Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BU yazıyı yeni yılın ilk saatlerinde yazıyorum. Uzun bir gece... Sanki bu gece uyunmazmış gibi, çocukluğumuzdan beri uykusuz kalmaya çalıştığımız, 12’ye girerken de ne yapacağımızı bilemediğimiz zamanlar aklıma geliyor. Gelelim mühim konuya! Ne yediğimi merak edenler için, dediğim gibi oldu her şey. “İstediğiniz gibi yiyin” yazmıştım. Ben de “İstediğim gibi yiyeceğim” diyerek oturdum sofraya. Hindi, yoğurtlu kabak, kereviz salatası, pancar salatası derken biraz fazla kaçırdım. Neyi mi? Sebze ve zeytinyağını. Gülmeyin, canım böyle istedi. Ekmek, börek yemedim, çorba içmedim. Başka kaçamaklar yaptım. Yılda 1 kez yediğim şeyler var, yazmayayım buraya. 1-2 kadeh bir şey ve muhallebili kabak tatlısı! Tam sevdiğim gibi yaptım; bol tarçınlı ve çok az şekerli! Yılbaşı akşamı böyle geçti, tombalayı da ben yaptım.

        Bence bu yıl güzel geçecek. Umarım sizler için de çok güzel bir yıl olur. Yeni yılın ilk günleri bir türlü ulaşamadığın hedefleri, hayalleri gerçekleştirme isteğiyle geçer. Bu sebepten severim bu haftaları. Sağlığımıza iyi gelecek, yaz tatiline bağlı kalmadan istediğimiz kiloya inebileceğimiz ve keyifle ilerleyeceğimiz bir yol için, ajandanıza şu notları da alın lütfen. Bu yılın kararları bunlar olsun. Bu yıl biraz daha kendinizle ilgilenmeye var mısınız? Bu kararlara ‘ben’ diyelim ama karıştırmayın bencillik değil! ‘Ben’i düşünmek, ‘ben’i önemsemek güzeldir. Hadi, kendin için en iyisini yap!

        1-NE DURUMDASIN?

        Fazla kiloların var mı? Ne kadar? Ayda kaç kilo verdiğinde kendini iyi hissedersin? Acelen mi var? Aslında yok! Saate, zamana bakmadan başla bu sefer. Acele işte keyif olmaz! Keyifli diyet dediğin, bazen 1 kilo, bazen 300 gram vererek devam ettiğinde olur. Çünkü her hafta kilo verirsen, vermediğinde “Ne oldu?” diye durur düşünürsün. Kendi dozunu, kendi hızını bul. Çok kolay kilo verebilen biriysen bu hızı koru ama yavaş zayıflıyorsan kabul et ve verdiğin kiloları geri almamak için ne yapman gerektiğini düşün. Minik ve zararsız hızlandırmalar ne olabilir? Aç kalmak değil, aşırı sporla zorlamak da değil. Belki düzenini değiştirmek veya biraz daha disiplinli olmak hatta bazen bir kaçamak yapıp sonra diyetine geri dönmek sana iyi gelebilir.

        2-SPOR SALONUNU ŞAŞIRT!

        Kaç kere spora yazıldın? Hangisini tamamladın? En çok duyduğumuz sözün “Spor salonuna kaydoldum ama hiç gitmedim” olduğunu biliyor musun? Ben eşimle her gün yürüyorum, 1 saat sürüyor. Bu yıl bir türlü gidemediğim pilatese de düzenli gidip buradan size yazacağım. Nişantaşı’nda güvenilir bir yer arıyorum, gelişmeleri aktaracağım. Hadi, sizden de bekliyorum!

