Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        YAZDIM, çizdim, söyledim. Bana mısın demediniz. Ama bakın bugün ne oldu? Dediğim çıktı! Tam bir yıl önce yine bugünlerde bütün bunların olacağını öngörmüştüm, kendi imkânlarım dahilinde uyarmaya çalışmış, benim gördüğümü siz de görün istemiştim. Hiç tınmadınız ve bugün tablo ortada: Öküzler direniyor! Geçen yıl Latin Amerikalı devrimci angustan feyiz alan Türkiyeli öküzler, bu yıl E-5 karayolunu kapattı. Nitekim sokak öğretiyor! Öküze bile!

        İLERİYİ GÖREN ESERİM

        Meraklısı arşive girip geçen yılın 13 Kasım tarihli gazetesine bakabilir. Latin Amerika ellerinden gelen bir angusun, Türkiye tarihinin en uzun kaçak kurban eylemini gerçekleştirmesinin ardından aynen şöyle yazmışım: “Geçtiğimiz günlerde yaşanan şanlı direniş, bence bütün Latin Amerika anguslarının yerli öküzler nezdinde bütün ülkeye verdiği bir mesaj gibiydi. Devrimci direnişin bayrağını tek başına yükselten angus, ‘Bugüne vuralım’ dedi bizim öküzlere, ‘Yarını kuralım!’ Hatta, ‘Haydi barikata öküzler!’ ifadesini bile yakaladım yüzünde: Durup beklemeyin öyle! Bir şeyler yapın! Nereden baksanız siz de bir öküzsünüz ve öküz gibi güçlüsünüz! Pinekleyip durmayın öyle. Vurun cüssenizle parmaklıklara. Devrimciler ölmez!”

        GÖRÜYOR VE ARTIRIYORLAR

        Devrim tarihinde -hayvanların ve insanlarınki benzeşir bu konudahiçbir söz, hiçbir eylem boşa gitmiyor nitekim. Geçen yıl gerçekleşen angus hareketinin engellenemeyeceği, devamının geleceği bugün has Türkiye öküzlerinin kendilerini E-5 karayoluna atıp “Yeter ulan bu çektiğimiz çile!” demesiyle gün ışığına çıktı. Sahiplerini de peşlerine takan öküzler, hayvan ithalatının kendi hayatları üzerinde yarattığı teessür dolu etkiyi fiilen gösterdiler. Polis ekipleri geldi, öküzler direndi. Arabalar korna çaldı, öküzler direndi. Nihayet öküzler, sahipleri aracılığıyla ilkin şu açıklamayı yaptı: “Eğer bu ithalat meselesi sürerse kurbanlık çadırlarını yakarak direneceğiz!” Öküzler böylece başlattıkları sivil itaatsizlik eylemini şiddet yoluyla sürdüreceklerini, oyunu yükselteceklerini açıkladılar.

        ÖRGÜTLÜ ÖKÜZLER

        Öküzlerden de görüyoruz ki örgütlülük gibisi yok. Aralarındaki ayrıntılı fikir ayrılıklarını, kişisel husumetleri ve konjonktürel gerilimleri bir kenara bırakan öküzler, ortak talepleriyle yek vücut olarak kendilerini ortaya koydular. Niye? Bunu eyleme katılan bir öküzden dinleyelim: “Memleketin durumu ortada. Gerçekten de şizofrenik bir yuvarlanış içerisinde debelenip duruyoruz. Bu noktada mühim olan temel insan pardon hayvanhaklarının müdafaasıdır. Kendi içimizde yaşadığımız konjonktürel siyasi ayrılıklar, etnik ve dini farklılıklar bir kenara, eğer bir araya gelip temel haklarımız konusunda etkili bir eyleme girişmezsek hepimizin sonunun acıklı olacağını anladık. Bunu -çok affedersinizbir öküzün bile anlayabileceğini göstermek istedik. Bilmiyorum mesaj yerine gitti mi!”

        LAFIN TAMAMI...

        Eylemci öküz, açıklamaları sırasında geçen yıl adını devrim tarihine altın harflerle yazdıran Latin Amerikalı yoldaşına selam göndermeyi de unutmadı. Arap Baharı’ndan etkilendiklerini ama esas itibarıyla bu topraklardaki direniş geleneğinin devamı olduklarını kaydeden eylemci öküz, adını açıklamak istemediğini, anonim kalmanın en iyisi olduğunu, bugünlerde nereden ne geleceğinin belli olmadığını da belirtti. Çadır dinlemelerine dikkat çeken öküz, “Yuh artık!” diyerek tepkisini dile getirdi. Eylemci öküz, eğer gerekirse ve davet edilirlerse memleketteki diğer meselelerle ilgili olarak, kendilerinden beter durumda olduğunu gördükleri insan kardeşleriyle de ortak eylemler yapabileceklerini kaydetti. Sözlerine “Devrimci öküzler ölmez!” sloganıyla son veren eylemci öküz, hayvan sahiplerine eylemlerine verdikleri destek için teşekkür etmeyi de ihmal etmedi. Bilmiyorum bir yazı daha açık nasıl yazılır. “Lafın tamamı öküze söylenir” diye bitirmek isterim bu yazıyı. Hayırlı işler, bol güneşler!

        Diğer Yazılar