Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ÖSYM Başkanı’na zerre güvenmiyorum.

        Zerre bile çok, katre güvenmiyorum.

        Çünkü “doğrucu” değil.

        Şifre skandalından çok önce bir skandal patladı aynı sınavda.

        6 okulda sınava sadece kız öğrenciler alınmıştı. Yani açıkça “harem” usulü sınav yapılmıştı.

        ÖSYM Başkanı’na sordular. “Şansa olmuş” dedi.

        Matematikçilere sorduk, “Şansa böyle bir şey olur mu?” diye.

        “Olur” dediler.

        Sonra da olasılık hesabını yaptılar.

        Buraya yazamıyorum. Çünkü sıfırları yan yana dizersem değil köşeye, sayfaya sığmıyor.

        Katrilyon kere katrilyonda bir ihtimal gibi bir şey.

        Şimdi ortaya çıktı ki, 6 değil 17 okulda benzer durum söz konusu. 17 okulda sadece kız öğrenciler sınava alınmış. Olasılık durumu daha da beter bir hale geliyor anlayacağınız.

        Ama ÖSYM Başkanı diyor ki, “Şansa olmuş”.

        Salağız ya!

        Bizi bu kadar salak yerine koyan bir adama niye güvenelim?

        Belli ki, şansa olmamış.

        Şansa olmadığına göre nasıl olmuş?

        Bakın orası iyice karanlık.

        Çünkü sınav başvuru formlarında böyle bir yerleştirmeyi mümkün kılacak soru yok. Hani sorsalar, “Sadece kızlarla mı sınava girmek istiyorsunuz?” diye ve “Evet” diyenlere böyle bir uygulama yapsalar, olabilir diyeceğiz.

        Kızlara özel uygulama yapılmış olmasına da ses çıkarmayacağız. “Tercihtir, inanca saygıdır” diyeceğiz, üzerinde durmayacağız.

        Böyle bir soru olmadığına göre, “Biz erkeklerle sınava girmeyiz” diyen kızlar nasıl tespit edilmiş?

        Hadi ÖSYM Başkanı bu soruya bir yanıt versin. Daha doğrusu uydursun.

        Uyduramaz. Uymaz. Yan gelir.

        Belli ki, sınav hazırlığı yapılırken bir şeyler dönmüş.

        Birileri, tarikat mı, cemaat mi, eş dost mu birileri devreye girmiş ve böyle bir “özel organizasyon” yaptırmış.

        “Gizlice” böyle bir organizasyon için birileriyle işbirliği yapan ÖSYM’nin, aynı veya farklı birileriyle başka bir işbirliği yapmayacağının garantisi var mı?

        Bence yok.

        Onu yapan ve ardından “yalan” söyleyen biri, diğerini de haydi haydi yapar, yapabilir.

        O nedenle benim ne bu ÖSYM’ye ne de onun “doğrucu” olmayan başkanına güvenim var.

        Hiçbirinizin de olmasın!

        Biz sizin tanıdıklarınızdan değiliz

        MİLLİ Eğitim Bakanı çıktı konuştu.

        "Bu başkan daha yeni geldi. Birkaç aylık" dedi

        Sanırsın ki, bebek. Başkanın milyonlarca gencin geleceğiyle oynayarak tecrübe kazanmasına yardım etmek zorundayız sanki.

        Tekstilci getireceğinize matematikçi getirseydiniz o zaman.

        Bir de şöyle dedi Bakan Hanım: "Eski ÖSYM'ye hiçbir şey demediniz."

        Bak işte orada çuvalladı . Arşiv orada.

        Siz o zaman da "KPSS'de hile

        yok" diye bağırırken, ben, bu köşenin yazarı, Fatih Altaylı, ÖSYM Başkanı Prof. Ünal Yarımağan'ı istifaya davet eden yazılar yazıyordum.

        O Ünal Yarımağan ki, tam da benim kafama göre bir adam olduğu halde.

        Mektebi Sultani'den ağabeyim, müthiş bir bilim adamı olduğu halde. Çünkü biz, sizin gibi değiliz.

        "Yanımdakiyse ayıbını sakla, suçunu örtbas et"çi değiliz.

        Fena halde karıştırdınız Nimet Hanım.

        Fena halde.

        Seçime doğru Galatasaray

        NE demiştim.

        "Adnan Polat mahkemeye gitmeyecek ama yandaşlarından biri dava açacak" dememiş miydim!

        Öyle oldu.

        Birisi dava açtı, mahkeme de Adnan Polat'ın devrilmesiyle sonuçlanan genel kurulla ilgili tedbir kararı aldı.

        Bundan sonra ne olur?

        Basit... Mahkeme ya videoları izler ve bir karara varır ya da genel kurulun aynı hâzırûnla toplanmasını ve oylamanın yeniden yapılmasını ister.

        Sonuç değişir mi?

        Değişir. Adnan Polat yönetimi bu kez "mali açıdan da" ibra edilmez, tam rezil olurlar.

        Benden söylemesi.

        Bu arada Adnan Polat çıkıp seçim tarihi açıkladı.

        7 Mayıs. Gerekli çoğunluk sağlanamazsa 14 Mayıs'ta tekrar.

        14 Mayıs'ta Galatasaray'ı ne bekliyor onu da yazalım.

        Ünal Aysal kesin aday olacak.

        Yanında Ali Dürüst'le.

        Listeleri de yavaş yavaş oluşuyor.

        Dürüst'ün yakın arkadaşı, eski yönetimlerde de bulunmuş Celal Gürcan, Adnan Öztürk, Özcan Çetinsoy, Özer Saraçoğlu kafalardaki isimler.

        Abdurrahim Albayrak

        konusunda kafalar henüz net değil. Eğer kongrenin iptali kesinleşirse eski yönetimden Hakan Üstünberk de listeye girecek.

        Aynı durumda Cemal Özgörkey de başkanlığa aday olacak. Onun listesiyle ilgili ise henüz netleşmiş bir şey yok.

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

        Ergenekoncuların önde gidenleri biat edince ailece baştacı yapılmadığı zaman.

        Diğer Yazılar