Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ŞEHİR tiyatrolarında yaşanan kaos, Başbakan Erdoğan’ın “Tiyatroların hepsi özelleştirilecek” açıklamasıyla daha da büyüdü. Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı dünkü köşesinde en doğru formülün İKSV olacağını savundu:

        “Yasal engel var mı? Yok. İster kapatır, ister özelleştirir. Maaşını devletten alıyorsan ve devletle aynı fikirde değilsen bunu kabul etmek zorunda kalırsın. Bu, bugüne has da değil. Hep böyleydi. Her yerde böyledir. Özelleştirme mevzuuna gelince... Zor iş. Tiyatro dediğin salondan ibaret olsa özelleştir. Ama öyle değil. Tiyatro dediğin aslında insan. Özelleşmez. Bence İstanbul Büyükşehir Tiyatroları için en doğru formül ve belki de tek doğru formül İKSV. Yani İstanbul Kültür Sanat Vakfı. Tiyatrolar İKSV’ye devredilsin. Salonların kullanım hakkıyla beraber. İKSV de bu iş için özel bir fon kursun. ‘İstanbul Tiyatro Fonu’ gibisinden. Bu fona belediye katkı yapsın, devlet katkı yapsın. İş dünyası, holdingler, sanatseverler katkı yapsın. Konu da kapansın gitsin. Tabii maksat sadece tiyatroysa!”

        İKSV’ye devretme önerisi hayata geçebilir mi, yaşanan düğümü çözer mi? Tiyatro sanatçılarına ve konunun muhatabı İKSV’ye sorduk, işte farklı görüşler...

        ‘İKSV kendisine zor yetiyor, tiyatrolara çözüm olamaz’

        Tiyatro ve Sinema Sanatçısı,Yazar, Yönetmen Orhan ALKAYA:

        FATİH Bey böyle bir şey önermiş, kendisiyle oturup konuşmamız lazım. İKSVmalımızı mülkümüzü tabii ister ama zaten kendisine zor yetiyor. Bu tip kurumlar kamu kurumudur, bir anda gözden çıkarmak doğru değil. Zaten dünyada da böyle birmodel yok. Dünyada kamu destekli tiyatrolar var, uygulanan model bu. “Belediye fon versin, devlet fon versin” diye çözümolamaz. Aksinemevcutmodelleri geliştirmek gerekiyor, bırakın bunlardan vazgeçmeyi. Hemen kabullenip başka çözümüretmek yerine var olanı korumaya çalışmak gerekli. Artık öyle bir yere geldik ki, bu konuyu bir çalıştay ekseninde uzmanların katılımıyla konuşmamız lazım.

        ‘Tiyatro, tiyatrocularınyöneteceği özgür bir alandır!’

        Tiyatro ve Sinema Sanatçısı, Yönetmen, Senarist Macit KOPER:

        KESİNLİKLE doğru bir formül değil. Başbakan böyle bir özelleştirme lafı etti, şimdi herkes “Tiyatroyu nasıl devrederiz?” diye konuşmaya başladı. Bu saçma sapan bir şey. Tiyatroları devretmeyi bırakalım, tiyatroyu, tiyatrocuların yönettiği özgür bir alan haline getirelim. “İKSV’ye mi verelim, ABC’ye mi verelim?” formülleri hiç doğru değil.

        ‘İKSV ve şehir tiyatrolarının kitlesi çok farklı’

        Tiyatro Sanatçısı, Rejisör Engin ALKAN:

