Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “KADIN ile erkek aynı asansöre binmemeli” diyen kafayı eleştirdim.

        Yanıtı yan odamdan geldi.

        Dostum Murat Bardakçı’dan.

        “Bilmiyorsan sus” dedi.

        Birileri fetva istemiş, bu lafların sahibi beyefendi de fetva vermiş.

        “Fetva İslam’a uygundur. Uyarsın, uymazsın, senin bileceğin iş” demiş Murat.

        Aynı “fetva makamı”ndan başka fetvalar da var.

        Mesela diyor ki fetvacıbaşı: “İyice yorgun düşüp yatağa yatar yatmaz uyuyacak hale gelmeden sakın ha yatağa girmeyin. Yattığınızda hemen uyumazsanız yatak, yorgan, battaniye sizde şehvet uyandırabilir.”

        Bu da mı İslami yorum Murat’cığım.

        Ne yapacak Müslümanlar? Koltukta mı uyuyacak?

        Ya koltuğun kolçağı şehvet uyandırıyorsa tavsiye ne olacak o halde?

        Sevgili Murat, eğer dediğin gibi bu fetvacılar çok önemli bir hizmet yapıyorlarsa ve Müslümanlar da bunu dinleyip yaşamlarını ona göre organize ediyorlarsa bu beyefendilere ben sorayım o zaman.

        Belki yanıt verirler de ülkedeki rezaletler azalır.

        1. Sayın fetvacıbaşı, çocuk yaştaki kızları taciz etmek caiz midir?

        2. Değerli âlim, ana babasının eğitim alırken kalsın diye yurda emanet ettiği çocuklara taciz ve tecavüz günah mıdır?

        3. Ailesinin gözbebeği bir evladın eğitim alması için emanet edildiği hocası tarafından cinsel istismara uğraması, istimarcıyı cehenneme mi götürür, cennete mi?

        4. İnandığı için hocaefendi diye bildiği birine giden bir kadını “badelemek” dine imana sığar mı?

        5. Fiziken daha güçsüz diye bir kadına şiddet uygulamak, erkek kulun hakkı mıdır?

        Toplumu bitap düşüren, toplumun tamamına zararlar veren daha bunca sorun varken ve bunlar birer insanlık suçuyken bu konularda fetva vermeyip, buralarda sessiz kalıp “Yorgandan, battaniyeden tahrik olursunuz” demek mi âlimlik oluyor Murat’cığım.

        Diyeceksin ki: “Sorsalardı ona da yanıt verirdi.”

        Doğruyu söylemek için, doğru yolu göstermek için ille sorulması mı gerekir!

        Biliyorum her şeyin “en”ini sen bilirsin Murat’cığım.

        Ama biz de “izan” biliriz!

        Biri bu fetvacıbaşına, “Nefes alırken tahrik oluyorum, ne yapmalıyım?” dese ne olacak Murat’cığım.

        “Nefes alma” mı diyecek!

        Ve sen de “Adam haklı” mı diyeceksin...

        ***********

        EĞİTİM ZORSA NÜFUS ARTMAZ

        TÜRKİYE’nin nüfus projeksiyonları yayınlandı.

        Bilgiler ilginç.

        En önemli veri, Türk toplumunun ortalamada “giderek yaşlandığını ve daha da yaşlanacağını” gösteriyor.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 4’e çıkardığı “Çocuk yapın” tavsiyesi pek hedefe ulaşmıyor anlaşılan.

        Türkiye’nin nüfusu 2069’da 107 milyon 664 bine ulaşıp en tepeyi görecek ve sonrasında ağır ağır düşüşe geçecek.

        Nüfusun yaş yapısının önemli göstergesi olan ortanca yaş, 2018 yılında 32, 2023’te 33.5, 2040’ta 38.5, 2060’ta 42.3, 2080’de ise 45 olacak.

