Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ama maalesef günün ilerleyen saatlerinde acı haber geldi. Evet sevgili Mehmet Ali Birand aramızdan ayrılmıştı.

        Birand'la herhangi bir samimiyetim yoktu ama Türkiye'de çay, simit, Atatürk olduğu gibi kendimi bildiğim bileli Mehmet Ali Birand da vardı. Ekranlardan yansıyan güler yüzü, enerjisi, merakı ve paylaşma arzusu günlük yaşamımızın bir parçasıydı. Amerika için rahmetli Walter Cronkite neydiyse her gece ana haber bülteninde dinlemeye alıştığımız Mehmet Ali Birand da Türkiye için aynı kurumsallıkla aile bireyliğini ifade ediyordu.

        Mehmet Ali Birand, Türkiye'nin askeri vesayet rejiminin, kapalı ekonomisinin yaydığı griliği, hepimizin iple çektiği 32'nci Gün programıyla birlikte delmeyi başarmıştı. Türkiye'nin de ötesinde koskocaman bir dünya olduğunu göstererek Türkiye'nin bu dünya içerisindeki yeri ve önemini biz de merak ve heyecan uyandıracak şekilde anlatan Mehmet Ali Birand televizyon haberciliğinde yeni bir çığır açtı. Bunun ötesinde Türkiye'nin gözlerini açtı. Rahmetli Turgut Özal Türk ekonomisi ve siyasetinde gerçekleştirdiği devrimi rahmetli Mehmet Ali Birand da medya da gerçekleştirdi. Bizleri dünyaya açtı. Ufkumuzu genişletti. Nice başarılı meslektaşım, Mehmet Ali Birand ekolünden yetişti.

        Birand'la bir samimiyetim yoktu ama tanırdım. Uzun yıllar The Washington Post, The Daily Telegraph ve The Economist gibi uluslararası yayınlar için çalışan biri olarak Türk medyasında güvenerek referans aldığım önde gelen isimler arasındaydı. Mükemmel Fransızca'sı, akıcı İngilizce'si ve objektif bakış açısıyla Londra'dan, Washington'dan gelen patronlara gururla takdim edebileceğim bir isimdi. "Emret Komutanım" kitabıyla bir kutsala dokunmuştu. Abdullah Öcalan'ı da Türkiye'ye ilk tanıtan gazeteci yine Birand'dı.

        Diğer Yazılar