        3- KENDİNE EN İYİSİNİ SEÇ

        Saçın için en güzel şampuanı al, cildine en güzel kremi sür. Senin için en uygunu neyse en güzel odur! Kendine güzel kıyafetler al. Çok olması gerekmez, iyi hissedeceğin 2-3 kıyafet yeter. Bu yıl daha sade, daha mutlu olduğun bir yıl olsun. Az ye, iyisini ye! Baharatın en güzelini, sebzelerin en doğalını seç. Neredeyse araştır. Sütün, etin güzelini al. Bunlar hem fiziksel hem de psikolojik sağlığın için gerekli minik birikimler. Bazen bunu söylediğimde “En güzeline param yeter mi?” diyenler oluyor. En güzeli en pahalısı demek değil. Etrafınızda konunun uzmanı güvenilir kişiler varsa onlar size yol gösterir. Cilt bakımımı yapan arkadaşım bazen o kadar basit önerilerde bulunuyor ki hem kesemi hem de cildimi koruyor. Sadece bu yıl biraz daha araştırmacı olmanız gerekiyor.

        4- NE HİSSEDIYORSUN?

        Ne zaman ne hissettiğini düşündün? Ya hep ya da hiç mi? İkisi de kötü! Hâlâ psikoloğa gitmek için deli olmak gerektiğini düşünenlerden misiniz? Artık bu çok eskilerde kaldı! Odaklanmak ve iyi hissetmek için psikoloğa gidebilir, grup terapilerine katılabilirsiniz. Psikologların verdikleri harika eğitimler var. Bunlara bu yıl bence en az 2-3 kez gitmelisiniz. Çok iyi geliyor! “Her şeyi biliyorum” mantığı bir süre sonra size zarar verir. Her zaman öğrenecek bir şey vardır. Başka eğitimlere, fotoğraf atölyelerine, resim kurslarına, size duygularınızı hatırlatacak şeylere daha çok şans verin. Yazı atölyeleri birçok kişiye çok iyi geliyor. Yazmayı seven de var, sırf içini dökmek için giden de. Unutmayın; ruhumuza iyi gelen şeyler bedenimize de iyi gelir.

        Gıda mühendisleri destek bekliyor

        GEÇTİĞİMİZ haftalarda “Sakın yemek yemeyin, aç kalın” başlıklı yazım, sosyal medyada sağlık yazıları-yazarları içinde en çok paylaşılan yazı olmuş. İlginiz için çok teşekkürler! Bu yazıdan sonra gelen mail’ler, atılan twit’ler bitmek bilmedi. 2 haftadır her gün bu yazıyla ilgili mail, dosya ve videolar geliyor. “İşin uzmanları dururken sadece bağıran çağıranlar ve gerçekte işi tam olarak bilmeyenler çıkıyor” dedim. İşin uzmanı dediğim gıda sanayiinde çalışan diyetisyen meslektaşlarım. Çok yoğun bir tepki de gıda mühendislerinden geldi. Gıda mühendisleri “Rahat rahat istediğimizi alabilmemiz ve güvenli gıda için gıda üretimi ve denetiminde daha çok mühendis çalışmalı ama şu an çok yetersiz” diyor. Hatta denetimleri zabıtalar yapıyormuş . Halbuki gıda denetimlerini işi bilen gıda mühendisleri yapmalı. “Denetim doğru düzgün, üretim ise kontrol altında olursa insanlar güvenli gıda yemiş olur ve siz de rahatlıkla önerebilirsiniz” diyorlar. Daha çok iş imkânı istiyorlar. Hâlâ birçok gıda üreten markanın beslenme uzmanı yok. Gıda üreten bir fırmada mutlaka birden fazla diyetisyen ve gıda mühendisi olmalı. Eksik kadroyla gelinen sonuç ortada. Büyük ve güvenilir markaları, böyle uzmanlarla çalışamayan diğer markalarla bir tutmayalım. Umarım, 2015 sizlere de güzel haberler getirir. Bu konuda ayrıntılı bir dosya hazırlamaya çalışıyorum. Sizden gelen haberleri tek tek okuyorum.

        Diğer Yazılar