        Yaşlı nüfus olarak tanımlanan 65 yaş ve üzerindeki nüfusun oranı 2018 yılında yüzde 8.7’ye, 2023’te yüzde 10.2’ye, 2040’ta yüzde 16.3’e, 2060’ta yüzde 22.6’ya ve 2080’de yüzde 25.6’ya çıkacak.

        Projeksiyona göre, çalışma çağında yer alan 15-64 yaş grubundaki nüfus oranı 2018 yılında yüzde 67.8 olacak. Bu oran 2023’te yüzde 67.2, 2040’ta yüzde 64.4, 2060’ta yüzde 60.4 ve 2080’de yüzde 58.7 düzeyine düşecek. Çocuk nüfus olarak tanımlanan 0-14 yaş grubundaki nüfusun oranı ise 2018 yılında yüzde 23.5’i bulacak. Söz konusu oran 2023’te yüzde 22.6, 2040’ta yüzde 19.3, 2060’ta yüzde 16.9 ve 2080’de yüzde 15.7’ye gerileyecek.

        Bu veriler Erdoğan’ın “Çocuk yapın” demekte haklı olduğunu ortaya koyuyor ama kendisinin bu konuda çok da dinlenmediği açık.

        Bunun nedeni, çok açık biçimde “ekonomik kaygı”.

        Toplumun ekonomik faaliyetlerin içinde reel olarak yer alan kesiminin oranı arttıkça, çocuk yapma oranı düşüyor.

        Buradaki en önemli etken eğitim.

        İstanbul’da bir çocuğun yıllık eğitim ve yetiştirme masrafı 20 bin TL civarında.

        “Saldım çayıra Mevlam kayıra” demeyenlerin oranı arttıkça çocuk yapma oranı düşüyor açık biçimde.

        Doğurganlığın gerilemesindeki en önemli etken “eğitim”.

        Ortalama eğitimin kalitesi artmadıkça, paralı eğitime yönelim arttıkça, Türkiye’nin ortalama yaşının artmayacağı aşikâr.

        Bu da uzun dönemde sosyal devletin sürdürülebilirliğini ortadan kaldıracak.

        ***********

        HAYDİ TCDD YAP BUNU

        TRENLE ilk yolculuğumu hatırlıyorum.

        İlkokula bile gitmiyordum henüz.

        Rahmetli anneannem beni İzmir’e götürecekti.

        Değişiklik olsun, ben de göreyim diye trenle götürdü beni.

        Karaköy’den feribotla Bandırma’ya gittik.

        Oradan trene.

        Hayatımın en keyifli yolculuğu olmuş olmalı ki üzerinden neredeyse 50 yıl geçtiği halde dün gibi hatırlarım.

        Durduğumuz istasyonlarda trene binip yöresel ürünleri satanları, bir istasyonda aldığımız yoğurdun lezzetini, yol boyunca “Gazete, gazete” diye bağıran çocukları, vagon restorandaki yemeklerin lezzetini.

        Şimdi tren yine moda olmuş. Özellikle de Doğu Anadolu’ya giden uzun hatlarda yolculuk.

        Kuzeye giden Doğu Ekspresi ve daha güneye giden Kurtalan Ekspresi.

        Çevremdeki herkes bu yolculuğa çıkmak istiyor.

        O kadar ki trenlerde yer bulunmuyor.

        Bu durum TCDD için güzel bir fırsat.

        Şimdilerde bildiğim kadarıyla Accor Grubu’na ait bir zamanların efsanevi Wagons-Lits Şirketi’nden kiralanacak ultra lüks vagonlarla, Türkiye’nin en iyi şeflerine veya restoranlarına kiralanacak vagon restoranlarla şahane bir yolculuk sunulabilir.

        Bu sadece Türk müşteriler için değil, yabancılar için de Türkiye’nin en güzel yönlerini gösterme açısından çok iyi fırsat olacaktır.

        ***********

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

        Farklı her sesi çatlak ses zannetmediğimiz zaman.

        Diğer Yazılar