Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Tatil cennetlerinde yazlıkçılara ve turistlere atılan kazıkları yazan ne ilk adamım, ne de sonuncu olacağım.

        Aklı başında, sorumluluk sahibi pek çok insan fırsat buldukça bu konuyu gündeme taşıyor. Yazılıp çizilmesinin nedeni, kimsenin işletmecinin kazandığı parada gözü olduğundan değil.

        Ben dahil bu konuya dikkat çeken herkes istiyor ki, o turist yediği kazık yüzünden o bölgeye küsmesin.

        Gel gelelim ben ve benim gibi düşünenler bir tarafını yırtsalar da değişen bir şey yok.

        Geçen sezon neler yaşanıyorsa, bu sezon da aynı. Eski tas, eski hamam misali...

        ***

        Mesela Çeşme ve Alaçatı Bölgesi’nin insafsızları kolları sıvamışlar bile.

        Kim neye karşılık ne kadar fatura ödedi o kadar önemli değil.

        Burada önemli olan bu aymazlığın gelecekten neleri çaldığının farkına varılamayışı.

        Bu konuda, çoğu sadece para kazanmak amacıyla Çeşme veya Alaçatı’ya gelen işletmecilerden böyle bir duyarlılık beklemiyorum zaten.

        Sırtlarında yumurta küfesi yok ki. Buranın yıldızı söndüğü anda nasıl olsa düzenlerini sürdürecek başka bir adres bulur onlar.

        Mesele giderken bırakacakları enkazı görmek.

        ***

        Çeşme ve Alaçatı’nın üzerine yapışmaya başlayan ‘kazıkçı bölge’ imajını temizlemek yine bu bölge insanının sorumluluğunda.

        Bu işin vebali, Belediye Başkanı, Esnaf Odası Başkanı, Ticaret Odası Başkanı ve kamu kurumlarının buradaki yöneticilerinin boynunda.

        Hiçbirinin, ‘yönetmelikler karışma izni vermiyor’ deme lüksü yok.

        Bal gibi biliyorum ki, ellerindeki yetkileri ve güçleri birleştirseler illaki bir çözüm bulurlar. Ama ne hikmetse, işletmecilere şirin görünmek adına kıllarını bile kımıldattıkları yok.

        Hatta söylenenler doğruysa bu durumdan memnunlarmış.

        Bu politika sayesinde ilçenin değer kazandığını düşünüyorlarmış... Şu an itibari ile ilginin azalmayışı da, ‘alan razı, veren razı’ diye açıklanıyormuş.

        Neyse... Günahları boyunlarına. Bu düzene seyirci kaldıkları sürece Çeşme’nin sonunu hazırladığını göremeyen o zihniyet, o güzelim ilçe hayalet köye dönerse elbette dizlerini dövecek.

        ***

        Çeşme’deki kazık düzenini eleştirirken tüm işletmecileri, tüm esnafı aynı kefeye koymamak lazım. Aralarında beklentilerini uzun vadeye yayarak, ilçenin cazibesini uzun süreli kılmayı amaç edinenler yok değil. Ama o kadar azınlıktalar ki...

        Ağızlarıyla kuş tutsalar, yanı başlarındaki zihniyetle bir tutulmaktan kurtulamıyorlar. Tıpkı ‘kurunun yanında yaş da yanar’ misali.

        Diğer Yazılar