Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        GÜNLERDİR IŞİD'in Musul'u ele geçirmesini, oradaki konsolosluğumuzu göz göre göre işgal etmesini ve diplomatlarımızı aileleriyle rehin almasını konuşuyoruz.

        Gerçi son bölümü konuşamıyoruz o ayrı.

        Zaten asıl meselemiz de değil. Yani bu yazının asıl meselesi o değil.

        Asıl meseleye bir soruyla geçelim.

        IŞİD militanları, Musul'u kaç kişiyle ele geçirdiler, onu soralım.

        Bir fikriniz veya bilginiz var mı?

        Ben bilmiyordum.

        Bu işleri yakından takip eden bir dostuma sordum.

        "900" dedi.

        Yanlış okumuyorsunuz, IŞİD militanları, Musul'a dokuz yüz kişiyle saldırmışlar ve ele geçirmişler.

        Peki Musul'da Irak ordusuna bağlı birlikler yok muydu dersiniz.

        Vardı elbet.

        Ama "tüydüler".

        Silahlarını, tanklarını, toplarını, roketatarlarını, her şeylerini bırakıp tüymüşler. Bilmem bilir misiniz, Amerika Birleşik Devletleri Irak'tan çekilmeden önce Irak ordusunu yeniden organize etti.

        Amerikan ordusu tarzında birlikler oluşturdu, ABD ordusu gibi yeniden yapılandırdı.

        Bununla yetinmedi, Irak ordusuna tam tamına 27 milyar dolarlık modern teçhizat bıraktı.

        ABD ordusunun işgal için getirdiği tankların, topların, silahların büyük bölümü Irak ordusuna verildi.

        Irak ordusu şu anda son derece modern bir teçhizata sahip.

        Yok yok.

        Tam rakamlarını bilmemekle birlikte Musul'da da ABD tarafından oluşturulan Irak ordusunun 10 ila 20 bin civarında askerinin ve ekipmanlarının olduğu tahmin ediliyordu.

        Ve 900 IŞİD teröristi, en az 10 bin askeri püskürterek kenti ele geçirdi.

        Düşünün bakalım bu nasıl oldu, niye oldu!

        Yanıtı çok basit.

        Bir ülkenin ordusu demek, tank, top, uçak, silah sayısı, harcanan para miktarı ve silah altındaki insan sayısı demek değildir.

        Bir ülkenin ordusu, o ülkenin "ruhunun" yansımasıdır.

        Hiçbir etnisiteye bakılmaksızın, ülke bildiğin topraklara olan sevgi, o ülkeye olan inanç, güven, bağlılık ve kendini o ülkenin insanlarına karşı sorumlu hissetmektir.

        Eğer bunlar yoksa değil 27 milyar dolar, 270 milyar dolarlık silahın, teçhizatın olsa, tankların ve topların olsa, uçakların olsa, gemilerin olsa bir şey ifade etmez.

        Irak'ta işte bu ruh yok olmuş.

        ABD, Irak'a bir ordu kurmuş ama ülkenin ruhunu aldığı için, kurulan silahlı teşkilatın "ordu" olma özelliği kalmamış.

        O yüzden de 900 kişilik bir grup, kamyonetlerle gelerek, tankları, topları, uçakları olan bir ordunun elinden o kenti almış.

        Hem de savaşmadan.

        Çünkü ruhu olmayan ordunun askerleri, "Bize ne?" diyerek silahlarını ve hatta üniformalarını bırakıp gitmişler.

        Bu bir ülkenin başına gelebilecek en büyük felakettir.

        Hele hele bu bölgede felaketin de ötesinde, yok oluş demektir.

        Eğer o ruhu bir kez öldürürseniz, bir daha yerine getirmek çok güçtür.

        Musul'daki gerçeği sayılarla öğrenince aklıma nedense Diyarbakır'da indirilen bayrak geldi.

        Korktum, ürktüm, üzüldüm.

        Galatasaray, Everton mı!

        GALATASARAY, Manchester United'dan kovulan David Moyes ile anlaşmaya çalışıyormuş.

