar da birbirine yakın. Evet TL’nin değeri serbest piyasada belirleniyor. Ama bu piyasanın etkili olan gücü de yabancı sermaye.

        Diğer Yazılar