Ekonomi: İnce bir buzun üstünde
Sanayi üretimi, perakende satışlar ve diğer pek çok yüksek frekanslı veriler memleketimizin 2021 yılında %10’dan fazla büyüdüğüne işaret ediyor.
Salgın hastalığın olduğu bir yılda bu denli yüksek büyüme oranı yakalamak hem istihdamı korumak açısından faydalı hem dünyanın kalanına bir mesaj niteliğinde.
Ekonominin çok sağlam olduğunu muştuluyor.
Konuya yakın olanlar biliyorlar, bu ‘resilience’ kavramı çok önemli. Bizde hemen hemen ‘sağlam’ kelimesine denk düşüyor. Pandemi, test edici özelliklere sahip olduğu için bu kavramın altını doldurabilen işletmeler, bireyler ve ülkeler çok kıymet gördü dünyada.
Sanırım, ekonomimiz sağlamlık bakımından sorgulanabilir değil. Epeyce sağlamız. Bunu kabul etmek gerek.
Defalarca test ettik. Bu böyle.
Hepimizi sevindirmesi gereken bir şey bu.
Diğer yandan, sağlamlık berkitilmesi gereken bir kavram. Devamlı buna yaslanarak altını oymak sonunda iyi sonuçlar vermeyebilir.
*
Biliyorsunuz, milli paramız değer kaybetme rekorları kırdı.
Ne yazık ki...
Sistemik bir arıza yaşamak üzereydik.
Son anda kur korumalı mevduat, kura müdahaleler derken işi çevirdik.
Ben çok memnun oldum. Çünkü bu çarpışmayı kimse kaldıramazdı.
Göz göre göre feci bir kaza yapacaktık.
Şimdi bundan sonra yapılması gereken ne?
Kur bu kadar devalüasyon görmüş, enflasyon 50’lere doğru koşuyor, Merkez Bankası bilinen şekli ile artık ortada kalmamış...
Yapılması gereken nasıl bir tamirat yapılacağını düşünmek olmalı.
*
Dünya ticareti %20’den fazla büyürken biz de büyüdük diye ihracat başarımızı sadece kendimizden bilmemeliyiz.
Petrolün varili 85 doları zorlarken, emtia fiyatları zirvelerde gezerken, enerji hariç cari dengeye bakıp ‘bu iş oldu’ dememeliyiz.
Her yerde enflasyon var deyip, her yerin toplamından fazla enflasyon ürettiğimizi göz ardı etmemeliyiz.
Kurumuzun değerinin reel olarak rekor düşük seviyede olduğunu göz ardı etmeyelim. Enflasyonda yayılımın hızlandığını, trend fiyatların hızlandığını, ÜFE’nin üç haneye koştuğunu, enflasyonun ataletinin güçlendiğini atlamayalım.
Elektriği ve gazı, benzini, mevduatların garantili kısmını ve daha pek çok şeyi bütçeye yüklediğimizi bir an bile unutmayalım.
Güven net şekilde sağlanabilmiş değil. Öngörülebilirlik hala çok zayıf. Şirketler haftalık yönetilir halde.
İnce bir buzun üstünde gibiyiz.
Kaza yapmaktan son anda, usta bir manevra ile kurtulduk. Ancak araba hala rotasız ve çok hızlı gidiyor.
Bu konuda hemfikir olup, bu bilinçle hareket etmemiz gerektiği kanaatindeyim.
