Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dün akşam saatlerinde de benim de dahil olduğum bir konuşmayla ilgili olarak önü-ortası-sonu değiştirilmiş bir bant yayınlandı.

        Herhangi bir partinin oyları ile oynamamızın mümkün olmadığını lisanı münasiple ifade ettim.

        Daha sonra Konsensus yöneticisi Murat Sarı ile yaptığımız görüşme neticesinde Sarı, sonuçlarına güvendiğini belirtti ve biz de sonuçları aynen yayınladık.

        Zaten söz konusu ankete ve öncesinde ve sorasındaki anketlere bakan okurlarımız bu anketler arasında bir tutarsızlık olmadığını açıkça göreceklerdir.

        Montaj ürünü konuşmalar ve bağlamından koparılmış konuşmalarla hiç içinde olmadığımız bir savaşın parçası ve hatta tarafı haline getirilme çabalarını boşa çıkarma ve tarafsızlığımızı koruma kararlılığımız sürecektir.

        Anketlerimizde manipülasyon yaptığımız iddiaları her seferinde seçim sonuçları ile yalanlanmıştır.

        Tam aksine yıllardır anketlerimizi yapan Konsensus yönetimi, şimdiye kadar defalarca ''Bunca anket yaptık. Sonuçları bir kere bile sorgulamadınız'' diyerek teşekkürlerini iletmiştir.

        Burada asıl sorun Türk medyasının bir bütün olarak içine düşürüldüğü durumdur.

        Düşünüyor musunuz?

        İNTERNET'e "kolay sansür" yolunu açan yasa, TBMM'den hızla geçti.

        İlgili Bakan çok güzel bir laf etmiş:

        "Evinizdeki halinizi gizlice çekseler ve bunu internette görseniz hoşunuza gider mi?"

        Ne güzel cümle değil mi!

        Hakkaniyetli bir laf.

        Tabii beni güldüren bir cümle.

        Hem sadece ağzımla değil, ağzımla ayaklarımın hemen hemen ortasında kalan bölgemle de güldüm. Kahkaha attım hatta.

        "Good morning after supper" derler değil mi, "Öğleden sonra günaydın" yani.

        Bunca yıldır aklınız neredeydi o halde?

        Onlarca siyasetçinin ev değil yatak halleri internette vızır vızır yayınlanırken...

        CHP'nin eski genel başkanını paçalı donuyla, MHP'nin milletvekillerini donu bile olmadan halka izletirlerken neredeydiniz?

        Cübbeli Ahmet'i cübbesiz olarak yayınlarlarken ne yaptınız?

        Paralelistan'da mı oturuyordunuz o günlerde!

        Bu görüntüleri dilinize dolayarak siyaset yaparken neredeydiniz?

        Yasakları savunurken çok güzel bir şekilde "özel hayat" diye anlatıyorsunuz konuları.

        Ticari hayat da "özele" girecek mi mesela?

        Bazılarının hırsızlıkları, yolsuzlukları, millete küfürleri de "özel hayat" mı olacak?

        Bütün "medeni ve demokratik" dünya interneti "çocuk pornosu ve terör" dışında nasıl daha da özgürleştiririz diye düşünürken, artık para eden tek şey olan fikri üretimin ancak "özgürlükleri genişleterek" artırılabileceğini bilirken, siz bu özgürlükleri "iki dudak" arasına hapsederek nereye varacağınızı düşünüyorsunuz?

        Gerçekten merak ettim.

        Siz düşünüyor musunuz?

        İstatistikler ve Cumhurbaşkanı'nın ne yapacağı

        GEÇENLERDE Cüneyt Özdemir, o sırada TBMM'den henüz geçmemiş olan "İnternet sansür yasası" ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı Gül'e bir yazı yazdı "Bu yasayı veto edin" diye özetlenebilecek bir yazı.

        Dün yasa geçtikten sonra da Twitter'da Cumhurbaşkanı'nın geçmişte internetle ilgili yazdığı cümleler hatırlatılıyordu.

        Şimdi herkes merak ediyor "Sayın Cumhurbaşkanımız bu yasa önüne geldiğinde ne yapacak" diye.

        Doğrusunu isterseniz bu konuda bir tahmin yapmanın imkânı yok.

        Sevgili Cumhurbaşkanımızın ne yapacağını bilemeyiz.

        Ancak biliyorsunuz, istatistik bilimi önemli bir bilimdir ve mesela bir basketbolcunun gelecek performansını geçmiş istatistiklerine bakarak öngörebilirsiniz.

        Ben de Abdullah Gül'ün geçmiş performansına bakarak internet sansür yasasıyla ilgili ne yapacağını tahmin edebilirim.

        Yasa önüne geldikten sonra epeyce bir bekletir.

        Yasal olarak 15 gün süresi var biliyorsunuz.

        En az 13 gün bekletir.

        Bu 13 gün içinde gündemi sarsacak çok önemli bir gelişme olur ve gazeteler manşetlerine bunu taşımak zorunda kalırlarsa, o gün sessiz sedasız yasayı onaylar.

        Bu 13 gün içinde böyle bir şey olmazsa ve gündem sarsılmazsa, o zaman Sayın Gül 2 gün daha bekler.

        Ve 15. gün yasayı onaylayıp yollar.

        İstatistik bunu söylüyor, "past performance" bunu gösteriyor.

        Ama tabii yine de bazen oyuncular şu veya bu nedenle farklı performans gösterebiliyorlar.

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

        Sorunların, devleti kilitleyerek değil çalıştırarak aşılacağını anladığımız zaman.

        Diğer Yazılar