Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        25 yıl önce yarışmacı olarak katıldığım Pınar Resim Yarışması’na jüri üyesi oldum. Her bölgeden gelen resimler şahaneydi ama Karadeniz muhteşemdi. Bugünden not düşelim, Karadeniz’den büyük ressamlar çıkabilir...

        Minik sanatçıların renklere bürünmüş düşleri, balo salonunun ortasına serilmiş... Rengârenk dünyalarını beyaz resim kâğıtlarına yansıtmayı başarmışlar. İzmir’in incisi Çeşme Altın Yunus Otel’in balo salonunu hiç bu kadar renkli ve enerji dolu görmemiştim. Hayalleriyle salonda koşuşturuyor sanki çocuklar... 33. Pınar Resim Yarışması’nın elemelerindeyim. Her resme uzun uzun bakıyorum. Neyi seçeceğimi şaşırdım. Haksızlık yapmak istemiyorum. Ne de olsa 25 yıl önce ben de katılmıştım bu yarışmaya...

        Öncelikle belirtmeliyim ki zamane çocuklarının hayal dünyası bizden çok daha geniş... Kalıplara bağlı değiller. Jüri başkanı, ressam Prof. Ergin İnan da benim gibi şaşırdı sonuçlara. İnan, “Seçtiklerimizin hepsi içgüdüsel olarak resim yapan çocukların eserleri. Neyi seçeceğimi de şaşırdım. Hepsi birbirinden güzel” diyor.

        RESİMLERDE TÜRKİYE’DEN İZLER

        Bölgelere göre farklılık gösteriyor resimlerin içeriği... Bu arada Pınar Resim Yarışması’nın bu yılki teması sütün sağlıklı büyüme için önemiydi. Büyükşehirde yaşayan çocuklar çizgi filmlerde gördükleri inekleri çizerken kırsaldan gelenlerde gerçek inekler vardı. Doğu Anadolu çocukları resimlerinde erkek figürüne ve koyu tonlara ağırlık verirken Marmara ve Ege Bölgesi çocuklarında kadın-erkek karışık figürler ve rengârenk tonlar kullanılmıştı. 7 bölgenin dışında Kuzey Kıbrıs ve Almanya da yarışmaya dahildi. Ancak Almanya’dan kurşunkalemle çizilmiş resimler gelmişti yalnızca.

        En canlı, dopdolu resimlerle tüm jüri üyelerinin hayranlığını kazanan Karadeniz Bölgesi’ydi. Hepsi, aynı öğretmenden ders almışçasına üzerine düşünülmüş, farklı teknikler kullanılmış resimlerdi. Ancak gelen iller de farklıydı okullar da... Yakında Karadeniz’den ünlü bir ressam çıkabilir.

        Prof. Ergin İnan, Karadeniz Bölgesi’nin başarısını, bu şahane resimlerin yapılmasına ortam hazırlayan resim öğretmenlerine bağlıyor: “Öğretmenlerin resmi sevdirmesi önemli. Çocuğun içinde varsa yapar ama etrafına bakmasını ve görmesini sağlayan öğretmenidir.” Prof. İnan, öğretmenlerin çocukları serbest bırakmasına ve formlara karışmamasına da dikkat çekiyor. Özgür düşüncenin önemini vurguluyor.

        ‘HEPSİ SERBEST ÇALIŞMAK İSTİYOR’

        Çeşme’de yaptığımız elemeden sonra dereceye giren 23 minik ressam, 24-28 Haziran arasında Büyükada’da 8. Pınar Sanat Haftası’nda bir araya geldi. Aralarında ilk kez İstanbul’a gelen çocukların da bulunduğu minik ressamlar, Prof. Ergin İnan’la bire bir çalışma ve eğitim alma fırsatı buldu. Hepsi de bu fırsatı çok iyi değerlendirdi.

        İnan çocuklarla çalışmaktan son derece memnun, onları yere göğe sığdıramıyor: “Çocuklar devamlı resim yaptı, bazıları çok ince, hassas çalıştı. Benim böcekleri yapan çocuklar da çıktı. Anadolu’dan, Gaziantep’ten, Kıbrıs’tan birbirinden değerli çocuklar vardı.”

        “Peki bizden bir gün Van Gogh çıkar mı hocam” diye soruyorum. “Hepsi serbest çalışmak istiyor. Hepsi ayrı bir kişilik, enteresan şeyler çıkabilir. Biri tamamen soyut çalışıyor. Figüratif çalışıyor resim dehası gibi” diyor.

        Doğru yönlendirilmiş, ufku açılmış çocukların resimlerine bakınca anlıyorum ki burada en önemli görev yine yetenekleri destekleyecek resim öğretmenlerine düşüyor. Yani geleceğin ressamları da öğretmenlerin eseri olacak.

        En çok resim Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden

        Pınar Resim Yarışması’na toplam 19.538 adet resim gönderildi. En çok katılım, 12.655 resimle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden... Sanat haftasına katılan tüm öğrencilere katılım sertifikasının yanı sıra iPad Mini hediye edildi. 23 öğrenci arasından ressam Prof. Ergin İnan’ın belirlediği 3 öğrenciye de 1 yıllık eğitim öğretim bursu verildi.

        Dereceye girip sanat haftasına katılan çocuklar ise şöyle:

        • Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden Aleyna Özdemir, Elif Bozbaş, Naz Apa.
        • Ege Bölgesi’nden Bilge Önel Gülseren Serenay Pekdoğan, Elif Durak.
        • Marmara Bölgesi’nden Metehan Özer, Güldestan Oral, Nazlı Çukurova.
        • İç Anadolu Bölgesi’nden Rüya Çelik, Elif Naz Yılmaz, Elif Arslan.
        • Akdeniz Bölgesi’nden Ahmet Can Gümüş, Kayra Güneş Altıntaş, Melek İpekçi.
        • Karadeniz Bölgesi’nden Büşra Karagöl, Serra Süzgüner, Sena Kemeröz.
        • Doğu Anadolu Bölgesi’nden Feyza Gökçay, Ece Yılmaz, Hacer Özcan.
        • KKTC’den Selen Özçelik. n Almanya’dan Elif Nur.

        Diğer Yazılar