        ŞEHİR tiyatroları gibi belki de Türkiye’deki kültür sanat müesseseleri içinde benzersiz yoğunlukta bir randımanla çalışan bir yapıya bir hami aramak çok incitici ama durum ve ahval bizi bu noktaya getirmiş ne yazık ki... Sayın Altaylı’nın önerisi bana çok gerçekçi gelmedi. Öncelikle İKSV yıllar içinde küçülmeye çalışan, bu amaçla tiyatro festivalini iki yılda bir periyoduna geri çeken ve sponsor sorunları nedeniyle her yıl kapsamını biraz daha daraltan bir kuruluştur. Şehir tiyatroları gibi büyük bir organizmayı taşımaya heveskâr olacaklarını düşünmüyorum. Böyle bir niyet varsa kamuyu ikna etmekte zorlanacaklardır. Diğer bir sakıncalı taraf İKSV’nin hedef kitlesiyle şehir tiyatrolarının seyirci profili arasındaki büyük ayrımdır. İKSV kent burjuvazisi içinde daha dar ve elit kesimlere hitap ederken şehir tiyatroları 9 sahnesiyle yıllık yaklaşık 700 bin seyirciye hizmet vermektedir. İstanbul’un kozmopolit yapısı, İKSV’nin bugüne dek ortaya koyduğu tercihleriyle uyuşmayacaktır.

        ‘İKSV ticari bir kurum,5 liralık biletler 75 lira olur’

        MSGSÜ Devlet Konservatuvarı Sahne SanatlarıBölüm Başkanı Prof. Dr. Zeliha BERKSOY:

        BU olacak iş değil. Bugün Devlet Tiyatroları kamu kurumu olduğu için çok ucuza tiyatro götürmekteler. Anadolu turneleriyle yurt çapında binlerce oyun sergiliyorlar. Oysa İKSV ticari bir kuruluştur. O zaman biletler herhalde 5 liradan 75 liraya çıkacak. Bu toplumcu bir bakış açısı değil. İKSV bugün ticari işler yapan, dışarıdan ithal sanat getiren bir kuruluştur. Oysa kamu kuruluşları olan Devlet Tiyatroları ve şehir tiyatroları sosyal kuruluşlardır, kitlelere 5 liradan, 3 liradan, hatta 1 liradan oyun götürmüşlerdir. Böyle bir öneri son derece yanlış ve suyu bulandırmaktan başka bir işe yaramaz.

        ‘İKSV olarak kendimizi bu konuda sorumlu hissediyoruz’

        İKSV Genel Müdürü Görgün TANER:

        İKSV, kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan bir kurum. Bütçemizin yüzde 5’i kamu katkısıyla, yüzde 52’si de özel kurum ve kuruluşların destekleriyle karşılanıyor. Diğer gelir kaynaklarımız arasında uluslararası vakıflar, üyelik programı ve bilet satış geliri yer alıyor. İster kamu ister özel sektör desteği olsun, tek bir kaynağa dayalı modellerin artık yürümeyeceği anlaşıldı. Özellikle kültür girişimciliği konusu son dönemde öne çıkan yeni konular arasında. Kültür ve sanatın desteklenmesi konusunda alternatif yöntemler ve farklı koşullara uygulanabilecek özel modeller üzerinde çalışılması gerektiğini düşünüyoruz. Tiyatroların yönetimi gibi kültür ve sanata ilişkin konularda Türkiye’ye en uygun modelin bulunmasında sanatçıların, eleştirmenlerin, kültür kurumu yöneticilerinin ve akademisyenlerin söz sahibi olduğu ve yerel yönetim, kamu ve özel sektör yöneticilerinin de katıldığı tartışma platformları büyük önem taşıyor. İstanbul Kültür Sanat Vakfı olarak bu konunun tartışılması ve bir yol haritasının oluşturulması konusunda kendimizi sorumlu hissediyoruz.

        'Çözüm yolunda çok iyibir adım olur, fikir güzel’

        Tiyatro Sanatçısı, Yönetmen Haldun DORMEN:

        ÇÖZÜM yolunda çok iyi bir adım olacağını düşünüyorum ama tabii ki ayrıntıları var. Güzel bir fikir, ayrıntılarını uzun uzun oturup konuşmak, tartışmak lazım. Yoksa sonra iki taraf arasında bir sürü anlaşmazlığa yol açabilir. Ama en başından iyi bir planlama yapılırsa başarılı olacağını ve bu kaosa çözüm olacağını düşünüyorum.

        Diğer Yazılar