Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Merkez Bankası yönetimindeki değişiklik sonrası ilk haftanın sonuçları ortaya çıktı. İlk haftanın şok satışları ve yabancıların döviz talebini yurtiçi yerleşikler karşıladı.

        Merkez Bankası haftalık verilerinde yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatını 9 milyar dolar azalttıkları görüldü. Buna karşılık Türk Lirası mevduatlarında satılan dövize karşılık gelebilecek tutarda 68 milyar liralık artış meydana geldi. Bu durum döviz bozduranların finansal sistemde kalmaya devam ettiğini ve fon çekilişi olmadığını gösteriyor.

        Türk Lirası’nda yeni bir devalüasyon yaşanmasını yerlilerin döviz satışı önlerken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yastık altı altın ve dövizlerin finansal sisteme getirilmesi çağrısı farklı bir şekilde olsa da, adresini buldu denebilir.

        19 Mart’ta TCMB başkanı görevden alınmış, 22 Mart’ta finansal piyasalarda güçlü bir türbülans başlamıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise çağrısını 24 Mart’ta yapmıştı.

        YABANCI ÇIKIŞI 8.5, YERLİ SATIŞI 9 MİLYAR DOLAR

        -Yurtiçi yerleşiklerin bir kısmının kurun gerilediği dönemde dövizden çıkmak için fırsat kolladığı biliniyordu. Bunun doların rekor seviyesi olan 8.58’e yaklaşması veya onun üzerine çıkması durumunda olabileceği tahmin ediliyordu. 22 Mart’ta ise dolar kuru 7.21’den 8.48’e kadar yükseldiğinde satışlar hızlandı.

        REKLAM

        -Bozdurulan 9 milyar dolarlık dövizin (parite etkisinden arındırılmışı 8.1 milyar dolar) 2.2 milyar doları katılım hesaplarından, 6.8 milyar doları mevduat bankalarından yapıldı. Döviz bozdurma oranı mevduat bankalarında yüzde 3.3, katılım bankalarında yüzde 7.7’ye vardı.

        - 9 milyar dolarlık tutar şimdiye kadar haftalık en büyük döviz mevduatı azalmasına işaret ediyor .

        -Aynı haftada yabancılar Türkiye’den 1.93 milyar doları tahvil ve hisse senetlerinden, 6.6 milyar doları da swap piyasasından olmak üzere toplam 8.5 milyar dolarlık sermaye çıkışı gerçekleştirdi. Bu çıkışlar yerlilerin satışları ile karşılandı.

        -Bu haftaki yabancı satışlarının ne kadar olduğu ve nasıl karşılandığını da gelecek haftaki rakamlardan göreceğiz.

        HER ŞOKTA YERLİ SATAR MI?

        -Bu süreçte Türk Lirası önce yüzde 14.6 değer kaybetti. Son iki günde ise yüzde 4.2 değerlendi. 19 Mart sonrasında TL’nin halen yüzde 11 değer kaybı söz konusu.

        -Yabancı çıkışlarının şok etkisi yaratmasına karşılık, yerli mevduat sahiplerinin satışlarıyla karşılanması; Merkez Bankası’nın veya kamu bankalarının müdahalelerine gerek kalmaması, türbülansın şiddetini azaltıcı pozitif bir gelişme.

        -Bundan sonra da yabancılardan döviz talebi geldikçe yerlilerden satışlarını sürdürmesini beklemek gerekir mi, bilmiyorum. Ama her defasında bunun gerçekleşmesinin garantisi yok.

        -Benzer durumlarda yerli satışlarının sürmesi için, fiyatın yani kurun düzeyi ve içinde bulunulan koşullar elbette önemli.

        -Döviz kuru düştükçe yerlilerde satış iştahı kesiliyor, yükseldikçe artıyor. Bu da döviz piyasası için iyi bir dengeleyici oluyor. Zaten kur düştüğünde yerli satışına ihtiyaç da yok, oynaklığı artırıyor.

        -Enflasyonla mücadelede hem Merkez Bankası hem de hükümet tarafından kararlılık gösterilmesi ise yeni bir şok gelişme durumunda yerlilerin yeniden satışını teşvik edici olabilir.

        REKLAM

        UZUN ARADAN SONRA İHRACAT SIÇRAMASI

        -Döviz kurunun seyrinde sermaye hareketleri yanında cari açık, büyüme ve enflasyonun düzeyi de önemlidir. Yabancı sermayenin kıtlaşacağı bir dönemde buna bağlı olarak cari açığın düşmesi gerekiyor.

        -Ticaret Bakanlığı’nın dünkü mart ayı öncü ithalat ve ihracat verileri ise bu konuda karışık işaretler verdi. Çünkü ihracat sıçradı ama ithalat da yüksek hızla artıyor. İhracat martta yüzde 42, ithalat yüzde 26 arttı. İhracatta son yıllarda rastlamadığımız bir artış var. Sanki küresel ticarette tedarik zincirindeki bozulmadan kaynaklı korkuyla malı bulan almış, müşteriyi yakalayan malı satmış gibi bir durum var.

        -Açıklanan mart ayı İmalat Sanayi Satınalma (PMI) Endeksi de buna işaret ediyor. PMI, 52.6 ile şubat ayının üzerinde geldi ve sanayi faaliyetlerinin genişlemekte olduğunu gösterdi. Sanayideki büyüme hammadde ithalatının mart ayında neden yüzde 25 arttığını açıklıyor.

        -İmalat Sanayi Satınalma Endeksi’ne göre giyim ve deri sektöründe yeni siparişler bir yıl aradan sonra ilk kez arttı. Sektörün yarısının yurtdışı siparişlerini artırması dünya pazarlarında talebin güçlenmekte olduğuna yorumlandı.

        ALTINDA MİLYAR DOLARLIK İHRACAT

        -Dış ticaret verilerine geri döndüğümüzde ithalatta yatırım malları yüzde 36.1 artışla başı çekiyor. Aylık bazda geçen yıla göre 1 milyar dolarlık daha fazla yatırım malı ithalatı yapıldı. İlk üç ayda ise toplam ithalat artışı yüzde 9.6 olurken, yatırım malları ithalatı yüzde 22.8 artış kaydetti.

        -İhracatta ise açıklanan ilk 5 fasıl içine uzun aradan sonra 1 milyar doların üzerine çıkan altın ihracatı girdi. Geçen yılın mart ayında 506 milyon dolar olan altın ihracatı bu yıl yüzde 102 artışla 1 milyar 22 milyon dolara yükseldi.

        -Geçen yıl ise altın ithalatı yüzde 100 artarak 26.6 milyar dolara çıkmıştı. Bu yıl altın ithalatının normalleşmesi veya ihracatının artması cari açığın düşürülmesinde önemli bir rol oynayabilir.

        Diğer Yazılar