Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Seçim atmosferine girmişken yeni bir not indirimiyle karşılaştık.

        Gerekçelerden şunlar kabul:

        - Enflasyon yüksek ve daha da yükselmeye aday.

        - Cari açık yüksek ve daha da yükselebilir.

        - Dış kaynak ihtiyacı yüksek ve artmaya devam edecek.

        - Döviz kuru çok oynak ve oynak olmayı da sürdürecek.

        - Bazı ekonomik verilerdeki bozulma küresel kriz dönemi düzeyine indi.

        Ancak bütün bunlar dünden bugüne bir anda olmadı. Belli bir süreçten süzülerek geliyor.

        Yeni olan gelişme ise emeklilere iki bayramda verilecek ikramiyedir ki, toplamda bütçeye 24 milyar liralık yük getirecek. Gerçi bu yük, normalde verilmesi öngörülen bütçe açığının 40’ı kadar ciddi bir boyutta. Ama dün de Maliye Bakanı Naci Ağbal’dan öğreniyoruz ki, yeniden yapılandırmalarla geçmişteki gibi benzer bir ilginin olması durumunda bütçeye 15-16 milyar liralık kaynak gelecek.

        Zaten seçim ortamına girilmiş. Hükümet de doğal olarak seçmenin gönlünü okşayacak bazı tedbirler alıyor. Bunların belli bir maliyeti olacağı açık. Ama seçim sonrası da bütçe toparlanmaya girer. Dolayısıyla seçim sürecinde yapılan harcamalar geçicidir. Bu tür geçici açıklar nedeniyle bir ülkenin notu kırılmaz.

        Tabii standardı olan, ilkeleri çerçevesinde hareket eden ve karar verebilen bir not kuruluşu söz konusuysa bu böyledir. Güçlünün yönlendirmesi ve siyasi nedenlerle karar alanlar söz konusuysa ülke notlarında her türlü tasarruf olur. Adalet ve standart kıstasları bir kenara bırakılır.

        Piyasalar da bu notlara pek aldırış etmez diyeceğim ama gerçekleşmeler buna izin vermiyor.

        - Borsa, sanki pazartesi günkü satışlarla önceden alınan bir bilgiyle hareket edildiğini çağrıştırıyor. Not kuruluşlarının Hazine ile anlaşmasının bulunmaması, gizlilik kurallarına uymada bir istisna oluşturmaz. Ancak notunda büyük haksızlık ve adaletsizlik yapanlardan piyasalara bilgi sızdırmaması da beklenemez. Bir kısım borsacı herhalde insider bir haberleşme kanalı kurmuş olmalı ki, hafta başında anlam verilemeyen sert satışlar yaptılar.

        - Ancak döviz ve faiz piyasasına bu bilgi önceden sızmamış olacak ki, fiyatlama not düşürülmesinin ardından geldi. Dün TL, dolara karşı yüzde 1.5’ten fazla değer kaybetti. Sepet bazında kur 4.5863’e çıktı ve seçim kararı alınmasından sonra gerilediği 4.4795’e göre yüzde 2.4 kayba uğradı.

        - Faiz piyasasında ise 10 yıllıklar 30 baz puan artarak 12.89’a yükseldi. Faizdeki yükselişin bir kısmını, emeklilere yapılacak ödemelerin bütçe açığını büyütecek olmasına, bu açığın borçlanmayla finanse edilmesine, yine emeklilere ikramiyenin tüketime giderek enflasyonu azdıracağına yormak gerekiyor. Dolayısıyla piyasa ikramiye paketini zaten fiyatlayacaktı, not düşürülmesi bunun üzerine geldi.

        - Seçimlere iki aydan kısa bir zaman kaldı. Yeni dönemde ekonominin toparlanmaya ve yeni bir yaklaşıma ihtiyaç duyduğu kesindir. Not kararı da seçim sonrasındaki bu icraata göre verilmeliydi.

        ***********

        İTHALAT, ‘EKONOMİ İYİCE ISINDI’ DİYOR

        - Ekonominin iyice ısındığına yönelik açıklanan son veri nisan ayı dış ticaret rakamları. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı verilerine göre nisanda ihracat yüzde 8.6 artışla 13.879 milyon dolara yükseldi. İthalat ise 20.531 milyon dolara çıkarak yüzde 15.42 artışla ihracatı neredeyse ikiye katladı. Sonuçta da nisan ayı dış ticaret açığı 2017’deki 5 milyar dolardan 6.7 milyar dolara yükseldi ve yüzde 33 artış kaydetti.

        - Son bir yılda ihracat 161.4 milyar dolarla rekor kırdı ama ithalat da 248 milyar dolarla rekora ulaştı. Dış ticaret açığı da son bir yıl itibarıyla 86.6 milyar dolara yükseldi.

        - Yılın dört aylık döneminde de ihracat 55.064 milyon dolara çıkarak yüzde 8.8, ithalat 82.433 milyon dolara ulaşarak yüzde 20.8 arttı. 4 aylık dış ticaret açığı da 17.634 milyon dolardan 27.369 milyon dolara 10 milyar dolarlık artış kaydetti. Açıktaki artış oranı yüzde 55.

        - İhracatın ithalatı karşılama oranı ise 4 aylık dönem için yüzde 74.2’den yüzde 66.8’e indi. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ihracat rakamlarını açıklarken haklı olarak ihracattaki başarının ithalattaki artışın altında gölgelenmesinden şikâyet ediyor. Ama ihracatı ne kadar artırsanız da ithalatın hızına bir türlü yetişemiyor ve yakın dönemde de yetişemeyecek. Bu durum ihracatçıların başarısızlıklarından değil, büyümenin pedalına tam gaz basılmasından.

        - Çünkü iç talep dış talepten daha yüksek. Hani Çin’in büyümesinden bile fazla, Avrupa’nın en hızlı büyüyen ekonomisi olduk ya, onun ithalat ve ihracat rakamları ile piyasalardaki fiyatlamalara bir yansıması.

        Diğer Yazılar