Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Tavrını net bir biçimde ortaya koydu Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç...

        Aynen şunları söyledi:

        - “Federasyonlarda değişikliklerin olabileceğini göreceksiniz. Uzun süredir bir yerlerde bulunup da bunun karşılığını veremeyenler de olmuştur. Onlar da tahmin ediyorum ki gereğini yapacaktır.”

        Devamını da şöyle getirdi Kılıç:

        - “Ülkemizin ve sporumuzun geleceği için elimizden geleni yapacağız. Gerekirse müdahil de olacağız. Çünkü büyük kaynakların ve büyük yatırımların yapıldığı bir alandan bahsediyoruz.”

        Hatırlarsınız, daha önce de bir açıklama yapmıştı Kılıç... Ama ne ilginçtir ki, federasyon başkanlarının tamamı duyarsız kalmıştı. Hiçbir federasyon başkanı kendi üstüne almamıştı. Hepsi “ölü taklidi” yapmıştı.

        Bir konuda anlaşalım. Gönül isterdi ki, seçimle gelenler, seçimle gitsin. İyi ama... Kazın ayağı öyle değil. Bizim bu spor teşkilatındaki seçimlerin, seçimle alakası yok. Öyle bir seçim sistemi yapılmış ki, mevcut başkanlar yine kazansın diye... Ya da... İşaret edilen isimler, başkanlık koltuğuna otursun, diye.

        Zaten bu yüzden değil mi, 59 federasyon başkanı arasından hiçbirinin kılı kımıldamıyor!

        Şunu da söyleyeyim. Mevcut başkanlar arasından en az 25-30’u ile görüştüm. Hepsi de “Hata bende değil. Herkes kendine baksın. Yine adayım” diyor.

        Kimse kimseyi kandırmasın... Önceki yıllarda yapılan seçimlerde... Adamını bulan koltuğa oturmadı mı! İşaret edilen isimler, seçimi kazanmadı mı? Birilerinin sandıktan galip çıkabilmesi için pek çok atraksiyon yapılmadı mı?

        Çeşitli cambazlıklar sonucu ülke sporu bu hale düşürülmedi mi?

        E o zaman arkadaş... Kabahat, hata, suç kimde?

        Ülke sporunu kim ya da kimler bu hale getirdi?

        2012 Londra Olimpiyatları sonrası... “Bizi 2016’da görün” diyen beyefendiler... Şimdi... “Bizi 2020’de görün” diyorlar.

        Bu zihniyetle... 2032’de aynı masallar anlatılır.

        Söylemeye gerek yok. Sistemin çarpıklığı ve kişilerin yamukluğu değişmediği sürece... Sonuç hep aynı kalır!

        Seçim dediğiniz... Eşit şartlarda olur... Adil olur. Özgür iradenin sesi dinlenir. Bizim spor teşkilatında ise... Seçimler... Eşit platformda değil. Adil hiç değil. Özgür iradenin sesi falan da yok. Bir azınlığın sesi var sadece.

        Misal... Başkanlığa aday olacak kişilerin... Toplam delegenin yüzde 15’i oranında... İmza toplaması gerekiyor. Hemen söyleyeyim. Mevcut çoğu başkan, Rio Olimpiyatları öncesi delegelerin çok önemli bölümünden... İmzaları topladı bile... Nasıl mı? Kimi tehditle, kimi de değişik usullerle... Topladı. Yeni başkan adaylarına ise... Hava kaldı.

        YERİM BEN BÖYLE SEÇİMİ!

        Yönetmelikteki bu maddenin iptali için 4 yıl önce başvuru yapılmıştı Danıştay’a... Kim tarafından mı? Tekvando Federasyonu Başkan adayı Bayram Tıraş tarafından... Çünkü mevcut yönetmelik, yasaya aykırıydı. Nitekim bu yılın başında Danıştay’dan olumlu karar çıktı. “Ohh, ne güzel... Seçimlerde artık çok seslilik olacak” derken... “İmza aşamasında önü kesilen kişiler, kongrede sesini duyuracak” şeklinde düşünürken... Spor teşkilatı durur mu hiç! Yedirir mi hiç! Danıştay üst kuruluna başvuruda bulunan spor teşkilatı, mevcut ucube yönetmeliğin yürürlükte kalmasını sağladı.

        Amaç zaman kazanmak... Belli kişilere seçimi kazandırmak.

        Hani, isterim ki... Bu yönetmeliği hazırlayan kişiler, yarınlarda federasyon başkan adayı olsalar da... Boylarının ölçülerini bir alsalar. Demokrasinin nasıl olduğunu bir anlasalar!

        Neyse... Ülke sporunda seçimleri bu kadar çarpıtan ve de yamultan kişiler olduğu sürece... Ahbap-çavuş ilişkileri devam ettiği müddetçe... Türk sporu yerinde saymaya ve hatta gerilemeye devam eder!

        Diğer Yazılar