Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        TAI Genel Müdürü Temel Kotil’le yaptığım görüşmeden izlenimlerimin bir kısmını dün aktarmıştım. Bugün kaldığımız yerden devam edelim. Temel Kotil, TAI iştiraki olan TUSAŞ Motor Sanayi AŞ’nin de (TUSAS Engine Industries-TEI) Yönetim Kurulu Başkanı olduğu için, başta ANKA’lar olmak üzere diğer hava araçları için gerekli olan motorların geliştirilmesinin hangi aşamada olduklarını sordum. TEI’de iyi bir ekiplerinin olduğunun altını çizen Kotil, çalışmaların iyi gittiğini mesela bir yıllık bir süreçte ANKA için gerekli olan motorun tamamlanmış olacağını söyledi. Kotil, ANKA’daki asıl hedeflerinin ise 2 yıllık periyotta yüzde yüz yerlileşmek olduğuna dikkat çekti. Hali hazırda ANKA’nın kontrol ve görev bilgisayarlarının tamamının yerli olduğunu belirten Kotil, diğer sistemlerini yerlileştirmede de önemli mesafe kat edildiğini söyledi. Ayrıca TEI ekibi TAI tasarımı genel maksat helikopteri T-625 için de motor geliştirmek üzere görevlendirilmiş durumda.

        Hürkuş dünyadaki 4 rakibinden üstün

        Eğitim uçağı olarak tasarlanan ve çeşitli modelleri geliştirilen Türkiye-TAI imzalı Hürkuş’un halihazırda 4 önemli rakibi var:

        1) Brezilyalı Embraer Super Tuscano

        2) İsviçreli Pilatus PC-21 modeli

        3) Amerikan Beechcraft’ın Pilatus PC-7’den dönüştürdüğü Beechcraft T-6 modeli

        4) Güney Koreli KAI’nin üretimi KT-1 eğitim uçağı

        Hürkuş tasarlanırken, piyasadaki bu modeller dikkate alınarak geliştirildi. Bu sınıftaki tüm modellerin motorları Kanadalı Pratt and Whitney imzasını taşıyor. Bu tipteki tüm modellerin koltukları da Martin Baker üretimi. Hürkuş’un da öyle. İlk iki rakibinin motor gücü 1600, üçüncünün 1100 ve şu an Hava Kuvvetleri’nin envanterinde 40 adet bulunan ve 15 opsiyonun kesin siparişe dönüşmesinde tartışmaların yaşandığı KT-1’lerin gücü ise 900 beygir.

        Genel Müdür Kotil, Hürkuş’un TAI ve Türkiye için çok önemli olduğunun altını çizerek bu sebeple teslimini Haziran 2018’den Aralık 2017’ye aldıklarını ve ileride burada kazandıkları kabiliyetlerin çok faydasını göreceklerinin altını çizdi.

        Hürkuş’un motor gücünün 1600 beygir olmasıyla birlikte iki önemli rakibine göre çeşitli açılardan üstünlüğü de söz konusu olduğu için uluslararası piyasalarda da ciddi bir Türk yapımı uçak olarak, sınıfındaki rakiplerle yarışacağını söylemek mümkün. Kanadalı motorda son tüketici dikkate alındığı için rakipleriyle aynı pazarlarda eşit şartlarda, ihracat kısıtlamaları olmadan yarışması söz konusu olacak. Özetle Türk Hava Kuvvetleri’nin envanterine girdikten sonra önü açık görünüyor. Ayrıca bu sınıftaki uçaklara da her dönem ihtiyaç duyuluyor. Fatih ve Eren Özmen çiftinin ABD’deki şirketleri Sierra Nevada Corporation’ın (SNC) son olarak Amerika’ya Brezilya yapımı 20 adet Super Tucano satışı gerçekleştirdiğinin de altını çizeyim. Ancak, Ankara’daki gözlemlerime göre Özmenler’in Türkiye’deki bölgesel yolcu uçağı TR-Jet projesinde ise henüz bir gelişme yok.

        Almanya ile denizaltı üretiminde işbirliği imzası

        Alman Thyssen-Krupp ile Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın da hissedarları arasında yer aldığı Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ (STM) Endonezya için denizaltılar üretmek üzere işbirliği yapmaya hazırlanıyor. Taraflar büyük ihtimalle Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı IDEF’te işbirliği anlamasına imza koyacaklar.

        Konuyu en yetkili isme STM Genel Müdürü Davut Yılmaz’a sordum. Yılmaz’dan Almanlarla Endonezya’nın ihtiyacı olan denizaltıları üretme konusunda epeyce mesafe kat edildiğini öğrendim. Türkiye’nin bu coğrafyadaki güçlü ilişkileri ve üretim kapasitesi, Almanya’nın da teknolojisiyle, Endonezya için ilk etapta ihtiyaç duyduğu 6 denizaltının üretilmesi hedefleniyor. Bunların ilk 2’sinin Türkiye’de yapılması, kalan 4’ünün ise Endonezya’da inşa edilmesi planlanıyor. Denizaltı yapımının uydular, uçaklar dahil, tüm diğer araçlardan daha zor bir konu olduğu ve kilogram bazlı olarak düşünüldüğünde ise ihracatta en fazla girdinin sağlanacağı sektör olarak dikkat çektiğini de belirtmiş olayım.

        Hasılı STM, önümüzdeki hafta önemli bir aksaklık olamazsa TürkiyeAlmanya arasındaki siyasi tartışmaları bir kenara bırakarak Thyssen-Krupp ile denizaltı üretiminde işbirliği yapmak üzere ilk imzayı atacak gibi görünüyor.

        Diğer Yazılar