        Moyes, İstanbul'a gelip Galatasaray Başkanı ile görüşmüş.

        Moyes'e yıllık 5 küsur milyon sterlin ödenecekmiş.

        Türk Lirası ile 18 küsur milyon TL. Dolar ile 8.5 milyon dolar.

        Anlaşma oldu mu bilmiyorum.

        Başkasını bulamazlarsa anlaşacaklar gibi. Çünkü panikteler.

        Moyes, ManU'da 1 sezon bile kalamadı. Çünkü ManU büyük takım, şampiyonluktan aşağısını başarı olarak görmeyen bir takım.

        Fakat aynı Moyes daha önce Everton'daydı ve 10 yıl Everton'ın başında kaldı.

        Bu 10 yıl içinde Everton hiç şampiyonluk kazanamadı.

        Hiçbir uluslararası başarıya imza atamadı. Ligi en iyi sırada bir kez 4. olarak bitirdi.

        Bir kez FA Cup finali oynadı. Onu da kaybetti.

        Avrupa'da UEFA Kupası'nda bir kez ilk 16'ya kaldı, elendi.

        Fakat Everton, Moyes'ten memnundu.

        Çünkü Moyes, Everton'ı şampiyon yapamadı ama Everton, Moyes döneminde şirket olarak başarılı kabul edildi.

        Mali tablolar düzgün gitti.

        Şirket zarar etmedi.

        ManU yönetimi de büyük ihtimalle, "Adam iyi hoca. Everton'ın anlayışı nedeniyle şampiyon olamıyor. Bizdeki imkânlarla şampiyon olur" diye düşündü ve Moyes'i takımın başına getirdi.

        Ama Moyes'le ManU yakın tarihinin en başarısız sezonunu geçirince sezon bitmeden kovuldu.

        Şimdi Galatasaray, akıl almaz bir para ödeyerek bu adamla anlaşma peşinde galiba.

        Eğer anlaşırsa bakalım Galatasaray, Everton gibi olmayı içine sindirebilecek mi?

        Anlamsız

        AZİZ Yıldırım'ın yeniden yargılanma kararının açıklanmasından sonra Galatasaray yönetiminin yaptığı gereksiz çıkışlara bir anlam veremiyorum.

        Niye durduk yerde bu açıklamalarla zaten gergin olan spor ortamı daha da geriliyor.

        Bundan Galatasaray'ın beklediği fayda ne?

        Bunun Galatasaray'a ne yararı olacak, kavga çıkarmaktan başka?

        Bu mudur Galatasaraylılık!

        Hangisi?..

        VALLAHİ anlamakta zorlanıyorum.

        Başbakan'ın ofisinde dinleme cihazları bulunuyor.

        Bu, dünyanın hiçbir yerinde kabul edilebilir bir durum değildir.

        Kim koyduysa ajanlık faaliyetidir, ulusal güvenlik sorunudur.

        Bu cihazları koyan yakalanırsa bir daha güneşi göremez.

        Türkiye'de bu böcekleri koyanların bulunduğu, yakalandığı iddia ediliyor.

        Yakalanan kişiler, ki hepsi Emniyet mensubu, yargı karşısına çıkarılıyor.

        Ve serbest bırakılıyor.

        Sonra itiraz ediliyor.

        Hop tutuklama kararı çıkıyor.

        Sonra buna da itiraz ediliyor, tutuklama kararı kaldırılıyor.

        Bu durumda kafalarda sorular.

        Yargı mı bitmiş, vatan hainliği derecesindeki bir suçun failleri serbest kalıyor.

        Emniyet mi bitmiş, gerçek suçluları bulamayıp ya da delillendiremeyip tutuklanmalarına imkân sağlayacak bir dosya oluşturamıyor?

        Yoksa Türkiye mi bitmiş, kim kime dum duma bir durum mu var!

        Ben oyumu sonuncudan yana kullanıyorum.

        Sizi bilemem.

        Kafanıza göre takılın.

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

        Kötü yönetimlerin en büyük sorumlusunun alternatif üretemeyenler olduğunu anladığımız zaman.

        Diğer Yazılar