Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Depresyon demek kimilerimiz için ne olduğuna bakmadan yemek yemek demek! Oysa içimizdeki duygusal boşlukları baklava, mantı, pasta ya da pizzayla doldurmamız mümkün değil!

        “DEPRESYON deyince aklıma ilk gelen uyku ve yemek olur”, “Mutsuzken bir paket çikolata yiyebilirim”, “Canım sıkkınsa kendimi cips paketlerinin içinde bulabiliyorum”... Bu cümleler sana ne kadar tanıdık geldi? Çok sık mı duyuyorsun? Yoksa şu an tam da bu moda mı girmiştin? O zaman sana anlatacaklarımı iyi dinle. Çünkü duygusal olarak açsan, miden asla doymayı bilmez. Beynin, miden ve kalbin arasındaki ilişki çok önemli. Duygusal açlıklarının nedeni sadece o günkü mutsuzluk olmayabiliyor. Çocukluk döneminde yaşadığın duygusal travmalar, eşinle yıllar önce yaşadığın sorunlar, stres seviyesinin uzun süre yüksek olması, işyerindeki hatta çocukken okulda yaşadığın sorunlar... Bunların hepsi bugüne yansıyabilir. Eğer mutsuzsan, bu yediklerinden, kilondan ve uykundan belli olur!

        DEPRESYONDA HERKES KİLO MU ALIR?

        İnsanın mutsuzluğa karşı verdiği tepkiler çoğu zaman karakteriyle de ilgilidir. Örneğin canı sıkılınca iştahı kesilen biri genelde kilo problemi yaşamaz. Hatta stres arttığında iyice zayıflar ve çok zayıflıktan dolayı hastalanabilir. Genelde erkeklerde veya çocukluğundan beri çok zayıf olan kişilerde durum böyledir. Sağlık açısından çok zayıf olmak da çok şişman olmak da benzer riskler taşır. İkisi de depresyonu ağırlaştıran durumlardır.

        DEPRESYONDAYIM VE ŞİŞMANIM!

        Kadınlarda daha sık gördüğümüz, depresyonda bilinçsizce yeme durumu sonucu ortaya çıkan kilo problemine gelince... Bu kilo probleminin arttıkça depresyonu iyice derinleştirdiğini, seni daha da dibe çekebileceğini hatırlatmak isterim. Elbisene sığmadığında, aynada kendini gördüğün zamanki mutsuzluğuna bir yenisini daha eklemiş oluyorsun! Bunu isteyerek yapmıyoruz ama sonucunu bilerek yapıyoruz. “Kadınlar depresyondayken kuaföre gider” derler. Belki de bu iyi yöntem! Ve alışveriş çılgınlığı, belki bu da iyi bir şeydir. Neye göre mi? Aldığın kalorilere göre! Bol kalori almak yerine kalori harcatan ‘rahatlatıcı’ yöntemler bulmak gerek. Sinirlendiğinde çıkıp dışarı yürüyen insanlar vardır. Ne doğru! Çok iyi gelir...

        DEPRESYONDAYKEN DİYET YAPILIR MI?

        Depresyondayken diyet yapılır. Kolay mı olur, hayır ama yapılabilir. Şöyle toparlayalım; depresyondasın ve kendini durduramadığın için sürekli abur cubur yiyorsun. Bu durum hem umurunda değil, hem de seni çok mutsuz ediyor. Bir dönüm noktası bulmak, hem bu büyük mutsuzlukta hem de kilolardan kurtulmak zor ama başarınca kendini çok iyi hissedeceksin!

        Depresyon tedavisi için doktora, psikoloğa gidiyorsan bu dönemde diyetisyenle de çalış. Çünkü bu kötü beslendiğin dönemde sadece kilo almış olmuyorsun, kötü beslenmenin de mutsuzluğuna büyük etkisi var. Vitamin, mineral eksikliği veya dengesiz beslenmeyle ilgili belirtileri yazsam kendini depresyonda zannedebilirsin!

        Depresyona girdiğini düşünüyorsan önce yediklerini kontrol et!

        - Çok hızlı zayıfladıysan

        - Ekmeksiz diyet yapıyorsan

        - Sadece protein alarak diyet yapıyorsan

        - Sürekli detoks diyetleri yapıyorsan

        - Az yiyerek zayıf kalmaya çalışıyorsan

        - Çok abur cubur yiyorsan

        - Çok yemek seçiyorsan

        - Et-balık yemiyorsan

        - Kuruyemiş yemiyorsan

        - Süt içmiyorsan

        - Bir sabah, bir akşam yiyor veya öğün atlıyorsan

        - Su içmiyorsan

        - Hipoglisemin varsa ve buna göre yaşamıyorsan

        - Ensülin direncin varsa

        - Tiroit problemin varsa

        Tüm bu durumlarda kendini mutsuz, halsiz, kızgın, alıngan, yorgun hissedebilirsin. Önce beslenmeni yani yemeklerle ilişkini düzelt. Sonra da kendine dön bir bak!

        Duyguların açsa yemekle tatmin olmazsın!

        SEVGİLİN yok, çok yalnızsın, seni anlayan kimse yok, ailenle bir türlü anlaşamıyorsun, dersler kötü gidiyor, kendini çok sevgisiz hissediyorsun, eşin seninle eskisi gibi ilgilenmiyor... İşte bunun gibi duygular içimizde büyük boşluklar bırakır. Cinsel yaşamdaki sorunlar da!

        İçindeki bu duygusal boşlukları baklava, pasta, mantı ve pizzayla doldurmak mümkün değil! Ama boş olan alanlar için başka bir tatmin duygusu aranır ve bizi en çok mutlu ve tatmin eden şey de ‘yemek yemek’tir! Özellikle de karbonhidrat almak!

        Bu durumda yapman gereken şey duygusal açlığını doyurmak. Bunun için bir psikologdan yardım almalısın ve sonra yediklerini tekrar gözden geçirmelisin.

        Şekerin düşüyorsa yanına kimse yaklaşmaz!

        HİPOGLİSEMİ dediğimiz kan şekerinin hızlı düşmesi durumunda sinirli, kızgın, sabırsız, alıgan, hassas, ağlamaklı ve asık suratlı olabilirsin. Kısacası çekilmez oluyorsan bu depresyonda olduğunu göstermez. Şekerin düştüğünde de aynı şeyleri yaşarsın. Tahlil yaptır, açlık-tokluk şekerini ölçtür. Eğer sana hipoglisemi teşhisi konmasına rağmen yaşam tarzını buna göre yenilemediysen, mutsuz bir hayat seni bekliyor demektir. Benden söylemesi!

        Diğer Yazılar