Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Açıklanan kasım ayı verileri ile Türkiye’de genel işsizlik oranı yüzde 12.1’e çıktı. Nisanda yüzde 9.3 olan işsizlikteki tırmanış arka arkaya 7 aydır devam ediyor.

        - Mevsimsellikten arındırılmış veriler de aynı sonucu gösteriyor. Nisanda yüzde 9.9 olan oran kasımda yüzde 11.8’e çıktı.

        - Tarım dışı işsizlik son bir yılda 2 puanlık artışla yüzde 14.3 olarak gerçekleşti. Şehirlerdeki işsizlik oranı bu.

        - Genç nüfustaki işsizlik daha hızlı artarak yüzde 19.1’den yüzde 22.6’ya çıktı. 15-24 yaş arasını kapsayan nüfustaki yüksek işsizlik oranı hepsinden kötü.

        - En kötüsü de ne eğitimde ne de istihdamda olanların oranının yüzde 23.3’ten yüzde 23.9’a çıkması. En büyük grup bu. Adına boşta gezer diyebiliriz.

        - Rakamlar 2009 kriz döneminden sonra en kötüyü işaret ediyor. İşsizlik oranı büyümenin yüzde 14 daraldığı ilk çeyreği takiben Nisan 2009’da yüzde 13.9’a kadar çıkmıştı. 2016’da ise ekonomide böyle dramatik bir gelişme yok. Üçüncü çeyrekte yüzde 1.8 daralma var. Buna karşılık işsizlikteki tırmanış neredeyse kriz düzeyini yakalıyor.

        - Bunda etkili olan faktörlerden biri, işgücü piyasasına Suriyeli göçmenlerin katılması. Normal nüfus artışı yanında ekstradan 2.5 milyon Suriyeli de Türkiye’ye geldi ve bunların hatırı sayılır kısmı çalışıyor.

        - Rakamlara bakınca da kasım itibarıyla son bir yılda işgücüne katılanların 980 bin olduğunu görüyoruz. Nüfus artışıyla hemen hemen aynı. Halbuki işgücüne katılım oranı yüzde 52. İşsiz sayısının son bir yılda 590 bin kişi artmasında bu katılımın yüksekliği etkili. Çünkü 980 bin başvurudan 391 bini iş bulabilmiş. İstihdamdaki artış yavaş ama işgücüne katılım yüksek. Çift taraflı negatif etkiyle işsizlik tavana vurmuş oldu.

        - Hem yılın üçüncü çeyreğinde büyümeyi yüzde 1.8 düşüren hem de işsizliği 2009 sonrasının en yüksek düzeyine çıkaran temel faktör ise turizm sektörünün yaşadığı çöküş. 2016’da Türkiye’ye gelen turist yaklaşık 10 milyon azaldı, 10 milyar dolar gelirden olduk. Otellerin doluluk oranı yüzde 49’a indi. Turizm sadece otelleri ve lokantaları değil aynı zamanda 40 alt sektörü de besliyor. Sektörde çalışan sayısı ise yaklaşık 1 milyon kişi olarak tahmin ediliyordu. Bu istihdamın ne kadarının 2016’da kaybedildiğini ise bilmiyoruz.

        - Turizm sektörü sadece Rusya’nın ambargosundan değil aynı zamanda güvenlik endişesinden de olumsuz etkilendi. Turizm yanında içeride döviz kurundaki artış ile darbe girişimi de tüketicinin ve üreticinin, Türkiye’de yaşayanların moralini bozdu. Arka arkaya gelen olaylar insanları üzdü, güvenlerini zedeledi, keyfini kaçırdı. Gezme, eğlenme, yeme ve içme gibi zorunlu olmayan keyifli harcamaları azalttı.

        İŞSİZLİKTE ARTIŞIN DURMASI YAKIN

        - İşsizlikteki tırmanış da bir yere kadar sürecek. Aralıkta mı yoksa yeni yılın ilk aylarında mı olur bilemem ama bir yerde işsizlik tepe yapacak ve oradan geri dönecek.

        - Aslında hükümetin aldığı önlemler ki, daha çok teşvik yönünde, etkili olabilir. Yeni işe alımlarda 763 liralık teşvik SSK giderlerini tamamen karşılar nitelikte. Bizim iş dünyamızda zaten kamu kesimine bağımlılıktan dolayı hükümete karşı hoş görünme arzusu yüksektir. Verdikleri sözü herhalde tutmak isteyeceklerdir. Bunun da etkisiyle işsizlikte düşüş döneminin başlayabileceğini tahmin ediyorum. En azından tırmanış olmayacaktır.

        - Elbette bahsettiğim gelişme kısa vadeli ve yapay. İşsizlikte daha etkili ve uzun vadeli çözümün yolu, beklentileri pozitife çevirmekten, ekonomide yeni bir hikâye ortaya koyabilmekten, siyasi, jeopolitik ve dış politika belirsizliklerini azaltmaktan ve de referandum sonrası hükümetin yeni bir atılım yapmasından geçiyor.

        SONUÇ: “En iyi çıkış yolu tam ortadan geçendir.” Robert Frost

        Diğer Yazılar