Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Coğrafi konumumuz greği ulaşım projelerinde ve ulaşım modlarında, Türkiye şu ana kadar üzerine düşeni yapmış bir ülke durumunda değildir. Halen daha durumumuz, ne iki başı kesik bir köprü pozisyonunun ötesine geçebildi, ne de ulaşım stratejileriyle jeopolitik olarak ülkemize değer kazandırabildi. Bunun bazı istisnaları var. Birisi, Türk Hava Yolları (THY) ile yakalanan ve coğrafyadaki avantajlarımız iyi kullanılarak iyi bir başarıyla ana bağlantı noktası haline gelmemizdir. Diğeri ise TC Devlet Demiryolları'nın yaptığı atılımlardır. Yurtiçinin modern, gelişmiş, çağın ihtiyaçlarını karşılayacak raylı sistem ağlarına kavuşturulması için yapılan yatırımlar tartışmasız önemli. Ancak lojistik sektörünün ihtiyaçlarını karşılamak için neler yapıldığı meçhuldür. Böyle bir vizyon yok gibi...

        Öte yandan, Boğaz'ın iki yakasının ya da iki kıtanın Marmaray Projesi ile raylı sistem olarak birleştirilmesinde ikinci faza geçmemiz gerekiyor. "Asrın projesi" gibi hamasi lafları bırakıp asırların önemli atılımı olabilmesi için çalışılması gerekiyor. Eğer bugünleri, bu projenin geleceğini düşünerek, planlayarak, Türkiye'yi Çin'e ve Avrupa'ya (Doğu-Batı) ve Kuzey ve Güney demiryolu hatları olarak nasıl bağlayabileceğimizi dikkate almazsak geçmiş olsun. Genelde de bu hesabı yapmadığımızdan bizim için faydalı, başarılı projelerin kimlere rakip ve kimler için zararlı, kıskanılan işler olduğunu azıcık zahmet edip kafa yorarak ortaya koymadığımızdan kaybediyoruz.

        Geçen hafta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Marmaray Projesi'ni yerinde inceledi, test sürüşü de gerçekleştirdi. Başbakan Erdoğan da Marmaray"Asrın değil, asırların projesi" olarak tanımladı, 150 yıllık rüyayı gerçekleştirdiğimizi söyledi. Ancak bizim bu projeyle daha farklı şeyleri hayal etmemiz gerekiyor. Gerçekleştirmekle, yapmakla işimiz bitmiyor. İşletme modellerini, bağlantılarını, kıtaları, ülkeleri birbirine entegre ederken önümüze çıkacak engelleri de önceden görmemiz gerekiyordu. Mesela, içerde Van Gölü engelini, Batı'da Bulgaristan, Doğu'da İran veya Gürcistan ve devamındaki ülkeleri ne kadar hazırlayabildik Marmaray'a.

        TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman ile birkaç defa Marmaray üzerine beyin cimnastiği yaptığımda, sürekli olarak kafasını Marmaray'ın rakibi olacak "Rusya Demiryolları"nın (RJD) projeleri kurcalıyordu. Çin-Rusya-Avrupa hattındaki demiryolu taşımacılık rakamlarının yüksekliği ve sürekli artış göstermesini örnek veriyordu. Karaman, haklı olarak alternatif projelere bakıyordu. Ama bu bakışın diğer etkili ve yetkili kesimde ne kadar karşılık bulduğundan şüpheliyim. Mesela Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun, Türk Dünyası ve Ortadoğu için gördüğü rüyalarda bunlar var mı? Biraz ayağı yere basan, hayal âleminde gezinmeyen bu tarz projeler için muhakkak surette Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin de projeksiyonları vardır. Ama nelerdir, Marmaray bunun neresinde yer alır, merak ediyorum.

        Rusya kendi geliştirdiği projesiyle Çin'i Avrupa'ya demiryoluyla bağlamada önemli mesafe kat ederken, Avrupa-Asya demiryolu koridorunda Türkiye'nin önünde halen daha ciddi engeller söz konusu. Marmaray'ın bitmesiyle Türkiye içindeki demiryolu ağı bile tamamlanmış olmuyor. Ayrıca tamamlanmış olsa bile Türkiye'nin doğu ve batısında yer alan komşu ülkeler demiryolu entegrasyonunu da bir aşamaya getirmesi gerekiyor. Çünkü demiryolunda Avrupa sistemlerini kullanan Türkiye ile komşu ülkeler ve onların devamındaki devletlerde kullanılan demiryolu sistemi kıyaslandığında, ray aralıkları, hız için altyapı yatırımları hem farklı hem de bazıları çok yetersiz.

        Mesela, geçen yıl başlayan Kazakistan-Rusya düzenli demiryolu konteyner taşımacılığı Çin-Avrupa arasındaki demiryolu bağlantısının en önemli adımı tamamlanmış oldu. Çünkü Rusya'nın Çin-Avrupa güzergâhı Ruslarla daha entegre bir sisteme sahip. Türkiye hattı gibi sorunlar yok. Rusya gibi olayın ciddiyetine inanmış ve yatırım yapan bir ülke stratejisini de ortaya koyunca işler kendiliğinden çözülüyor. Darısı Türkiye'nin başına...

        Tüm okuyucularımın Ramazan Bayramı'nı tebrik ederim...

        Diğer Yazılar