Turizmde kış uykusu
Ege’deki turizm yatırımlarının bir envanteri çıkartıldı mı, yatırımların toplam değeri ne kadar bilemiyorum.
Bildiğim, neredeyse tamamı sezonu kapattı ve kepenkleri indirdi.
Bu tesislerde çalışan on binlerce insan, yeni sezonu beklemek için evlerine döndü.
Yine bu tesislerin yeme-içme giderlerini karşılayan işletmelerde üretim yarıya indi, turizmle birlikte onlar da kış uykusuna yattı.
Yani sezonun kapanmasıyla birlikte sadece turizm sektörü değil, yarattığı katma değerle beslenen sektörlerde de hayat durma noktasına geldi.
Bu durum, sadece güneşi ve denizi pazarlayan bir coğrafya için doğal.
Ama Ege gibi, doğal zenginliklerinin yanında tarihi ve kültürel mirasın çeşitliliği, pek çok köşesi termal kaynaklarla dolu bir coğrafya için doğal değil.
Hele bunca yatırım ve emeğin karşılığı hiç değil.
***
Turizmde hareketliliğin yılın bir-kaç ayına hapsolması yıllardır konuşulur durur.
Turizmciler, her sonbaharda sektörün verimliliğinin 12 aya yayılması için çareler arar.
Bunun için sürekli formüller üretilir.
Ama nedense, bu konuda neredeyse hala bir arpa boyu yol alınamaz.
Yol alınamaz çünkü bu feryatlar ve yakınmalar, sözde çare arayışları samimi değildir.
Birkaç istisna hariç, işletmeci ve yatırımcıların çoğu samimi değil.
Neden mi?
Bir kere özellikle küçük ve orta boy işletmecilerin küçümsenmeyecek bölümü turizmi hobi olarak gören yatırımcılara ait.
Bunlar, turizmi ek iş olarak algılıyor.
Kısa süren sezonda uyguladıkları yüksek fiyat politikaları ile yıllık gelir ortalamasını yükseltiyor zaten.
Bu yüzden de sezon bittiğinde evlerine gönderdikleri insanların kışın işsiz kalmaları, tedarikçilerinin üretimlerini düşürmeleri umurlarında bile değil.
***
Burada daha önce de yazdım.
Turizmin çeşitlendirilmesi, yılın 12 ayına yayılması adına İzmir’in 5. Bölge teşvik kapsamına alınması İzmir için müthiş bir fırsat.
Termal ve sağlık turizmi için sunulan bu ayrıcalık gerektiği gibi değerlendirildiği takdirde, sektördeki kış uykusunu sona erdirebilecek bir çıkış yolu.
Bu avantajın kullanılması ve turizmin çeşitlendirilmesinin, buna paralel olarak sektördeki hareketliliğin 12 aya yayılmasının kente kazandıracaklarını görmemek mümkün mü?
Burada yaratılacak istihdam bile başlı başına bir olay.
Bir de sektörün, yaratacağı katma değeri ekleyin.
Ortaya ne çıkar biliyor musunuz?
Refah...
