Derin bir siyasi analiz
BİR dostum, Tayyip Erdoğan’ın nasıl üst üste 7 seçimden galip çıktığını önceki gece anlamış.
Derin bir siyasi analiz sonucu değil, TRT 6’yı izlerken anlamış.
TRT Şeş’te bir program var. Gezi programı.
Bir sunucu Türkiye’yi geziyor, gittiği yerlerde yaşayan Kürt vatandaşlarla Kürtçe sohbetler yapıyor.
Programın yolu Bingöl’ün bir dağ köyüne düşüyor.
Sunucu, köydeki yaşlı bir amcayla sohbet ediyor.
Sunucu soruyor: “Amca kaç yaşındasın?” Kürt vatandaş yanıtlıyor: “74.”
Sunucu soruyor: “Yengeyi göremiyorum. Hanım nerede?” Kürt vatandaş yanıtlıyor: “Öldü.”
Sunucu soruyor: “Yeniden evlenmemişsin.” Kürt vatandaş yanıtlıyor: “Evlenecek karı bulamadım.”
Sunucu soruyor: “Niye seni beğenmiyorlar mı, yaşlı mı buluyorlar?”
Kürt vatandaş yanıtlıyor: “Yok. Ne yaşlısı. Ankara’da bir adam vardı, neydi adı, hani uzun boylu. Bıyıklı...”
Sunucu anlamıyor.
Kürt vatandaş biraz düşünüp buluyor: “He Erdogan Erdogan. Onun yüzünden evlenemedim. Buradaki bütün karılara maaş bağlamış. Ayda yüz lira veriyor. Bir kart dağıtmış. Hepsi bedavadan doktora gidiyor. O yüzden de evlenmiyorlar benimle. İhtiyaçları yok ki bana. Hepsi rahat.”
Dostuma göre Anadolu’da kadınlar AKP’ye gönülden bağlanmışlar. “Başarının ardında bu kadınlar var. Belki 74 yaşındaki amcayı kızdırıyor ama onunla evlenmek zorunda kalmayan onlarca kadını kazanıyor” diyor.
Teröriste sıfır tolerans
İŞTE Türkiye.
9 ayda 39 kez trafik cezası yemiş.
Kırkıncıda 13 kişinin ölümüne yol açtı. Kaza sonucu değil, bile bile. Kırmızıda geçip kamyonun altına girerek.
Bunu yapan birminibüs şoförü. İstanbul’da semt semt bir tür mafya haline gelen minibüsçülerden biri.
Limitin 1 promil üzerinde alkollü çıkınca ehliyete 6 ay el koyuluyor.
9 ayda 39 ceza yiyorsun hiçbir şey olmuyor.
Sonunda 13 kişinin ölümü hiçbir şey haline geliyor.
Bu nasıl bir ceza sistemidir, bu nasıl trafik güvenliği uygulamasıdır, anlamak mümkün değil.
Sakın yanlış anlamayın,millet içip içip direksiyona geçsin demiyorum.
Ama alkollü araç kullanmaya sıfır tolerans gösterildiği gibi, trafik teröristi olmaya da sıfır tolerans gösterilsin.
PKK’lı terörist bile şehrin göbeğinde 13 kişiyi öldürmüyor.
Sizce hangisi daha tehlikeli.
Tövbe estağfurullah
BAŞBAKAN Erdoğan referandum sonrası son derece doğru bir açıklama ile “Evet diyen de hayır diyen de kazandı” dedi ama “Evet”çi kitle ne yazık ki konuya aynı soğukkanlılıkla yaklaşmıyor.
En azından bir bölümü.
“Evet”i hararetle savunan yazar ve entellerin marifet kendilerindeymiş gibi horozlanmalarından söz edecek değilim.
Erdoğan “Evet” istemeseydi bu ekip bir tarafını yırtsa “Evet” çıkmazdı.
Ama zaten Erdoğan “Evet” istemeseydi bunlar da “Evet”çi olmazdı, o ayrı.
Benim sözünü ettiğim kitle “Evetçi” vatandaşlar.
İki gündür mesaj üzerine mesaj atıyorlar.
Büyük bölümü hakaret dolu mesajlar. Burada yazmaya utanacağım türden “Evet”i benim bazı bölgelerimle bağdaştıran mesajlar.
Beyler rica ediyorum, biraz hazımlı olun.
Bu bir iç savaş değildi.
Bu demokrasinin metotlarından biriydi.
Kimi evet dedi, kimi hayır.
Ama sonuçta değişen Anayasa yine hepimizin Anayasası.
Beğensek de, beğenmesek de!
12 Eylül Anayasası dediğiniz Anayasa’yı da beğenmemiştik, ama 30 yıla yakın bir süre onunla idare edildik, idare ettik.
Eğer değişiklikler iyi gelirse bunu uygulamaya devam ederiz.
Yok toplumsal bir soruna neden olursa, gün gelir bu da değişir.
Ama bu bir kavga, bir sidik yarışı değil.
Oy verenlerin yüzde 58’inin, toplam seçmenin yüzde 42’sinin “Evet” dediği bir Anayasa bu.
Ben tamamını okudum, birkaç yerini beğenmediğimi, eksik bulduğumu yazdım.
Siz, bana sövenler.
Siz acaba okudunuz mu?
Anladınız mı?
Canınız çekiyorsa, bundan sonra da sövün.
Ama en azından söverken benim beğenmediğim noktaları neden beğendiğinizi de yazın ki, ben de sizin neden evet dediğinizi anlayayım.
Kim bilir belki de siz haklısınızdır.
Beni beğenmediğim yönleri beğenmeye ikna edersiniz.
Anlaştık mı!
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
"Dinime küfredenin dini olduğu zaman."
