Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Küresel ekonomi yavaşlarken, Amerika ve Avrupa'da resesyon ihtimali güçlenirken, borsalarda bunun belli bir fiyatlaması yapıldı. 2 Mayıs 2011'de tepe yapan borsalar düşüşe geçti.

        ■ MSCI Dünya Endeksi 9 Mart 2009'da başladığı yükselişini 2 Mayıs'ta sonlandırdı. 2 yılı aşkın sürede borsaların ortalama primi yüzde 109.1 'e vardı. 2 Mayıs sonrası kaybı ise yüzde 18.

        ■ MSCI Gelişen Piyasalar Endeksi yüzde 156.7 arttıktan sonra mayıstan bu yana yüzde 19 düştü.

        ■ Türkiye Borsası'nın primi yüzde 216.2'yi buldu. Dolar bazında ise İMKB 100, 1.26 sentten 5.07 sente çıktı ve yüzde 303.7 artış kaydetti. Bizim borsanın yarışı erken sonlandırmasında kasımda devreye giren yeni para politikası etkiliydi. Kasımdan bu yanaki düşüş yüzde 46'yı buldu.

        2.73 SENT GÖRÜLDÜ: Hem bizim borsanın hem küresel borsaların uzun vadeli düşüş eğilimine girdiği kabul ediliyor. Ekonomik yavaşlama veya durgunluğun iki yılı aşkın piyasa rallisinin sonuna denk gelmesi ileriye yönelik umutları kırıyor. Avrupa'nın borç ve banka sorununun buna eklenmesi düşüş trendini kuvvetlendiriyor.

        Yükseliş döneminin ardından İMKB kasımdan beri düşüş dönemine girdi. 11 Ağustos'ta 2.73 sente inildi. Son bir ayda endeks kısmen toparlandı.

        Bu toparlanmada kısmen küresel piyasalar, kısmen de Türkiye'nin not artışı beklentisi etkili oldu.

        FED VE VERİ BAĞIMLILIĞI: Şimdi küresel piyasalar 2021 Eylül'deki FED toplantısını bekliyor. Ancak bu arada açıklanacak verilere göre, ekonominin durgunluğa veya resesyona

        girip girmeyeceğine karar verecekler. Yani önemli kırılmaların yaşanabileceği bir süreçten geçiyoruz. Çıkacak veriler işin durgunlukla atlatılacağını gösterirse düşüş ivmesi zayıflayabilir. Veriler bir resesyonu işaret ederse düşüş yeniden ivme kazanabilir. Aşağı yönlü hareketler daha sert olur.

        NOT ARTIŞI VAR MI: Türkiye piyasaları da dünyadan çok ayrışamaz. Aynı olmasa da, benzer akibeti yaşayabilir.

        ■ Türkiye'nin büyümesini gelişmekte olan ekonomilerle paralel sürdürmesi pozitif bir yönü. Bu durum önümüzdeki dönem Türkiye piyasalarını daha çok pozitif yönde ayrıştırabilir.

        ■ Ancak bölgesel bir siyasi sorun yaşama olasılığının bulunması Türkiye'nin negatif tarafı.

        ■ Bu ay sonu veya gelecek ay başı gibi açıklanacak 2012 makro ekonomik büyüklükleri ve Orta Vadeli Plan uluslararası kuruluşları iknada kullanılabilir ve Türkiye'nin notunu artırma baskısı yapabilir. Ancak bu kuruluşların not artırmaya bu aşamada pek niyeti yok. Bunda Ortadoğu'daki siyasi gelişmeler etkili olabilir. Yine de piyasa geçen hafta olduğu gibi not artırım spekülasyonunu kullanacaktır. Bu saydığımız faktörler kısa vadede piyasanın yönünü belirleyebilecek bazı gelişmeler.

        Düşüşte yarı yol geçildi taban artık 2 sentte

        Borsanın orta ve uzun vadeli yönünü belirlemede en etkili gelişme hisse senetlerinin genel fiyat düzeyi. Türkiye borsası düşüşe dünyadan önce geçti ve onlardan daha fazla yol aldı. Yüzde 46'ya varan bir düşüş önemli bir düşüştür. Son küresel kriz sırasında İMKB'nin değer kaybı yüzde 74'tür. Yeni ve birincisi kadar büyük olacak bir küresel krizde bile, İMKB 9 Mart 2009'da gördüğü 1.26 seviyesine inmeyebilir.

        ■ Çünkü, yakın dönem hafızası devreye girer. Fiyatların o düzeyde kısa bir süre kalacağı hesaplanır.

        ■ Türk şirketleri ve bankaları krizde kendilerini ispatladılar. Yükümlülüklerini yerine getirdiler ve batmadılar. Bu durum aynı büyüklükteki bir krizde fiyatın daha yukarıda oluşmasını sağlar.

        ■ Kriz sonrası hızlı toparlanma da fiyatların 2009 dip seviyelerinin üzerinde oluşmasını sağlar.

        ■ Yeni kriz olsa bile, birincisi kadar büyük ve derin olmayabilir. Sorunların veya stresin asıl birinci krizde ortaya çıktığını düşünüyoruz. Birbirine bu kadar yakın tarihte fay hattında büyük bir patlamaya yol açacak gaz birikmesi olmayabilir.

        NEDEN 2 SENTE İNMEZ: Dolayısıyla uzun vadeli düşüşünde borsa 2 sentin altına inmeyebilir.

        ■ Hem yukarıdaki gerekçeler hem şirketlerin büyümesini güçlendirmesinden geçmiş en düşük düzeylere inilmeyebilir.

        ■ Borsadaki yatırımcı kitlesi de artık daha uzun vadeli ve daha çok yabancılardan oluşuyor. Krizlerde bile Türkiye'den çıkmayan bir tutum içinde.

        ■ Faizler tarihsel en düşük düzeylerinde. Reel ekonomi ve üretim teşvik ediliyor. Enflasyon tek haneli. Yatırım açısından alternatif araç pek yok. Birazcık temetttü dağıtabilen şirketlerin önü açılmış durumda.

        ÇOĞU GİTTİ, AZI KALDI: Bu nedenlerle 2001 krizine kadar borsanın uzun vadeli yükselişlerinde tavan seviyesi olan 2 sentlik düzey artık uzun vadeli düşüşlerde taban seviyesi olmaya başladı. Buradan hareketle 2.73 senti görmüş İMKB 100 Endeksi'nin uzun vadeli düşüş döneminde görse görse 2 senti görebileceğini tahmin ediyoruz. Bu da 5.08 sentlik tepe noktasına göre yüzde 60'lık iniş demektir. Tam olarak olgunlaşmış bir borsanın yapacağı büyük düşüşte bu kadar olabilir. Son küresel krizde borsaların ortalama kaybı bu kadardı zaten. Bu da düşüş yönünde önemli bir mesafenin alındığını, çoğunun geçildiğini, azının geride kaldığını gösterir bize.

        SONUÇ: "Alçalmak yükselmekten daha kolaydır." Albert Camus

        Diğer Yazılar