Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yıl 2004... Atina Olimpiyatları öncesi... Çekiç atmada Eşref Apak’tan madalya bekliyoruz.

        Hazırlıklar tüm hızıyla devam ederken... Eşref’in antrenörü samimi bir yaklaşımda bulunur. Der ki:

        - Eşref’in kapasitesi artık beni aşıyor. Dünyada benden daha iyi antrenörler var. O antrenörlerden birini getirirseniz, Eşref de madalya getirir.

        Kimdir bunu söyleyen? Artun Talay... O güne kadar Eşref’i gece gündüz çalıştıran Artun Talay. Kendisini değil de... Ülkesini ve sporcusunu düşünen Artun Talay.

        Ne olur sonra? Beyaz Rus antrenör Konstantin Astapkovich ülkemize getirilir. Eşref de ülkemize madalya getirir.

        *

        Yıl 2016... Rio Olimpiyatları öncesi... Çekiç atmada Kıvılcım Kaya Salman’dan madalya bekliyoruz. Olimpiyatların başlamasına az bir süre kala... Kıvılcım sakatlanır. Çalışmaları aksar. Madalya ümidi kalmaz. Tecrübe kazanabilmesi ve ülkemizi temsil edebilmesi için Rio’ya yine de gidecektir elbet.

        İşte tam bu süreçte... Kıvılcım’ın antrenörü şunu söyler: “Ben gitmeyeyim. Devletin parasına yazık. Kıvılcım’ın bana ihtiyacı yok.” İzahını da yapar: “Kıvılcım sakatlanmasaydı Rio’da 75 metre atarak gümüş ya da bronz madalya kazanabilirdi. Fakat sakatlık sonrası derecesi 68 metreye kadar düştü. Bu derecesi ile ancak 15-20 sporcu arasına girebilir. Rio’ya gittiğim takdirde devletimin ve milletimin parasına yazık olur.”

        Kim mi bu antrenör? Artun Talay... Yine Artun Talay... O güne kadar karkış demeden Kıvılcım’ı çalıştıran Artun Talay. Ve gitmez Rio’ya... Kendisini değil de... Ülkesini düşündüğü için... Gitmez. Primi falan düşünmez.

        *

        Artun Talay’ı biraz tanıtmamı ister misiniz? Uzun yıllar çekiç attı. Halen Atletizm Federasyonu’nda görev yapıyor. Sporculuğu bıraktı, sporu bırakmadı. Binlerce sporcu, yüzlerce rekortmen yetiştirdi. 62 yıllık yaşamı- nın tamamı sporun içinde geçti.

        Bilenler bilir. Ankara’daki Naili Moran Atletizm Tesisleri, ülke atletizminin yüreğidir, beynidir, gözüdür, gönlüdür. İşte bu yüreğin tam göbeğindeki fedakar isimlerin başında Artun Talay gelir. Sürekli üretir. Çalışır. Çalıştırır. Şu gerçeği de ortaya koyar:

        - “Eşref’e zamanında çok daha iyi bir antrenör getirilmiş olsaydı eğer... Çekiç atmada tam 31 yıldır kırılamayan 86 metrelik rekor... Eşref tarafından paramparça edilirdi. Öyle ki... Eşref 90 metreyi geçerdi.”

        İzninizle güzel bir hatırlatma yapayım. Artun Talay... 2004 yılındaki davranışından dolayı... Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) tarafından... Fair-Play ödülüne layık görüldü. Ayrıca... Aynı yıl Varşova’da düzenlenen törenle... Dünya Fair-Play Ödülü Şeref Diploması’nı aldı.

        Ve yine ayrıca... Geçen yılki... Rio Olimpiyatları öncesi gösterdiği özveriden dolayı... TMOK tarafından... Bir kez daha... Büyük ödüle layık görüldü.

        Belirteyim. TMOK ödülü... Bu coğ- rafyadaki... En büyük ödüldür. Daha ötesi yoktur.

        Bu ödül sadece ve sadece dürüst sporculara ve gerçek spor adamları- na verilir. Hani, demem o ki... Artun Talay gibi gerçek spor adamları... Bataklıkta yetişen nilüfer gibidirler.

        Az bulunurlar. Gönlümüzü açarlar. Işık saçarlar. Ve... Yarınlara ümitli bakmamızı sağlarlar.

        Diğer Yazılar