Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Büyük maçlardan önce yapılan yorumlara hiç itibar etmem. Sebebi de bunların hep klasik ve iki tarafı da üzmemek adına yapılan yorumlar olmasıdır. “Dün geceki oyunun maç öncesi yorumunu hangi babayiğit yapmıştır?” diyelim ve oyunun ilk yarısına dönelim...

        Fenerbahçe sanki Arena’da değil, Kadıköy’de oynar gibiydi. Baskıyı Galatasaray değil, Fenerbahçe kurdu. Sarı-Kırmızılılar ilk 45 dakika içinde tek gol pozisyonunu devre biterken bulurken; Sarı-Lacivertliler’in çok daha net pozisyonlar ürettiğini gördük.

        Bekir’in cezası nedeniyle İsmail Kartal, defansın göbeğine Alves ve Kadlec’i monte etmiş; uzun bir aradan sonra Meireles’i sahaya sürmüştü. Diego Ribas ise kulübedeydi. Fenerbahçe’nin 11’i süpriz değildi. Prandelli’nin Galatasaray’ı sahaya sürüşünde de önemli değişiklikler yoktu. Defansın iki kanadı Veysel ve Tarık’a teslim edilmişti. Galatasaray ilk yarı boyunca 3. bölgede kendisini pozisyona sokacak geniş alanlar bulamadı. Burak topla buluşturulamadı, adam eksiltecek hünerli ayaklar da olmayınca Galatasaray gol pozisyonuna giremedi. Chedjou ve Melo’nun istekli ve hırslı oyunu, ilk yarıda Galatasaray’ın daha çok sıkıntı yaşamasını engelledi.

        Meireles ile Mehmet Topal’ın çok top kazanması ve bunları iyi kullanması, Alper’in dikine oynayıp adam eksiltmesi, Emenike’nin rakip defansı tedirgin edişi, Kuyt’ın hırsı, ilk bölümde Fenerbahçe’yi üstün kıldı. Devre golsüz ama futbol olarak Fenerbahçe’nin üstünlüğüyle bitti.

        Oyunun ikinci bölümünde Prandelli’nin maça ve takımına nasıl müdahale edeceğini düşündük. Biz bunları düşünürken, Bruno Alves elini rakipten daha çabuk tuttu! Takımının çok iyi oynadığı dakikalarda gereksiz yere gördüğü kırmızı kart, maçın gidişatını değiştiriverdi. Böyle maçlarda eksik oynamak kolay değildir. 10 kişi kalan Fenerbahçe bu defa savunmaya, Galatasaray da hücuma geçti.

        Maçın son bölümünde Galatasaray yüklendi, Fenerbahçe direndi. “Maç golsüz mü bitecek” derken sahneye bir usta çıktı: Wesley Sneijder... Müthiş vuruşlar, 90’a takılan toplar Galatasaray’a hayat verirken; Fenerbahçe’ye de teslim bayrağı çekmek düştü. Yıldız aldın mı böyle alacaksın. Sana en çok lazım olduğunda seni kurtaran, sırtlayan isimler yıldızdır... Sneijder gibi..

        Alves’e de bir paragraf açalım. Süper Kupa’da gereksiz tekme, kırmızı ve kupa G.Saray’a gidiyor... Ligde zirve oyunu. Yine gereksiz yere oyun dışı kalıyor, 3 puan G.Saray’ın oluyor. F.Bahçeliler hayrını görsün...

        SON KALABALIK

        “Galatasaray-Fenerbahçe gazozuna maç yapsa seyirci rekoru kırılır” derler. Dün gece Arena’nın yarısı boş olduğuna göre, bu sezon tribünleri doldurmak artık çok zor.

        AYSAL UTANIR MI?

        Maçtan önce Cüneyt Çakır’a “Şaibeli” diyen Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, mücadeleden sonra acaba FIFA kokartlı hakemimize bir özrü çok görür mü?

        Diğer Yazılar