Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bir tarafa Kasımpaşa’nın eksiklerini yazalım. Diğer tarafa Fenerbahçe’nin... Paşa için detaya girmeyelim. Eren ve Scarione’nin eksikliği yetmez mi! Ötesini yazmaya gerek yok. Paşa’nın attığı 25 golden 13’ünde bu oyuncuların imzası var.

        Son haftalarda yetersiz bir görüntü ortaya koyan Paşa, çok önemli silahlarından da mahrum kalınca teslim bayrağını erken çekmek zorunda kaldı. Şunu da hemen söyleyelim. Fenerbahçe maça öyle bir başladı ki... “Bu güneşe kar dayanmaz” misali, gol bağıra bağıra geldi. Hemen bir detay verelim. Paşa ilk yarım saatte Fenerbahçe ceza alanına giremedi bile. Sürekli bastıran ve Paşa’ya nefes aldırmayan Fenerbahçe, Diego ile de fileleri havalandırmayı bildi. Bu gol öncesi ve sonrası için, iki unsuru dile getirmekte yarar var. Birincisi, golün gelişimi sırasında Hasan Ali, Adem Büyük’e çok net bir faul yaptı. İkinci unsur ise, attığı gol sonrası Diego’nun bayrak direğine tekme sallaması idi. Bu hareketin karşılığı dünyanın her yerinde sarı karttır. Nitekim göz göre göre Diego bu sarı kartı gördü. Diego gibi çok önemli bir ismin daha dikkatli olması gerekmez mi!

        Dikkat dedim de... Bakın Titi... Öyle acemice hareketler yaptı ki, yenilgiye çanak tuttu. Zaten yaptığı penaltı ve gördüğü kırmızı kart, neredeyse maçı bitirdi.

        İkinci yarıda Fenerbahçe’nin farkı daha da artırması bekleniyordu. Ama beklenildiği gibi olmadı. Yeterli gördü Fenerbahçe... Hani biraz daha istekli olsa Fenerbahçe, golü biraz daha kovalasa, acaba neler olurdu!

        Sadece son çeyrekte vitesi yükseltti Fenerbahçe... Alper bu bölümde bir gol attı ki, helal olsun. Her şey vardı bu golde... Hırs, teknik, yaratıcılık, zerafet, zeka... Zaten bu Alper, her maçta gerçek performansını ortaya koysa, bakın bakalım neler oluyor.

        Hemen Gökhan ve Hasan Ali için de bir paragraf açalım. Bulundukları koridorda öyle etkili oluyorlar ki, karşılarına duvar örseniz hikaye.. Deler geçerler. Üstün özellikleri ile gidiyorlar, geliyorlar, müthiş işler yapıyorlar. Hasan Ali dünkü performansı ile sahanın en iyisiydi.

        Kasımpaşa için ayrıca şunu söylemek gerekiyor. Tamam çok eksik vardı, tamam rakip Fenerbahçe idi, tamam maç Kadıköy’de oynandı. Ama ne olursa olsun, Kasımpaşa’nın özellikle ilk yarıdaki müthiş etkisiz ve verimsiz futbolu şaşırtıcı boyutlardaydı.

        Lig şampiyonluğu konusunda da şu noktayı dile getirmekte yarar var. Beşiktaş her ne kadar avantajlı olsa da... Şu unutulmasın. Şampiyonluk süreci değişik bir süreçtir. Saha içindeki performans kadar, saha dışındaki birlik, beraberlik, soğukkanlılık ve disiplin de büyük önem taşır. Sinir, stres ve ekip disiplinine hakim olmak gerekiyor. Yan faktörleri çok fazla olan bu süreçte Beşiktaş ne derece başarılı olabilir! Tartışılır. Fenerbahçe’nin bu konuda büyük deneyimi var. Hemen her yıl bu havayı yaşıyor.

        HASAN ALİ

        Müthiş oynadı. Helal olsun.

        TİTİ

        Bir oyuncunun performansı nasılbu kadar düşer, inanılacak gibi değil...İlk geldiğinde kuş uçurtmuyordu.Şimdi sadece seyrediyor.

        Diğer Yazılar