Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Belki de en yakın arkadaşınızın zayıflayamamasının sebebi sizsinizdir. Belki o çok sevdiğiniz eşinize zayıflasın diye destek olacağım derken, kilo almasına sebep olan kişi de sizsinizdir. Belki de sürekli diyete başlayan ama bir türlü başaramayan komşunuzun bu başarısına engel olan da sizsinizdir. Bu yazıyı hem sizi suçlamak hem de hak vermek için yazıyorum. Kafanız karışmasın, bugün biraz dertleşeceğiz.

        BİR dernek kursam ve bu derneğe “Diyet Yapanlar Derneği’ desem, eminim en çok diyetimizi bozan kişilerle uğraşırız. Danışanlarımdan dinlediğim hikâyelere bakıyorum, sonra dönüp kendi aileme de bakıyorum, ülkemize, âdetlerimize bakıyorum ve hâttâ kendime bakıyorum. Haklısınız diyorum. Her taraftan dinlemek lazım. Biz ne yapıyoruz ki, demeyin. Örneğin, akşam yemeğe misafiriniz gelecek. Aklınıza ne gelir? En güzel hangi yemeği yapıyorsanız onu hazırlar, en özel çorbanızı pişirir ya da onun hayır diyemeyeceği, en sevdiği tatlıyı yapmaz mısınız? Ben de öyle yaparım. Hani hiç kimse misafire hazırlanırken onun ne yemeyeceğini ve diyet halinde olmasından dolayı az yiyeceğini hesaplamaz. Odaklandığımız tek şey memnun etmektir. En güzel masa örtüsü çıkarılır. Dolabın içinden özel yemek takımları çıkarılır. Özene özene akşama hazırlık yapmışım, misafirlerim gelmiş. Güzelce hazırladığım soframa “Haydi buyrun” demişim ki; oturup parmaklarını yesinler, bana ‘Ayyy ne kadar güzel şeyler yapmışsın” desinler, mutlu olalım. Tam da bunları hayal ederken, gelen misafirim diyor ki, “Aaaa... Ben diyetteyim ve bunların hiçbirini yiyemem. Ben sadece salata alayım.!” Şok... şok... şok... “Ama ayıp bu çok ayıp, yazık oldu emeklerime” diye içinizden söylenmeye başlarsınız değil mi? Haydi gelin bir de karşı tarafı anlatayım size. ‘Kaç kere denedim olmadı ama bu sefer başaracağım’ diye düşünüyorsunuz. Bir diyetisyene gittiniz ve gayet de iyi anlaştınız. Günlükler tutuyor, daha sağlıklı olmak için yürüyor, kendinizi daha hafif ve daha iyi hissediyor, diyeti bozmamak için kendi kendinize sözler veriyorsunuz. İşyerinize gelen arkadaşınız size bir kutu kurabiye getirmiş. Uzun zamandır da görüşmemişsiniz. Çayın yanında ikram ediyorsunuz hemen. Ayıp olmasın diye eşlik ediyorsunuz ama sadece bir tane. İçiniz içinizi yiyor keşke hiç yemeseydim diyorsunuz, gece vicdan azabıyla uykuya dalıyorsunuz… Aklınızda bir soru Ben şimdi diyetisyene ne diyeceğim?

        İKİ DURUMDA DA KİM HAKLI?

        Her ikisi de. O zaman orta yolu bulmak lazım. Sen, evine misafir gelecek ev sahibi, senden rica ediyorum. Evet, yine en sevdiği yemekleri yapabilirisin ama küçük porsiyonlarda ikram et ve ikinci tabağı alması için ısrar etme lütfen. “Pilav yemek istemiyorum” dediği halde yanına “Ama çok az koydum” diyerek pilav sıkıştırma. Alkol almıyorum diyor ise kadehine koyabileceğin başka seçeneğin olsun veya onun şarabını sodayla karıştır. Bu misafirini daha çok mutlu eder. Onun için daha çok sebze ve salata hazırla. Sonuçta hem güzel yemek yemek, hem sohbet etmek, hem de onu strese sokmamak uysoru geleyapabipilav dayemek değil mi amaç? Haydi, onu düşündüğünü göster, en azından hamur işi ikram edeceksen tam buğday unuyla yap. Makarna keyfi yapacaksanız onun için integrale makarna (tam buğday) hazırla ve birkaç sos yap, kim ne isterse onu seçsin. Emin ol bu şekilde onu daha çok önemsediğini gösterecek ve misafirini mutlu edeceksin.

        HER GÜN YÜRÜYÜŞ YAPIN!

        Sen, diyette olan kişi. Önce rahatla, akşam gideceğin yerde daha ne olduğunu bilmeden görmeden ‘Diyetteyim ben’ deyip kenara çekilme. Masada mutlaka sana uygun bir şeyler vardır. Biraz düşün. Hatta mümkünse gününü akşam geleceklere göre planla. Samimi bir arkadaşınsa ona sevdiklerin hakkında ipucu ver. Örneğin “Balık çok severim” de, ya da “Tavuklu bir yemek var değil mi” diye sor. Sana uygun şeyler yoksa , birkaç çeşit seç, tadımlık tabağına al. Hâttâ benden tavsiye, bu akşam diyetinden bile bahsetme. Eğer bugün başka kaçamaklar da yaptıysan, baskı nedeniyle akşam da yemek yemek zorunda kaldıysan, sonraki günlere çok sosyal plan yapma, her gün yürüyüş yap. Her şeyi toparlamak mümkün. Sen yeter ki iste. Her gün yüzlerce insan, arkadaş ısrarı, eş dost baskısı nedeniyle diyetini bozuyor. Evet, kendi iradesi belki. Ama diyet yapmak o kadar kolay değil. Sen sadece bir kere diyetimi bozdum diyorken, bunun etrafındaki 10 kişi söylerse 10 kez bozmuş oluyorsun. Diyet yapan arkadaşınıza destek olun. Onun sağlıklı olması için en azından buna izin verin. Israrcı olmayın.

        Diğer Yazılar