Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Belirli günler ve haftaların arasına her hafta bir yenisi eklendiğine göre, konu hakkında bir yönetmelik yok.

        Her önüne gelen, aklına esen gün için; “bundan sonra bugün, her yıl kutlanacak, böyle biline” diyebiliyor. Hoş, bizim de ihtiyacımız var galiba. Son derece kaderci bir biçimde, ne yapalım birileri böyle uygun görmüş biz de kutlarız tavrı sergiliyoruz. Madem herhangi bir kurallar bütünü ya da yönetmelik yok, bu şartlar altında bazı günleri iki yılda bir, bazılarını da yılda bir kaç kere kutlama lüksüne sahip olmalıyız diye düşünüyorum.

        biraz daha uyumlu dursun

        Misal; Emekçi Kadınlar Günü...

        Hoş kısa bir süre öncesine kadar emekçi kadınlar günüydü. Artık sadece kadınlar günü. Kısalttık. Emekçi olmayanlar da kutlayabilsin, mağazalardaki anlamsız kadınlar günü indirimi ile biraz daha uyumlu dursun diye, biz emekçi kısmını çıkardık.

        Yeri gelmişken; bu seneki kutlamalara bayıldım. Gazete ilanlarından tutun, cep telefonuma ve mail kutuma düşen videolara kadar, herkes daha önce hiç olmadığı kadar bilinçliydi.

        Hatta videoların çoğu daha önce hissetmediğim şeyler hissettirdi. Hani bir kaç kadın biraraya gelsek, mutfak tezgahında atomu parçalarmışız gibi geldi.

        Ya da sokak ortasında hemcinsimize şiddet uygulayan bir erkek mi gördüm, tek başıma olmasa bile, yanımda bir tane daha benden olsa, buradan Ardahan’a kadar arkasından terlik ata ata koştururmuşum gibi hissettim.

        Öyle bir coşku, nerden çıktığı belli olmayan öyle bir kendine güven, kudret, gerisini siz düşünün artık.

        Türkiye’nin güçlü kadınlarının röportajları, billboard’lardaki kadınlara dair söylemler üst üste eklenince, ben gün sonunda önümüze gelene 1000 tekme kıvamına gelmiştim.

        YAŞASIN GÜCÜMÜZ!

        Düşünün ki, az buçuk okumuş, kenarından köşesinden eli kalem tutmuş, mürekkebe bulaşmış, büyük şehirde yaşayan bir kadın olarak ben bile, halihazırda bildiğim gerçeklerden, bir kaç video yardımı ile bu denli etkileniyorsam, kadınlığından utanan, sindirilen, kendini güçsüz sanan hemcinslerimde kim bilir nasıl bir etki yaptı.

        O yüzden bir teklifim var; bence kadınlar gününü yılda 4 kere kutlayalım. Her mevsim başlangıcı olur, her üç ayın ilk çarşambası olur, ne zaman olduğu çok da farketmez. Yeter ki, belirli periyotlarla kadınlara bu videolar izletilsin. Hatta muhtemelen yılda dört kere kutlanacağı için, videolar da geliştirilsin.

        Kadınlar kendi kendine bile, “ben neymişim yahu” desin. Bırakın biraz da erkekler sinsin. Karşısındakinin özgüveninden ürksün, erkinden çekinsin, eli kalkacak gibi olduğunda, saçını düzeltsin yerine geri koysun. Çalışan üreten kadınların sayısı artsın, yılda dört kere de taçlansın.

        Siz bir düşünün teklifimi...

        Diğer Yazılar