Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ÖNCE, "7 bin kişi Selam Örgütü soruşturması adı altında dinleniyor" denildi.

        Sonra bu sayı, "Bir liste daha var. Dinlenen sayısı 20 bini aşıyor" dedikodusu yayıldı. Hem de üst düzeyden.

        En sonunda başsavcı çıktı, "gerçek" sayıyı verdi.

        "2280 kişi doğrudan ve dolaylı olarak dinleniyor" dedi.

        Yani ne 7 bin, ne 20 bin.

        2280. O da doğrudan veya dolaylı.

        Doğrudan veya dolaylı sayı bir anda 3'te bire düşünce, güvendiğim bir yargı mensubunu aradım.

        "Doğrudan veya dolaylı ne demek" diye sormak için.

        Yanıt şöyle geldi:

        "Belirli bir sayıda telefonu dinlemek için mahkemeden izin alınır. Bu dinemeler doğrudan dinlemedir. Dolaylı dinleme ise mahkemenin dinlenmesine izin verdiği numaralar tarafından aranmış diğer telefonlardır. Yani dinlenilen kişi, diyelim ki 20 kişiyi aramış. Bu 20 kişi de dolaylı olarak dinlenmiş olur. Ancak onların sözlerinin hukuki bir değeri yoktur. Eğer savcılık tarafından takibi yapılan konuyla ilgili olarak bu kişilerin de olayda dahli olduğu anlaşılırsa o telefonlar için de mahkemeden karar çıkarılır ve onlar da doğrudan dinlemeye dahil edilir. Yok eğer dinlenen kişi, aradığı kişilerle takibi yapılan olayla ilgili bir şey konuşmuyorsa o kişiler dolaylı dinleme olarak kalır. Yani sadece doğrudan dinlenilen kişinin o numarayı aradığı kaydedilir ve başkaca bir önem arz etmez. Delil niteliği taşıyan, doğrudan dinlenilen kişi veya numaranın yaptığı konuşmalardır. Sizden bir örnek vermek gerekirse, benim gördüğüm kadarıyla Fatih Saraç hakkında bir dinleme kararı alınmış. Sen ise dolaylı dinlenmiş sayılıyorsun."

        Yanıtımı almış olmakla beraber tam olarak da anlamış değildim.

        "Peki doğrudan ve dolaylı olarak 2280 kişi dinleniyorsa, burada gerçekten mahkemeden izin alınarak doğrudan dinlenilen kişi sayısı kaç olabilir, bunca yılın tecrübesine dayanarak söylemeniz mümkün mü?" dedim.

        "Burada bir tahmin yürütmek gerçekten güç. Ancak başsavcının verdiği rakam üzerinden gidersek, bir telefondan ortalama 20 ila 30 kişinin arandığını varsayabiliriz. Benim kanaatim başlangıçta 50-60 kişi için doğrudan dinleme izni alınmıştır. Ardından dolaylı dinlemelerden elde edilen bilgiler doğrultusunda bir o kadar daha karar çıkarılmış olabilir. Yani tahmini bir sayı vermek gerekirse gerçekte doğrudan dinlenilen kişi sayısı 100 civarındadır."

        Şaşırdım.

        "O kadarcık mı?" dedim.

        "Yanlış anlama. Bu sadece Selam Örgütü soruşturması için söylenilen sayı. Diğer dosyalar için kaç kişi doğrudan veya dolaylı olarak dinlenmiş veya hâlâ dinleniyor, onu bilmemiz mümkün değil. Ama o dosya için konuşuyorum" dedi.

        Cemaat'i beğenenler kime oy veriyordu

        HERKESİN birbirine sorduğu bir soru var.

        "Bu kavga sonucunda Gülen Cemaati'nin oyları nereye kayacak? Gülen Cemaati mensupları hangi partiye oy verecek?"

        Kimsenin alnında "Gülen Cemaati mensubu" yazmadığı için bu soruya yanıt bulmak güç.

        Ancak elimizde bazı anket sonuçları var.

        Önce "Kim Gülen Cemaati mensubu" sorusunun yanıtını bulmak lazım.

        Elimdeki ankette, "Gülen Cemaati'nin yaptığı hizmetleri veya savunduğu fikirleri beğeniyor musunuz" diye bir soru sorulmuş.

        Seçmenlerin yüzde 25'i Cemaat'in yaptığı işleri ve fikirlerini "beğendiğini" söylerken yüzde 56'sı "beğenmediğini" ifade etmiş. "İdare eder" diyenlerin oranı ise yüzde 17 olmuş. Yüzde 2'si ise fikri olmadığını söylemiş.

        Gülen Cemaati'nin hizmetlerini ve fikirlerini beğendiğini söyleyenlerin siyasi tercihleri ise şöyle:

        Yüzde 55.3'ü oyunu AK Parti'ye vereceğini söylemiş.

        Yüzde 20'si CHP'ye.

        Yüzde 17.6'sı MHP'ye.

        Yüzde 2.7'si BDP'ye.

        Gülen Cemaati'ni beğenmeyip tasvip etmediğini söyleyenlerin oy dağılımı ise şöyle:

        Yüzde 37.9'u AK Parti'ye,

        Yüzde 35.6'sı CHP'ye,

        Yüzde 12.3'ü MHP'ye,

        Yüzde 8.5'i ise BDP'ye oy vereceğini belirtmiş.

        Son dinleme kayıtları ve AK Parti'nin Gülen Cemaati'ne yönelik söylemleri bu oranları ne yönde, nasıl etkilemiştir bunu tahmin etmek kolay değil.

        Tabii Cemaat'i beğenenlerin, yani seçmenin yüzde 25'inin Cemaat mensubu olduğunu iddia etmek de yersiz.

        Ama en azından bir fikir verebilir diye bu oranları sizinle paylaştım.

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

        Çocuklarından bazılarını yok sayan bir ana babanın asla mutlu bir aileye sahip olamayacağını anladığımız zaman.

        Diğer Yazılar