Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        "Tunus'ta, tıpkı Türkiye'deki gibi politika sadece üst kattakiler tarafından yüksek sesle konuşuluyor. Bu yüzden seçim sonuçları üst kat sakinleri için sürpriz olacak gibi görünüyor. Mesele ise seçilecek Kurucu Meclis'te yapılacak ittifaklarda kilitleniyor

        HAYATIMDA ilk kez oy kullanacağım. O yüzden bekleyebilirim.' İki aylık bebeğini bahçedeki ilkokul sırasında emziren Amira, dört yaşındaki oğlu Muhadimiin'i de idare etmeye çalışırken uzayıp giden oy verme kuyruğundan hiç de sıkıntılı değil. Tam iki saattir oy vermek için bekliyor. Tıpkı sırada bekleyen diğerleri gibi o da bayramlıklarını giyip gelmiş. Türkiye'deki gibi rahat pazar kıyafetleri görmek zor. Tunuslular bugün jilet gibi! İlkokulların önündeki sıralarda okulun ilk günü heyecanı var. 1956'da Fransız sömürgesinden kurtulduktan sonra bugüne kadar sadece iki lider (Burgiba - Bin Ali) görmüş olan ülke ilk kez gerçek bir seçim yaşıyor. Türkiye'dekiler gibi zorlama değil, hakiki bir demokrasi şöleni havası. Çünkü Tunus'ta birçok seçim yapılmış olmasına rağmen Amira ilk kez hakikaten bir seçim yapacak. Çünkü...

        KADINLAR KARAR VERECEK

        "Televizyonda neyi izleyecektik ki! Seçimin sonucu belliydi. Katılım oranı yüzde 90 ve yüzde yüz ile Bin Ali galip! Bunu duymak için televizyon izlemeye gerek yoktu!"

        Tunus'un büyük ailelerinden birinden gelen Elizabeth Bin Mahmud, "Akşamları televizyonda hep beraber seçim sonuçlarını izlemek gibi bir âdet var mıdır burada da?" sorusunu böyle cevaplıyor. "Seçimlere kimse gitmez ki burada" diyor Elizabeth, devam ediyor:

        "Herkes ilk kez oy kullanacak Tunus'ta. İlk kez açık sayım yapılacak. İlk kez bu ülkenin siyasi yapısını göreceğiz."

        Elizabeth'in en çok merak ettiği ise kadınların ne yapacağı. Tunus'ta üniversiteli kadınların sayısı erkeklerden fazla. Daha fazla kadın avukat, kadın akademisyen var. Elizabeth merak etmekte haklı, çünkü bir bakıma Tunus'un kaderine kadınlar karar verecek. Ilımlı siyasal İslam ile seküler partiler arasında bir denge mücadelesine dönüşen seçimlerde kadınların medeni hukuk haklarına sahip çıkıp çıkmaması sonuç üzerinde çok etkili olacak. Elizabeth, tıpkı Türkiye'deki "beyaz Türkler" gibi kadınların "türbanlı" olsa bile ılımlı İslam'ı temsil eden En-Nahda'ya oy vermeyeceğini düşünüyor. Fransa'dan önce kürtaj hakkına kavuşan, sadece orta ve üst-orta sınıfa hitap etse de kadın-erkek eşitliğini sağlamış ülkede En-Nahda hareketinin "Tunuslu" olmadığını düşünüyor, "Tunus'a yabancı" bir unsur olarak görüyor siyasal İslam'ı. Özgürlükçü solu temsil eden El-Kutub'u beğeniyor. Eşi Vassim Bin Mahmud varlıklı bir mimar olmasına rağmen o da üst-orta sınıfın temsilcisi olan seküler partiye değil El-Kutub'a verecek oyunu. "Çünkü gerçek Tunuslular onlar!" diyor. Atatürk'e çok benzeyen bir lider olarak Burgiba'nın kurduğu Tunus'un eğitimli, ilerici ve Batılılaşmış orta sınıf idealine ek olarak 14 Ocak Devrimi'nin özgürlükçü değerlerine sahip çıkan parti tabanını gerçek Tunus olarak görüyor Bin Mahmud.

        ***

        Yukarıdakiler-Aşağıdakiler

        Evet sınıfsal bir mesele!"

        Devrimden sonraki geçici hükümetin Kadından ve Aileden Sorumlu Bakanı Lilia Labidi, sonuca büyük oranda kadınların karar vereceğini düşünmekle birlikte son cümlesi bu oluyor bakanlık makamında. Bana kadınlara hukuki haklarını anlatmak için yaptıkları kampanyanın afişlerini gösterip bir yandan da seçim sonuçları tahminini anlatırken şöyle diyor Bakan Labidi: "Biz burada kendi aramızda hani sol partinin hangi yüzdeyle seçimden çıkacağını konuşurken bakanlıkta çalışanlar bile En-Nahda'ya verecek. Bu sınıfsal bir mesele." Bakan Labidi, tüm Bin Ali yılları boyunca ülkede 22 sivil toplum örgütü bulunduğunu, son sekiz ayda bunun tam iki katına çıktığını söyleyip bu yeni dalgadan yine de iyi bir sonuç çıkacağını düşünüyor.

        Diğer Yazılar